Sorunlar ulusal seferberlik anlayışıyla ele alınırsa etkin çözümlere ulaşılır

Arçelik Ar-Ge yetkilileri yaşanmakta olan değişimleri değerlendiriyor: "Dijital teknoloji potansiyellerini doğru uygulamalara yönlendirenler sonuç alıyor.”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RÜŞTÜ BOZKURT

Geçen hafta Arçelik Ar- Ge yöneticileriyle genel eğilimlerin ve teknolojik eğilimlerin olası etkilerine ilişkin söyleşimizi, kendi yorumlarımızı da katarak paylaştık. Bu ikinci yazıda, pazar boyutundaki değişmeler yanında ülkemiz şirketlerinin geleceği yaratmadaki uyum potansiyelleriyle ilgili görüşleri paylaşacağız. Büyük usta Çetin Altan’ın ünlü sözünü anımsatan değerlendirmelere dikkatinizi çekmek istiyoruz: Enseyi karartmaya gerek yok, küresel yarışı başaran şirketlerimiz de var…

Pazarların doğası değişiyor

Yeni pazarlarda daha hızlı hareket etmek gerekli. Müşteriye erişebilirlik alanı genişliyor ve farklı seçimleri olanlara ve farklı kültürlere erişmek mümkün olabiliyor.

Bugünün dünyasında, ürünü farklılaştıran özellikler ve patentler özellikleri korumanın temel araçlarından biri. Cem Kural’ın anlatımıyla, “Ekosisteminizi besliyor ve müşteri değer sisteminde yer alıyorsanız, tercih sebebi oluyor ve fırsatlarınızı artırabiliyorsunuz.”
Dünyanın her yerinde eli taşın Hakan Bulgurlu altında olan Arçelik Ar-Ge yöneticilerinden öğreniyoruz ki, eğilimlerden biri olan “ürünlerin kişiselleşmesi” aynı zamanda “ürün çeşitlenmesiyle” bağlantılı. Müşteri taleplerine doğru yanıt vermek gerekiyor; talepteki farklılaşmayı algılayan ve karşılayan şirketler bir adım öne geçiyor.

Fırsatla teknoloji arasında bağlantı kurarak kullanıcılara ana ürünler yanında farklılaşan çözümler sunmak ve hizmetler sağlamak gerekiyor.

Dijital teknolojinin yarattığı değişim ve dönüşüm toplum enerjisini etkin ve verimli kullanmaya bağlı. Kamu, akademik kuruluşlar ve endüstri, tutkulu bir ideale ve netleşmiş bir niyete sahip olmalı… Birçoklarının aksine Arçelik Ar-Ge yöneticileri ülkemizde bütün aktörlerde ciddi bir niyet olduğunu düşünüyor. Sadece niyetle de kalınmıyor, bazı uygulamalar örnek gösteriliyor. Düzenlemeler, teşvikler, TÜBİ- TAK destekleri ve bakanlıklar ciddi fon ve kolaylık sağlıyor. Cem Kural, “ Özel kesim işletmeleri liderlik yaptığı zaman iyi niyetli katılımlar oluyor” diyor. Hatta bir adım daha atarak, “Koordinasyon problemi de yok…” diye ekliyor. ”Ulusal seferberlik anlayışıyla” sorunlar ele alındığı zaman ciddi gelişmelerin olabileceğini de belirtiyor. Tüm paydaşların ortak dil ve akıl üzerinde hareket etmesinin yaratacağı olumlu gelişmenin hepimizin ortak yararı olacağı tekrar tekrar vurgulanıyor.

Teknoloji potansiyeller yaratıyor, ama doğru uygularsanız sonuç alabilirsiniz. Bu gerçeklikten hareket edersek firma anlayışı ve stratejisinin önemini anlayabiliyoruz. Verinin müşteriye sağlayacağı faydaları yanında farklı “bilgi ekonomileri” ortaya çıkıyor. Küresel ölçekte eli taşın altında olan Arçelik A.Ş. Ar-Ge yöneticileri bu açıdan bakarak bilgi ekonomisine geçişi önemsiyor.

Teknolojik gelişmeler bütün akışları hızlandırıyor. Akışlar, erişim alanlarını genişletiyor. Pazar çeşitlenmesi hızlanıyor. Bilgiye erişince “farklı kültürlere göre ürün geliştirme” olanakları genişliyor. Yaratılan gelişmeler, Arçelik’in dünyaya açılma hızını artırıyor.

Geleceği nasıl şekillendirmek gerektiğini tartışırken, Arçelik A.Ş. Ar-Ge yöneticileri, “Hızlı değişmelerin yarattığı riskler işletmelerin rekabet güçlerini de etkiliyor: Rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknoloji ve rekabet edebilir yönetim yetkinliği gösteremeyen şirketler eleniyor. Bütün sektörlerde hızlı bir konsolidasyon yaşanıyor; bu süreç, sorunlarını öngören ve önlem alan şirketlere de yeni ve değişik fırsat alanları yaratıyor” diyorlar.

Karamsarlığa gerek yok

Dijital dönüşümle uyum süreci zeki ve uyumlu şirketlerle başarılır. Şirketler, Arçelik A.Ş. gibi dünyayı iyi okuyorsa, kendi olanak ve kısıtlarını iyi biliyorsa, geleceği öngörmek için gerektiği kadar odaklanıyorsa, küresel rekabet koşullarına uyabiliyor.

