Karasu Konya Ovası'na akacak

Konya Ovası’na yeni su kaynaklarının getirilmesi gündemde. Konuyla ilgili Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Akademik Yıl açılışında konuşan Başkan Recep Konuk, Karasu’nun Konya Ovası’na getirilmesini önerdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RABİA KORKMAZ- Türkiye’nin tarım alanının yüzde 17’sine tekabül eden, dünyanın en büyük tarım havzalarından biri olan Konya Ovası’na yeni su kaynaklarının getirilmesi hususu Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin Akademik Yıl Açılışında da gündeme geldi.

Akademik Yıl Açılışında konuşan AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, açılışa katılan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, 2006 yılında Çumra Şeker’i ziyaretinde gündeme getirdikleri ve bir an önce tamamlanmasını istedikleri Göksu Nehrinin suyunun Konya Ovası’na getirilmesini içeren projenin meyvelerini verdiğini ve Ova’ya o kaynaktan suyun indirildiğini ifade ederek, “Konya Ovasının suya ihtiyacı var. Tatlı sularımızla bugün hala denizlerimizi suluyoruz, sularımızı heba ediyoruz. Ben bugün de bunu buradan dile getirmek istiyorum. Konya Ovası Konya ile birlikte Karaman, Aksaray, Niğde demektir. Çok geniş bir coğrafya demektir. Sayın Bakanımızla konuşmuştuk, Göksu nehrinin suyu Konya Ovası’na geldi, Karasu’da inşallah Konya Ovası’na gelir, getiririz” dedi.

Türkiye petrol zengini bir ülke değil ancak petrolden daha kıymetli bir hazineye verimli topraklara ve büyük bir tarımsal üretim potansiyeline sahip bir ülke. Nitekim son yıllarda bu potansiyeli harekete geçirmek isteyen Türkiye, tarım sektörünü stratejik sektörler arasına dâhil ederek sulama yatırımları başta olmak üzere arazi toplulaştırması, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmemesi gibi yapısal problemlerin çözümü ile tarımsal altyapıdaki eksikliklerin giderilmesi hususunda ciddi yatırımlar gerçekleştirdi. Dünya’nın bugün en önemli gündem maddelerinden birisi bilindiği gibi tarım ve gıda güvenliği ile güvenilir gıdanın insanlara sunulabilmesi. Konu bu noktaya gelince Türkiye, Türkiye’de de Konya bir adım öne çıkıyor. Konya, geniş ve verimli toprakları, dünyanın birçok ülkesi ile rekabet edebilecek bilgi birikimi, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi gibi bilgi ve bilime yaptığı sektöre ivme katacak yenilikçi atılımları, tarım sektöründe devasa adımlar atabilecek alt yapıya sahip olması gibi özellikleri ile dikkat çekiyor. Konya Ovası da işte bu noktada tam anlamıyla stratejik bir konuma yükseliyor. Ülkemizin tarım arazisinin yüzde 17’sine tekabül eden, 50 km genişliği, 80 km uzunluğu ve 4.000 km2’lik yüz ölçümü ile Konya Ovası sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli tarım havzalarından biri olarak öne çıkıyor. Türkiye, Konya Ovası’nın Mavi Tünel’le Göksu’dan getirilen suyun ulaşamadığı, diğer bölgelerinin de sulanmasını sağlayacak yeni bir havza dışı kaynaktan (Karasu) Ovaya ilave su getirilmesini sağlayacak yatırımları gerçekleştirmesi halinde, Konya Ovasının tarımsal üretimde Mavi Tünelle kazandığı ivmeye yeni bir ivme katacak ve dev bir üretim potansiyelini harekete geçirebilecek.  

Tarım ve gıda merkezi olabilir

Türkiye’nin ürettiği tarım ürünleri hem kendi ülkemizi, hem de dünyanın birçok ülkesini besleyebilir. Ayrıca tarımda yeni teknolojilerin kullanımı ile de yüksek karlılığa ulaşılabilir. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı, PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, başta Karasu olmak üzere havza dışı 3-4 su kaynağından ovaya su getirilmesiyle ilgili projelendirme çalışmalarında son aşamaya gelindi Türkiye’yi devasa bir güce ulaştıracak tarım hamlesinin gerçekleştirilmiş olacağını ifade etti.

