Teknoloji bağımlılığı yaşam standardımız oldu

Teknolojiye bağımlı dünya özel hayatımızda, iş yerlerimizde yani tüm yaşam alanlarımızda standart haline geldi. Bu bağımlılık, elektronik başta olmak üzere birçok sektöre ciddi sorumluluklar getiriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Dünya genelinde neredeyse tüm şirketler “Dijitalleşmezsen yok olmaya mecbursun” baskısı altında. Bankacılıktan finansa, tıptan otomotive, bilgi ve iletişimden savunmaya kadar her sektör teknolojiyi yakından takip ediyor. İş modellerini ve gelecek stratejilerini oluştururken, teknolojik gelişmeleri dikkate alıyor. Dünya genelinde teknolojiye bağımlılık her geçen gün artıyor. Fakat bu bağımlılık, tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Bağımlılık arttıkça güvenilirlik ve sürdürülebilirlik konusunda hoşgörüler azalıyor ve kullanıcıların kalite ve güvenilirlik beklentileri artıyor. Bu durum elektronik sektörüne yönelik beklentileri de arttırıyor.

Elektronik tasarım otomasyonu konusunda faaliyet gösteren Mentor Graphics’in Türkiye Distribütörü olan CDT Bilgi Teknolojileri’nin Genel Müdürü Alpay Göğüş, elektronik sektörüne yönelik beklentilerdeki artışı şöyle değerlendiriyor: “Teknolojiye Bağımlı Dünya'da bu zamana kadar güvenlik öncelikliydi, ancak kişisel bilgilerin gizliliğinin korunması ile ortaya çıkan güvenilirlik konusu da bir o kadar önem kazanmaya başladı. Elektronik tasarım otomasyonu konusundaki gelişmelere bakıldığında güvenilirlik hatalarının sebep olduğu endişelerin arttığını görüyoruz.”

Petrol tankerleri GPS ile takip ediliyor

Göğüş’ün verdiği örnekler oldukça ilginç: “Geçtiğimiz aylarda İngiltere’de GPS uydu ağlarında oluşan bir hata ile radyo frekanslarında bozulma yaşanmıştı. Ufak çaplı bir kriz gibi görünse de bu olay nelerin yanlış gidebileceğine dair bir uyarı olarak ele alınmalı. Öyle ki petrol tankerlerinin GPS kullanılarak takibinin yapılması sırasında oluşacak bir krizin boyutu bile endişe vericiyken geleceğin otonom araçları için de aynı sıkıntının mümkün olabileceğini düşünmek oldukça ürkütücü. Başka bir olay ise; Avusturalya’da bir havayolu şirketinde donanım arızası yaşanması ve tüm yazılım sisteminin 11 gün kullanılamaması. Bu olay hem müşterilerin hem de kurumun sıkıntılı bir süreç yaşamasına neden oldu.”

Acil durumda telefonun kapandığını düşünün

Alpay Göğüş, yaşanan bu sıkıntıların er ya da geç giderilse bile itibar kaybına neden olduğunu söylüyor ve şirketlere bıraktığı maddi kayıpların da ciddi boyutlara ulaştığını kaydediyor:

Göğüş şu bilgileri veriyor: “Bu tip kurumsal sıkıntıların yaşanması pek çok teknolojik cihaz kullandığımız günlük hayatımızda bizim de kişisel krizler yaşayabileceğimiz gerçeğini hatırlatmıyor değil. Örneğin; bir iş toplantısı için ilk defa gideceğimiz şehrin bir ucundaki adrese ulaşmak için cep telefonumuzun harita uygulamasından faydalanmak ilk aklımıza gelen şeydir. Pek çoğumuz öyle yapıyoruz. Ne de olsa artık arabalarımızda şehir haritaları taşımıyoruz. Ancak yolculuğumuz sırasında telefonumuzda oluşacak ani bir yazılım arızası ile telefonumuzun kapandığını, haritayı kullanmayı bırakın acil bir durumda yakınlarımıza ulaşmanın bile mümkün olamayacağını düşünmek ister istemez tedirginlik yaratıyor.”