Ar-Ge yöneticileri “teknoloji yol haritalarına” sahip olmanın çok önemli olduğunun da altını çiziyor. Kamu dahil, akademi ve diğer ilgili ekonomik aktörlerle birlikte çalışmanın hayati önemini anımsatıyor ve diyorlar ki, “Yetenekli insan kaynağı olmayanlar çağımızın rekabet yarışını yitiriyor. Yetenekli insan kaynağı arzını artıracak her türlü özveriye katlanmalıyız. Herkes kendine düşen görevi yerine getirmeli, projeler geliştirilmeli, hızla uygulamaya konmalı…”
“Birikim yeteneklerimizi koruyarak uzun dönemli geleceklerimizi güven altına almak için nelere öncelik vermeliyiz?” sorusunu yöneltiyorum, Cem Kural ve arkadaşlarına… Üzerinde çok düşünülen bir soru olmalı ki hızlı ve net yanıt veriyorlar: “Dönüşümü anlayacak ve uygulayabilecek nesiller yetiştirmeliyiz. Üç alan önemli: Birincisi mesleki yeterlilik… İkincisi, dijital yeterlilik… Üçüncüsü de, sosyal yeterlilik.”

Üç önemli yeterlilik alanında önümüze çıkabilecek en büyük engelin ne olabileceği sorusunun yanıtını arıyorum: “Temel tehdit, doğru veriye ve doğru bilgiye ulaşamamak!” diyorlar.
Şirketlerin ekosisteminde engelleyici etkenlerin olup olmadığını sorduğumuzda, küresel ölçekte deneyim sahibi olan araştırmacılar, “Şirketler ciddi niyet kor, gereklerini yerine getirirse küresel eğilimlerin önüne geçer”. Bu genelleme bilinçli bir özgüven ortaya koyuyor. Bu özgüvenin iş dünyamızsın derinliklerine sindirmemiz gerekiyor.

Ülke genelinde karar verici noktada olsaydınız, nelere öncelik verirdiniz? Diyorlar ki: “Temel bilimlere daha çok önem verirdik… Uygulamalı araştırmaları temel bilimlerle desteklerdik. Temel bilimlerle enstitüler arasında ilişkiyi iyi kurardık. Üniversitelerin yetkinliğini artıran önlemler alırdık. Ayrıca, toplumun farkındalığını artırır; faydayı netleştirir; işbirliğini güçlendirir; küresel rekabet içinde olduğumuz algısını pekiştirirdik.”

Yerelden küresele yürüyüş örneği: Arçelik

Koç Holding bünyesinde, dayanıklı tüketim ve tüketici elektroniği sektörlerinde üretim, pazarlama ve satış sonrası destek hizmetleri ile faaliyet gösteren Arçelik A.Ş. 1955 yılında kuruldu. Fortune 500’e göre dünyanın en büyük 500 şirketi arasında yer alan, yurt içi ve yurt dışında lider pozisyonlar elde eden Koç Holding, enerji, otomotiv, dayanıklı tüketim, finans başta olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösteriyor.

- Arçelik A.Ş. bugün; dünya çapında 30.000 çalışanı, Türkiye, Romanya, Rusya, Çin, Güney Afrika, Tayland ve Pakistan’da olmak üzere 7 ülkede 18 üretim tesisi, 33 ülkede 35 satış ve pazarlama ofisi, 11 markasıyla (Arçelik, Beko, Grundig, Blomberg, Elektrabregenz, Arctic, Leisure, Flavel, Defy, Altus ve Dawlance) 145 ülkede ürün ve hizmet sunuyor.

- Arçelik A.Ş. 3.000 yetkili satıcı ve 650 satış sonrası servis noktasını barındıran bir dağıtım ve hizmet ağı ile zengin tedarikçi portföyüne sahip.

- Arçelik A.Ş., Türkiye’de ve dünyada ev eşyaları pazarının dikkatle izlenen oyuncularından. Türkiye’de beyaz eşya, ankastre, klima ve küçük ev aletleri ürün kategorilerinde liderliğini koruyan Arçelik A.Ş., global pazarda hızlı büyümesini sürdürüyor. Şirket, İngiltere’de ve Polonya’da Beko markası, Romanya’da Arctic markası, Güney Afrika’da Defy markası ve Pakistan’da Dawlance markası ile pazar lideri.

- Arçelik A.Ş., Türkiye’deki 10, Tayvan, İngiltere, Portekiz ve ABD’deki 4 Ar-Ge Merkezi olmak üzere toplam 14 Ar-Ge Merkezi, 1300’ün üzerinde Ar-Ge çalışanı, uluslararası olarak 3000’e yakın patent başvurusu ile Türkiye’de sektöründe Ar-Ge lideri konumunda bulunuyor. Arçelik A.Ş., Türkiye'nin yıllardır tartışmasız patent şampiyonu. Uluslararası seviyede ise, Dünya Fikri Haklar Örgütü’nde en çok Uluslararası Patent başvurusuna sahip ilk 100 arasına giren tek Türk şirketi. Arçelik bir önceki yıla göre 4 basamak yükselerek, 2016 listede 74’üncü sıraya yerleşti. Ayrıca Avrupa Patent Ofisi’nin 2015 yılı yıllık raporuna göre, Arçelik A.Ş. en çok Avrupa Patent Başvurusu yapan ilk 150 firma arasında yer alıyor.

- Arçelik A.Ş., “Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın” vizyonu doğrultusunda, küresel varlığını her geçen gün güçlendirmeye, her türlü kaynağı en verimli şekilde kullanarak çevreye uyumlu yenilikçi, teknolojiler gerçekleştirmeye devam ediyor ve tüm süreçlerinde sürdürülebilirlik bilinciyle hareket ediyor. Şirket, yenilikçilik, teknoloji, tasarım ve üretim tesisleri ile pek çok alanda ulusal ve uluslararası ödüllerin sahibi. 26 yıllık Ar-Ge çalışmaları ile ulaştığı teknolojik seviyenin sonucu olarak enerji ve su verimliliği, ses seviyesi alanlarında, sınıfının en iyi ürünlerini geliştirmeye devam ediyor.