“Yaşanmakta olan büyük devrimin hiçbir yerinde değiliz”

Türk BSD Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, “Finansman bilgi-odaklı bir iş. Veriye ve bilgiye hakim olan platform yapılar güvenilir birey ve firmaları izleyebildikleri için daha rahat finansman sağlayabiliyor; banka işlevleri farklı zeminlere kayabilir” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RÜŞTÜ BOZKURT

Ergün Güler’in iki şapkası var: Biri, Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Başkanı. Diğeri, Vestel Yurtiçi Satış ve Pazarlama Genel Müdürü. Berlin’ deki IFA Fuarı’nda sözleştik, dünya genelindeki olup bitenlerden Türkiye’nin alması gereken dersler üzerinde konuşacağız.

İnsanlık iki devrimi birden yaşıyor

İş dünyasında eğilimler yazılarımızda merkezi role sahip. Ergun Başkana, yaşadığımız büyük dönüşümü nasıl tanamlamak gerektiğini soruyorum. Hemen görsel malzemeleri ırmak gibi akıtarak görüşlerini somutlaştırmaya çalışıyor. Diyor ki, “Dünya tarihi iki önemli sürece tanık ediyor : Biri teknolojik devrim. İnsanlık geçmişinde ateş, barut, buharla çalışan makine ne ise bugün de dijital devrim onlara eşdeğer, hatta büyük etkileri olan bir teknolojik dönüşüm.Dijital teknoloji geleneksel teknolojiler gibi değil katlanarak büyüyor ve etkiliyor. Telefon 150 yılda yaygınlaştı. Dijital oyunların milyonlara ulaşması ise sadece günler alıyor. Bu hızdan, bu erişim imkanlarından kaçmak mümkün olmadığına göre onu nasıl yönetmemiz gerektiğine kafa yormak en doğru yol ve yöntem alacaktır.”

Teknolojik devrimin ne anlama geldiğini çarpıcı biçimde anlatan Ergün Güler’e, başlangıçta sözünü ettiği ikinci devrimin ne olduğunu soruyorum: “İkinci devrim, jeopolitik alanda yaşananlar” diye söze başlıyor. Bütün insanlığın zor doğumun eşiklerinde olduğunu söylüyor. Değerlendirmelerini şöyle sürdürüyor: “1789 Fransız Devrimi, yepyeni bir insanlık ve yönetim algısı oluşturdu. Bu algı bugün de yaşamlarımızı derinden etkiliyor. Kissinger Dışişleri Bakanı'yken Çinli muhatabıyla tartışıyor. Çin Dışişleri Bakanı' na, ‘Fransız Devrimi hakkında ne düşünüyorsunuz?’ diye alaycı bir soru yöneltiyor. Çinli Bakan “Bir şey söylemek için henüz çok erken’ yanıtını veriyor.Kim haklı çıktı? Çinli Bakan. Çünkü dünyada jeopolitik hareketlenme standardını bulamadı. Davos Zirvesinde Xi Jinping, ‘Dünya serbest ticaretini savunacak bir tek ben kaldım" dedi. Berlin duvarı 1989'da yıkıldı; küreselleşmenin önünü açtı. O zaman 3 kutuplu dünya vardı: Doğu, Batı ve Sovyetler Birliği. Sonra tek kutuplu dünya çığlıkları yükseldi. Sonuç hiç de öyle olmadı… Dünyada yaşananların yeni kutup arayışı var. Her yerde bir karmaşa söz konusu. Ülkeler arasında sürtüşmeler söz konusu. Büyük küresel güçler, yerel güçler ve devlet dışı örgütlerin etkileriyle uğraşıyoruz. Bütün dünya ne yapacağını nasıl yapacağını bilemiyor?”

"Tanrı sizi büyük dönüşüm dönemlerinde yaşatsın!"

Ünlü Çinli bedduasını anımsatıyorum: "Tanrı sizi büyük dönüşüm dönemlerinde yaşatsın!” Herhalde çok talihsiz bir kuşağın temsilcileriyiz.

