'Gaziantep Suriyeli çocukları geleceğe hazırlıyor'

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, son yerel seçimlerin ardından başlayan dönemde 3 bin olan Suriyeli çocuklarda okullaşma oranını şu an 67 bine çıkardıklarını belirterek, "Bu çocukları geleceğe hazırlıyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

M. TEKİN ÇİÇEK

GAZİANTEP - Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin,bir neslin yok olmaması için Suriyeli çocukların okullaşmasına yoğunlaştıklarını, okullaşmada Türkiye ortalamasının 2 katını yakaladıklarını ifade ederek, "Onları geleceğe hazırlıyoruz. Başkan olduğumda 3 bin çocuk eğitim hayatındaydı, şu an 67 bin çocuk eğitime devam ediyor" dedi.

DÜNYA Gazetesi Gaziantep Temsilcisi Güneş Doğdu Soylu'ya açıklamalarda bulunan Fatma Şahin, Türkiye'de en fazla Suriyelinin yaşadığı 4'ncü şehir olarak dikkat çeken Gaziantep'in, Suriyelilere adeta bağrını açtığını belirtti. Suriyelilerin vatanlarını mecbur kaldıkları için terk ettiğini vurgulayan Şahin, "Suriyeliler zorunlu bir göçe maruz kaldı. İnsanlar canlarını kurtarmak için Türkiye'ye ve Türk halkına sığındı. Suriye'de büyük bir dram var. İnsan hem kendisini hem de ailesini korumak zorundadır. Bu nedenle birçok insan sığınak noktası olarak Türkiye'yi gördü ve Türkiye'ye sığındı. İnsanımız bu konuda bir sınav verdi. Hepsine teşekkür ediyorum. Halkımız büyük fedakarlık örneği gösterdi. Bunun üzerinden de 5 yıl geçti. Şimdi bunu kalkınma projesine dönüştürmemiz gerekiyor. Suriye'nin güvenliğiyle ilgili başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı devam ediyor. Suriye'de güvenli bölge oluşturuluyor. Herkes yeniden ülkesine dönüyor. Cerablus'ta bunu yaşadık, büyük bir memnuniyet var. Aynı şekilde hızlı dönüşler var. Hayat normale dönüyor. Herkes kendi vatanına döndüğünde şehrimizin mültecilerle ilgili yükü de hafiflemiş olacak" açıklamasını yaptı.

Eğitimsizlik terör örgütlerini besliyor

Şahin, Suriye'de savaş devam ederken hem ülkenin farklı noktalarındaki Suriyelilerin hem de gurbetteki Suriyelilerin bir şekilde hayata tutunmaya çalıştığını ifade etti. Gaziantep'te ikamet eden Suriyelilere her alanda yol gösterildiğini ve yardım edildiğini belirten Şahin, "Hayat devam ediyor. Yaşama tutunan Suriyelilerin eğitimlerini de önemsiyoruz. Onları geleceğe hazırlıyoruz. Orta vadede çocukların okullaşmasına çalışıyoruz. Aksi halde bir nesil kaybolacak. İnsanlar eğitimsiz kaldığında, bu en çok terör örgütlerini mutlu oluyor. Eğitimsizlik terör örgütlerini besliyor. Ben başkan olduğumda 3 bin çocuk eğitim hayatındaydı, şu an 67 bin çocuk eğitime devam ediyor. Türkiye ortalamasının iki katıyız. Bir başarı hikayemiz var. Bir belediyenin okulu ve hastanesi olur mu? Bizim okulumuz ve hastanemiz var; eğer bunları yönetmemiş olsaydık, bugün beraberinde ırkçılık ve radikallik artacaktı. Bu da terörü besleyecekti. Bunların hepsinde sosyal uyum, entegrasyon, birlikte yaşama, okuma ve birlikte çalışma modeli dediğimiz bir modeli ortaya koyduk. Onların bu şehrin ekonomisine katma değerlerini topluma anlattık. 800'e yakın şirket kurulmuş ve şu anda ticari hayatın içerisindeler. Sanayinin içerisindeler, üretim yapıyorlar. Esnafla birlikte hareket ediyorlar. Bunlara baktığımız zaman bir kalkınma projesine dönüştürmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Öldük, bittik, bize yardım edin" söyleminden daha çok bir an önce kentte güvenliğin sağlanması için uğraştıklarını, geri dönüşleri sağlanana kadar da Suriyelilerden uzmanlık alanlarına göre istifade edebilecekleri bir modeli güncellediklerinu vurgulayan Şahin, "Bu model diğer şehirlere göre Gaziantep'e alan açtı" dedi. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı'nın (UCLG-MEWA) dönem başkanı olduğuna hatırlatan Şahin, "Gittiğimiz her ülkede Suriyelilere yönelik yapılan çalışmaları anlatıyor ve dinleyicilerin de bu işe el atması gerektiğini söylüyoruz" dedi.

