Türkiye'de girişimler gelire odaklanıyor

SELENAY YAĞCI

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SELENAY YAĞCI

Silikon Vadisi merkezli seri girişimci olarak iki şirketi exit eden, yazar, danışman ve Awesm Ventures şirketinin kurucu ortağı Tommaso Di Bartolo, Türkiye'deydi.

İTÜ ARI Teknokent tarafından hayata geçirilen Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nda 4 dönemdir mentorlük yapan Tommaso Di Bartolo, Standford Business School, Berkeley Sutardia Girişimcilik ve Teknoloji Merkezi’nde konuk eğitim görevlisi ve konuşmacı; Google Launchpad, Draper Universitesi ve The Alchemist Accelerator gibi start up hızlandırıcı programlarında danışman olarak teknoloji girişimci uzmanı sıfatıyla geçirdiğim 18 yıldan çıkardığım dersleri paylaşıyor...

Sıfırdan kurduğu dört teknoloji girişimi ve tecrübeyle yetiştirdiği iki exiti olan Tommaso Di Bartolo ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Türkiye'deki girişim ekosistemini değerlendiren Bartolo, üretilen ürünlerin çoğu inovasyon için değil, süreçleri optimize etmek için üretilmiş olduğunu söylüyor. Üç kıtada bakış açılarını anlayabilecek kadar o lokasyonlarda uzunca yaşadığının altını çizen Bartolo, "Türkler aynı zamanda Almanlar, İtalyanlar, Brezilyalılar, Koreliler ve Silikon Vadisi’ndeki girişimcilere kıyasla benzer davranışları paylaşan karşılaştığım diğer girişimciler arasında yer alıyor" diyor.

Silikon Vadi'li olmayan girişimcilerin daha çok ‘ürün odaklı‘ bir yaklaşımdan ziyade ‘gelir getirici’ yaklaşım üzerine odaklandığını söyleyen Bartolo, benzersiz fikri mülkiyet yaratma ve müşteri merkezli kullanıcı deneyimi oluşturmanın ilk odak noktaları olmadığını vurguluyor. Bu anlamda Türk şirketlerinin ne kadar çok hızlandırma programına katılabilirlerse, küresel pastadan pay alma ihtimallerinin o kadar yüksek olacağını düşündüğünü kaydeden Bartolo, şunları anlatıyor:

"Çoğu iş modeli; Github ve onun geliştiriciden geliştiriciye ekosistemi, Slack ve freemium’dan premiuma (bedavadan ücretliye) iş modeli gibi çevik, ölçeklenebilir stratejiler yerine ağırlıklı satış veya kanal stratejileri üzerine kurulmuş. Bu ölçütlerle eşleşen birçok girişim, herhangi bir ABD yatırımcısı için çekici değildir. Bir girişimci yatırım gereksinimlerini yerine getiremiyorsa, ‘dünyayı değiştirme’ ihtimali geriye sarar ve böylece yaşam tarzı işletmeler haline gelmeye başlar."

"İstanbul girişimcilik ekosistemi benim gözümde; Türk yaratıcılığının sahip olduğu iradeyle birleşerek, küresel ölçekte başarılı girişimciler yaratmak için muazzam bir potansiyele sahip" diyen Bartolo, girişimcileri hızlandırma programlarına katılmalarını tavsiye ediyor ve şunları anlatıyor: "Bir hızlandırma programına katılan ileri aşamadaki girişimci firmalar; daha önce bu yollardan geçmiş diğer girişimcilerin edindikleri gerçek hayat derslerini öğrenme ayrıcalığından yararlanıyor. Bu harika, değerli deneyim değişimi, programa katılan firmaların diğerlerinin karşılaştığı gizli tehlikeleri engellemelerine, deneyimledikleri ve odaklandıkları başarı olasılığı daha yüksek taktikleri edinmelerine yönlendiriyor. Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı gibi inovasyon insiyatifl eri, bağlantılı oldukları Silikon Vadisi mentorları, yatırımcıları ve akademi ekosistemi sayesinde Silikon Vadisi’ndeki girişimcilerin kullandığı ezber bozan metodolojileri firmalara enjekte ediyor. Bu da yerel perspektifl eri küresel ölçekte ele alarak; Türkiye’deki orta ölçekli teknoloji firmalarına küresel ölçekte etki edebilecekleri bir sonraki büyük şeyi inşa etme ihtimalini artırıyor. Innogate programına katılan Türk firmalar Silikon Vadisi ekosisteminden öğrenerek her iki taraf için de sinerji yaratan iş bağlantılarını genişletiyor."