Ergün Güler İngiltere’ nin AB’ den ayrılma kararına gönderme yapıyor. Seçimlerde Fransa’da yaşananları anımsatıyor. Avusturalya ve Almanya seçimlerini anımsatıyor. ABD’de Trump olayının altını çiziyor. Ölümüne göç edenlerin çilelerini anımsatıyor. Diyor ki, “Bu sonuçların başlangıç noktası 2008 krizi. Bankalar battı; Amerikan merkez bankası kurtardı.Bütün dünya kurtarıcılığa soyundu. Son 4 yılda FED'in bankaları toplayacağından söz ediyor, ama yapılan bir şey yok.” Güler analizini bir basamak daha yukarı taşıyarak, "Yaşlanan nüfus geçmişi arıyor. İngiltere’nin AB’den ayrılmasına ‘evet’ diyenler yaşlı nüfus. Yaşlılar ABD’de Trump için oy kullandı. Gelişmiş ülkelerde orta sınıfın geliri azaldığı için satın alma gücü de azalıyor; mevcut düzendeki insanların oyu marjinal olanlara gidiyor” diyor.

Türk BESD Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, teknolojik ve jeopolitik devrimin makine- donanım verimlerini arttırdığına işaret ediyor. Teknolojik gelişmelerin yetişmiş insan ihtiyacını artırdığının altını önemle çiziyor. Değişen ekosistemi iyi anlamanın rekabet gücü yaratmadaki önemine dikkat çekiyor: “Biz geleneksel teknolojilerin çocuklarıyız. Çocuklarımız dijital teknolojinin yarattığı verimlilik ve iş dünyasındaki farklı etkileşimleri yeniden tanımlayacak. Gelecek 10 yılın en büyük iş örgütleri Amazon, Alibaba gibi platform kuruluşları olacak. Bu örgütler her türlü veriye ulaşarak insan davranışlarını yönlendirecek. Örneğin Alibaba kendisiyle iş yapan bireylerin ya da şirketlerin 5 yıllık sonuçlarına bakıyor. Güvenilir sonuçlar yaratanlara kredi açıyor. Banka hizmetlerini devre dışı bırakan gelişmelere tanıklık ediyoruz. Finansman bilgi- odaklı bir iş, bilgiye hakim olan yapılar öne geçiyor."

Rakibin nereden ve ne zaman çıkacağı belli değil

Ergün Güler, posta ile katalog ve DVD dağıtan bir şirket olan Netfl ix örneğinden yola çıkıyor: "Bu şirket 'dijital etkiyi’ görüyor ve şirketin CEO’su bütün çalışanlarını topluyor; 'bütün işlemleri internete taşıyacağız' diyor. Çalışanlarına, 'Platformumuza erişenler dilerse satın alacak ve dilerse kiralayacak' açıklamasını yapıyor. Bugün film stüdyoları işlerini yitirirken Netfl ix’ in piyasa değer 87 milyar dolar.EBİDDA 706 milyon dolar. Cirosu 10 milyar dolar. Dikey ve yatay entegrasyona gidiyor. Big Data kralı bunlar.” Güler, ABD’de örgütlü büyük perakende zincirlerini zorlayan Amazon’a dikkat çekerek, Jack Welch'in, “Dışarıdaki değişim içimizdeki değişim hızını geçiyor; talihsiz son yakındır” uyarasını paylaşıyor. Peter F.Drucker’in," Bugün, dünkü yöntemlerle iş yapıyorsan, yarın işsiz kalma olasılığı yüksektir” sözünü anımsatıyor. Biz de Mevlana’yı bir kere daha anarak, bu Anadolu bilgesinin ünlü uyarısını paylaşıyoruz:

Her gün bir yere gitmek
ne güzel
Her gün bir yere konmak
ne hoş
Bulanmadan, donmadan
akmak ne iyi
Dünle beraber gitti düne ait
ne varsa cancağızım
Şimdi yeni şeyler söylemek
lazım

“Tarih bilinci” dünden ders alarak, daha sağlıklı gelecek inşa edebilmektir. Dünü bilmek önemli, ama düne saplanarak yarını unutmamak daha da önemli.Süleyman Demirel’in sık yinelediği sözü anımsayalım: “Bugünün çamaşırını dünün güneşiyle kurutamayız”. Hızlı değişen gelişmelerin olası fırsatlarını öngörmek, önlem almak, bir yol haritasına sahip olmak, erişilebelir kaynakları etkin koordine etmek gerekiyor.

Haftaya, Ergün Güler’in Vestel ve Türk firmalarının dünyadaki konumlanmaları üzerine görüşlerini paylaşacağız.