Gaziantep modeli oluşturmak için çalışıyoruz

Şahin, büyük önem verdikleri bölgesel kalkınmada hızlı olabilmek için yapılması gerekenleri sıraladıklarını belirterek, "Elbette Ortadoğu etrafımızdaki ateş çemberi riskimizi artıyor. Olumsuzluklara takılmadan büyüyebilmek için krizi fırsata dönüştürecek çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Aksi halde hem ülke ekonomisi hem de bölge ekonomisinde küçülme yaşanır. Bunun olmaması için hepimize düşen görev ve sorumluluklar var. Hem şehrin yöneticileri, hem de sivil toplum kuruluşları olarak mevcut durumu daha güçlü çalışma modeline dönüştürebilme ve Gaziantep modeli oluşturmak için çalışıyoruz. Burada en büyük gücümüz sanayimiz, 'sanayide pazar payını küçültmeden daha kuvvetli çalışma modeli nasıl olabilir, son çıkan yasal düzenlemelerden, Ar-Ge, tasarım gibi inovasyon gibi düzenlemenin uygulamasını sanayicimiz nasıl kullanabilir' işte bunun çalışmasını yapıyoruz" diye konuştu.

'Gaziantep'e Gelme Zamanı' kampanyasına öncülük ettik

Şehrin kültür ve turizm dokusunda restorasyonları hiç bekletmeden yaptıklarını anlatan Şahin bu restorasyonları tanıtmak için de kampanyalar düzenlediklerini aktardı. Şehrin tanıtımı için "Gaziantep'e Gelme Zamanı" kampanyasına öncülük ettiklerini vurgulayan Şahin, şunları söyledi: "Maalesef uluslararası toplumda ikirciklik ve çoklu standart var. ABD'de biliyorsunuz, Donald Trump'tan sonra protestolar oldu ama hiç kimse 'ABD'ye gitmeyelim' demiyor. Burada en küçük bir olay olduğunda hemen ABD Büyükelçiliği bu bölgeyle ilgili uyarıda bulunuyor. İlk kez Dışişleri Bakanlığımız da kendi vatandaşlarımızı uyardı. Bunun nasıl bir şey olduğunu onların da bilmesi ve fark etmesi gerekiyor. Bölgenin parlayan yıldızı Gaziantep'in cazibesini devam ettirmesi, vatandaş memnuniyetini artırması ve kalkınmanın lider ve öncü kenti olarak yoluna devam etmesi gerekiyor."