Krizleri önceden tahmin etmek önemli

Göğüş, teknolojiye bağımlı dünyada oluşması muhtemel krizlerin önceden tahmin edilerek ürünlerin kullanımından önce, üretim aşamasında önlem alınmasının büyük önem taşıdığını söylüyor ve ekliyor: “Günümüzün PCB tasarım araçları ‘Teknolojiye Bağımlı Dünya’yı desteklemek amacıyla güvenilirlik odaklı hazırlanıyor ve tasarımın daha da başarılı olması için bir dizi araç ve kapasite içeriyor. Nerede olursak olalım teknolojik ürünlerin her zaman elimizin altında olduğu ve dilediğimizce internet erişimine sahip olduğumuz bu ‘Teknolojiye Bağımlı Dünya’ özel hayatımızda, iş yerlerimizde yani tüm yaşam alanlarımızda standart haline geldi. Bu bağımlılıkla ilgili özellikle kendi çalışmalarımızı içeren elektronik tasarım otomasyonu alanına ciddi sorumluluk düşüyor. Elektronik ürün tasarımı ve üretimi süreçlerinde güvenilirlik oluşturmak, ürünlerin ‘Teknolojiye Bağımlı Dünya’da gerekli ihtiyaçları karşılaması için şart. Güvenilirliğin sağlanması aynı zamanda tasarım süreci için de olumlu avantajlar sunuyor. Özellikle tasarım aşamasının sonunda bir arızanın tespit edilmesi piyasaya sürülmesinden sonra yaşatacağı sıkıntıyı engelleyeceği gibi süreci kısaltarak maliyetleri de düşürüyor.”

TÜRKİYE’DE DÜZENLİ İNTERNET KULLANICI ORANI YÜZDE 94.9

Türkiye İstatistik Kurumu 2016 yılı ’Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Verileri”şöyle:

*Bilgisayar ve internet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla yüzde 54,9 ve yüzde 61,2 oldu.

*Türkiye genelinde internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı yüzde 76,3. Geniş bant internet erişim imkanına sahip hanelerin oranı yüzde 73,1. Buna göre hanelerin yüzde 39,5’i sabit geniş bant bağlantı ile internete erişim sağlarken, yüzde 65,2’si mobil geniş bant bağlantı ile internete erişim sağladı.

*2015'te yüzde 20,9 olan internete bağlanabilen TV oranı 2016'da yüzde 24,6 oldu.

*İnternet kullananların yüzde 82,4’ü sosyal medyada profil oluşturma, mesaj gönderme; yüzde

*74,5'i video izleme; yüzde 69,5'i haber okuma amacıyla internet kullanıyor.

*İnternet kullanan bireylerden interneti hemen her gün veya haftada en az bir defa kullananların oranı yüzde 94.9 seviyesinde.

ELEKTRONİK, YAŞADIĞIMIZ GERÇEKLİĞİN OMURGASI

DT Bilgi Teknolojileri’nin Genel Müdürü Alpay Göğüş, “Elektronik sektörü günümüzde yaşadığımız gerçekliğin omurgasını oluşturuyor. Bu gerçeklikte olmazsa olmazımız ‘Teknolojiye Bağımlı Dünya’. Güvenilir elektronik ürünleri tasarlamak ve üretmek, bildiğimiz bu gerçekliğin ve yaşam düzeninin sürdürülmesi anlamına geliyor. Bunu başarabilmek için elimizdeki tüm araçları kullanmamız gerekiyor. ‘Teknolojiye Bağımlı Dünya’ özel hayatımızda, iş yerlerimizde yani tüm yaşam alanlarımızda standart haline geldi. Bu bağımlılıkla ilgili özellikle kendi çalışmalarımızı içeren elektronik tasarım otomasyonu alanına ciddi sorumluluk düşüyor” diyor.