Innogate, teknoloji firmalarına en kısa zamanda en büyük deneyimi kazandırabilme amacını taşıdığını hatırlatan Bartolo, "Bu nedenle, Türkiye’de üretilen teknoloji ürünlerini, ABD teknoloji pazarının kalbi San Francisco ve Silikon Vadisi bölgesinden başlayarak ABD’deki farklı lokasyonlarda pazara açıyor. Innogate gibi girişimcilik ve inovasyon ekosistemini besleyen programlar; teknolojiden yararlanarak daha iyi bir dünya yaratmak için firmaların davranış, kültür ve vizyonunu şekillendiriyor.12 haftalık programı girişimciden girişimciye verilen ders öğretileri ile pratik tavsiyelerin bir karışımı olarak tanımlayabiliriz. Benim katıldığım süreçteki programın öne çıkan noktaları arasında; Silikon Vadisi mentorleri tarafından verilen “Pitching” Kursları, Pazara Açılma (Go to Market) Stratejileri ve birebir mentorluk, koçluk hizmetinden bahsedebiliriz" diyor.

41 firma uluslarası faaliyete devam ediyor

Bugüne kadar 117 firma Türkiye’deki hazırlık döneminden faydalandı ve bu firmalar arasından 62 firma ABD sürecine katıldı. 41’i Innogate sonrası uluslararası faaliyetlerine aktif olarak devam ediyor. Innogate programından başarı hikayeleri;

- Innogate firmaları arasında yer alan Monument, 900 bin dolar ile Kickstarter’da en fazla fon toplayan Türk girişimi unvanını kazandı ve ACT Venture Partners öncülüğünde yatırım aldı. Monument halen Kaliforniya’da perakende satışlarına devam ediyor.

- ABD’de online olarak Amazon, Walmart, E-Bay ile kendi internet sitesi üzerinden ihracat yapan SBS, 1,3 milyon avro yatırım aldı. New York’ta 300 mağazaya giren SBS’nin Boston, San Francisco, New Jersey’de da perakende satış noktası bulunuyor. SBS, cirosunu 6 kat artırdı.

- Innogate kapsamında doğru bağlantılara ulaşan Repzone ise New York’ta çalışmalarını sürdürüyor. Tedarik zinciri yönetimine getirdiği farklı yaklaşımıyla ABD pazarına Chicago’dan giren Logiwa, yüzlerce müşteriye ulaştı.

- Innogate sonrası istikrarlı başarıya imza atan ODC Business Solutions, ürün yelpazesini geliştirdi ve cirosunun yüzde 40’ını global pazardan alıyor.

- Innogate 2018 firmalarından WalkOVR, ABD’de geçirdiği 1 aylık süreç geride kalmadan ilk satışını gerçekleştirdi. Miops ise yeni ürünü Capsule360 ile Kickstarter’da yalnızca 1 günde 75 bin dolara ulaşarak, hedefini üçe katladı.

- Wordego’nun cirosunun yüzde 80’i ABD’den geliyor.

"İletişimin tüm işleri için temel oluşturur"

Bartolo yurtdışına açılmak isteyen girişimcilere ise şu tavsiyelerde bulunuyor:

- Bugün Türkiye’de çözdüğünüz söz gelimi bir problemin, küresel pazarlarda da çözme ihtimalinizin oldukça düşük olduğunun farkında olun. Her pazarın kendi dinamikleri, tercihleri ve kültürleri vardır. Bu nedenle de farklı zorlukları. Türkiye dışına açılmadan önce girişimciler, değer önerilerini ve çözmeye odaklandıkları sorunları yeniden gözden geçirmelidir. Sonuç olarak, girişimcilerin ürün stratejilerini tekrar gözden geçirmesi gerekir.

- Yeni bir ülkedeki pazar payından yararlanmak için şirket, ürün önerilerini segmentlere ayırmalı. Yani, tek bir pazardaki tek bir hedef kitlesinin tek bir problemini çözmeli.

- İletişimin herhangi bir iş için temel oluşturduğu da unutulmamalı. Eğer reklam içerik stratejinizi veya ilanlarınız için kopyalarınızı oluştururken aynı yerel dil üslubunda hitap etmiyorsanız ne olursa olsun geri dönüş oranınız düşük olur ve marka itibarınız düşer. Bu anlamda önerim; lokal insanlarla bir araya gelin ve nasıl yapılacağını öğrenin!

- Son olarak, adayı fethetmek isterseniz tekneyi yakmanız gerekir. ABD gibi yeni bir pazarda ne kadar kazanacağınızı kendinize sorun ve öğrenme eğrinizi ivmelendirmeye hazırlanın. Direnç nihayetinde kazanmanızı sağlayacak.

Bu konularda ilginizi çekebilir