Dünyanın 8'inci mutfağının lezzetlerine sahibiz

Gaziantep'in sorunlarını yönetebilecek bilgi ve donanıma sahip olduklarını vurgulayan Şahin, "Bu çok önemli bir şey; çünkü üreten bir şehiriz, müteşebbis bir şehiriz, zorlukları aşan bir şehiriz. Bu zorlukları aşarken de büyük bir alınteri ve gayretle, cesaretle, bizi ileriye götürecek tedbirler alıyoruz. Başarının ardında yöneticiler arasındaki üst düzey uyum var. Belediye olarak ilgili taraflarla kültür ve turizmle bölgesel ve iş turizmi hareketlendirecek şekilde neden Gaziantep'e gelmek gerektiği cevabını veriyoruz. Bütün medeniyetlerin gözbebeğiyiz, Hitit, Roma, Osmanlı ve Selçuklu en güçlü dönemini burada yaşamış ve en kuvvetli eserlerini burada bırakmış. Bunları görmek için gelecek insanlara 5 antik kentimizi gösterebiliriz. Üzerine lezzet başkenti ünvanı UNESCO tarafından onaylanmış dünyanın 8'inci mutfağının lezzetlerini tattırabiliriz. Sanayi, kültür ve sanatı birlikte götürdüğümüz zaman insanlarneden Gaziantep'e gelmeleri gerektiğinin cevabını da alıyor. Buna göre planlama yapıyoruz. Son yapılan kampanyadan da olumlu bildirimler alıyoruz" şeklinde konuştu.

ABD NE KADAR GÜVENLİYSE BİZ DE O KADAR GÜVENLİYİZ

Fatma Şahin, Gaziantep'in güvenli bir şehir olduğuna dikkati çekerek, "ABD ne kadar güvenliyse, Paris ne kadar güvenliyse biz de o kadar güvenliyiz" dedi. Avrupa'nın güvenliğinin Türkiye'nin güvenliğinden geçtiğini vurgulayan Şahin, Türkiye güvenli olmadığı sürece Avrupa ve ABD'nin de güvenli olmayacağını ifade etti. Küreselleşmeyle sınırların kalktığını ve yeni bir dünya düzeni olduğunu anlatan Şahin, "Bu dünya düzenine göre, 'Ben terörden arındım, ben terörizme karşı her türlü tedbiri aldım" dediğimiz hiçbir nokta yok. Terörün ve terörizmin beslendiği şey, küçülmek ve negatif gündem oluşturmak. İnadına pozitif gündemle onların elindeki sermayeyi almak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye mülteciler için vermesi planlanan 3 milyar euro hibenin alınması için orta nokta bulunmaya çalışıldığını vurgulayan Şahin, paranın sevkinin yapılmamasıyla ilgili terör tanımının iki taraf arasında anlaşmazlık olduğunu söyledi. Şahin, "Terör tanımını değiştirmemizi istiyorlar. Oysa bu kadar terörizme bedel ödemiş bir bölgede yaşayınca bizim bunu yapmamız mümkün değil. Onların da bizden bu talepte bulunmaması ve ona göre bizi anlaması gerekiyor. Siyah ve beyaz değil de gri renk yani ortaklıklar üzerinde orta noktaya gelinmesi ve yol alınması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

Kadını ve çocuğu merkez alan sosyal politikalar üretiyoruz

Kadınlara yönelik projelerinden de bahseden Şahin, şunları kaydetti: "Toplumun yüzde 50'si kadın ve ben kurucu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanıyım. Bakanlığım döneminde 4 ana başlıkta çok önemli projeler ürettim. Belediyelerde bunların en önemli uygulama alanıdır. 'Gelin Etmeyin Okula Gönderin' devam ediyor. Sağlıkla ilgili Gebe Okulu açtık. Bebek ve anne sağlığıyla ilgili eğitimler devam ediyor. Gen merkezi kurduk, birçok çalışma yapılıyor. Tüp bebek ünitesi kurduk, bundan önce sosyal güvencesi olmayanların hepsi Adana'ya gidiyordu. Merkezin açılmasıyla bu gidişlerin önüne geçtik, 2 bin kadın istifade ediyor. Meme kanseri taramasında 50'nci sıradaydık, 4'ncü sıraya yükseldik. 125 kadın kanser olduğunu bilmiyordu ve tedaviye başladı. Burada en önemli şey, koruyucu önleyici tedbir. Kadın mutlu olursa aile mutlu olur. Aile mutlu olursa toplum mutlu olur. Kadını ve çocuğu merkez alan sosyal politikalar üretiyoruz. Çünkü artık belediyecilik yol, su, elektrik hizmetiyle sınırlı değil. Toplumun her kesimin in yaşamına dokunacak projeleri hayata geçirmemiz gerekiyor."