Tarımsal bilgi birikiminin arttırılması, bilginin üretime dönüşümünün sağlanması, birim alana düşen verimin artırılması ve üretilen ürünlerin hammadde olarak ihracı yerine katma değerli mamul ürüne dönüştürecek sanayi üst yapısının güçlendirilmesi ile Türkiye’nin tarım ve gıdada dünya lideri olacağını ifade eden Başkan Konuk, “Geçtiğimiz dönemde suya yapılacak yatırımın karlı olmayacağı ifade ediliyordu. Ama bunun yanlış olduğunu çok net görebiliyoruz. Tarım eski usullerle yapılmamalıdır. Türkiye’nin tarım merkezi olan Konya, Karaman, Aksaray gibi illerimizde bu sene yağmur çok oldu, verim arttı, bu sene yağmur az yağdı, kıtlık oldu, kısır döngüsünden kurtarılmalıdır. Tarımı bir taraftan inovatif metotlarla geliştirirken bir taraftan da tarımsal altyapı eksikliklerimizi giderecek Karasu gibi nehirleri Konya Ovası ile yani üretim alanları ile buluşturacak yatırımları gerçekleştirerek, boşa akan suyu susuzluk çeken toprakla buluşturarak ülkemizin hem tarımsal üretimini arttırmalı hem de üreticinin refahını yükseltmeliyiz. Tarımsal üretimin üç tane olmazsa olmazı var. Toprak, güneş, su... Konya Ovası ilk iki unsurda dünyanın en şanslı havzası… Eksiğimiz yeter miktarda su. Ovayı su ile buluşturduğumuzda Konya Türkiye’nin, Türkiye dünyanın en önemli tarım merkezi haline gelir. Konya Ovasına dışarıdan getirilecek kaynaklarla ovanın kuzeyinde Altınekin, Cihanbeyli’den, güneyinde Karaman’dan Çumra’ya, doğusunda Karapınar, Ereğli ve Aksaray’a kadar tüm tarım arazilerinde de sulu tarıma geçmiş olacağız.

Hükümetimiz bu konuda kararlılığını, bu konudaki iradesini sürüncemede bırakılan, yıllarca taş taş üstüne konulmayan Mavi Tüneli süratle bitirerek göstermiştir. Aynı kararlılık ve irade Ova’nın Göksu ile gelen su ile sulanamayan yerlerinin susuzluğunu giderme konusunda da mevcuttur. Konya Ovasına havza dışı yeni bir kaynaktan su getirilmesi hükümetimizin gündemindedir ve bu konuda ciddi çalışmalar mevcuttur” dedi.

Üretim patlaması yaşanır

Karasu Projesi veya havza dışı bir kaynaktan bölgeye su taşınması ile Konya Ovası’nda üretim patlaması yaşanacağını vurgulayan Başkan Recep Konuk, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Konya Ovası’na mutlaka dışarıdan su getirmemiz gerekiyor. Şu anda en makul projelerden birisi ise Karasu Nehrinin Kızılırmak aracılığı ile Konya Ovasına aktarılmasıdır.

Bugün ovamızda 200 metre derinlerde dahi su bulunamayan bölgeler var. Gelecek su, yörede sulu tarımı destekleyeceği için halkın refah seviyesini ve tarımsal üretim ile gıda sanayini, tarımsal sanayiyi olumlu etkileyecektir. Şunu da ifade edelim, burada oluşturulacak bir sinerji ile tarımımızı bilgi ile teknoloji ile entegre tesislerle destekleyebilirsek, Türkiye ekonomisine devasa katkı yapacaktır. Özellikle burada üretilecek tarım ürünleri ve bu tarım ürünlerinden oluşturulacak gıda çeşitliliğiyle ülkemiz devasa bir ihracat hacmi oluşturabilir, bunlar başarılamayacak hedefler değil, şu ana kadar başardıklarımız, bunları da başarabileceğimizin en büyük göstergesidir.  

Bunun yanı sıra sulak alanların eski durumlarına gelmesini sağlayacağı için bir mikro klima dengesi oluşturacak, dolayısıyla da eskiden mevcut olan canlı popülasyonunda da hem sayısal, hem de çeşitlilik olarak artış yaşanacaktır. Yeraltı sularının tüketimi de azalacağı için dolaylı olarak tasarruf sağlayacaktır.”

Bu konularda ilginizi çekebilir