Kayseri Şeker’de lisanslı depoculuk yatırımı tamam, hedef 1 milyar TL ciro

Lisanslı depoculuk yatırımlarını tamamlayan Kayseri Şeker, sözleşmeli tarımı geliştirmek amacıyla ilçelere yönelik verimli tarım ürünlerinin ekimi konusunda uygulama başlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HATİCE KEVEN ŞİMŞEK

KAYSERİ - Kayseri Şeker, kâra geçmesinin ardından faaliyet alanını genişletiyor. İki yıl önce başlatılan lisanslı depoculuk yatırımları tamamlandı, şimdi yeni depolar için planlamalar yapılıyor. Sözleşmeli tarımı artırmaya yönelik çalışmalar kapsamında yeni ürünlerin ekimi teşvik ediliyor. Kayseri Şeker’in 2017 yılı yatırım planında besicilikten, nitelikli buğday yetişen bölgelerde makarna üretimi için fabrika kurulmasına kadar birçok konu var. Kayseri Şeker’de yıl sonunda iştirakleriyle birlikte 1 milyar liranın üzerinde ciro bekleniyor.

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, şeker üretiminde bu yıl yaklaşık 2 milyon 700 bin ton pancar işlemeyi planladıklarını ve bunun bir rekor olduğunu, buna paralel üretilecek şeker miktarında da rekor beklediklerini söyledi. Bunun yanı sıra melas, yaş küspe üretimlerine de bu rakamların yansıyacağını anlatan Akay, satışlarda 1 milyar lira sınırını aşmış olacaklarını, Kayseri Şeker’in şirketleri ve Kayseri Pancar Üreticileri Kooperatifi’nin cirosuyla birlikte bu rakamın 1.3 milyar lirayı bulabileceğini söyledi.

Boğazlıyan’da doluluk yüzde 100

Boğazlıyan’da 40 bin ton, Şarkışla ve Devli’de de 20 bine ton kapasiteli lisanslı depoları faaliyete soktuklarını belirten Akay, “Boğazlıyan’da doluluk yüzde 100, Şarkışla ise yüzde 60’larda. Develi, hasat döneminden sonra bittiği için orada sadece bir miktar arpa ile mısırı muhafaza ediyoruz. Gelecek yıl bunlar yetişmeyecek. Lisanslı depo yatırımlarımız gündeme gelecek” dedi. Akay, çiftçinin ürününden daha yüksek gelir elde etmesi, sağlıklı ortamda muhafaza etmelerinin sağlanması ve lisanslı depolarla sözleşmeli tarımı geliştirmeyi arzu ettiklerini söyledi. Tomarza’da kabak çekirdeği, Develi’de danelik mısır ekim uygulamasını başlattıklarını belirten Akay, “Tohumluk buğday ve arpa üretimi konusunda özellikle çalışmalarımız var. Bunun bölgemizdeki diğer ürünleri de kapsamasını arzu ediyoruz” dedi. Akay, besicilik alanında da yatırımlarının olacağını duyurarak, “Pınarbaşı ilçesinde besi ile ilgili bir yatırımımız var. Bu yatırımımızla önemli bir hayvan potansiyeli oluşacak” ifadesinde bulundu. Akay aldıkları ürünleri paketleyip perakendecilere toptan satış yapabileceklerini de belirtti. Nitelikli buğday yetişen bölgelerde makarna üretimine yönelik fabrikaların kurulmasının gündeme gelebileceğine işaret eden Akay, “Yelşilhisar-Yahyalı hattında meyve yetiştiriciliği var. Orada bir depo yatırımı başlatacağız” müjdesini verdi.

AB kotayı 2017’de kaldıracak rekabet için verimlilik şart

Türk şeker sektörünün AB’deki üreticilerle aynı pazarda rekabet gücünün zayıf olduğunu vurgulayan Akay, bunun sebeplerini şu şekilde sıraladı: “2017’nin Eylül ayında bir değişiklik olmazsa AB şeker kotasını kaldıracak ve şeker ticareti de serbest bırakılmış olacak. Bunun Türkiye’ye de etkisi olacak. AB’deki ülkelerde maliyetler daha düşük, dolayısıyla satış fiyatlarıda daha düşük. Onlarda dekardan elde edilen ton, pancarın şeker oranı yüksek. AB’de uygulanan fiyat 26 euro, bu desteklerle beraber hemen hemen 35-40 euroyu buluyor dersek, en fazla 140 lira gibi bir rakama tekabül eder. Biz şimdi 200 liraları konuşuyoruz. Bu yıl bizim pancar alımımız da yüksek olunca şekerin maliyetinde hammaddenin rolü en az yüzde 65 seviyesine ulaştı. Dolayısıyla bu fiyat otomatik olarak şekerin üretim maliyetini de etkiliyor. Bizim düşük verimlilik ve yüksek masraflarla Avrupa ile rekabet etme şansımız yok. Bu konuda Türkiye’nin bir politika izlemesi ve çözüm üretmesi lazım. Biz bu manada verimliliği artırmak, dekardaki tonaj ve şeker oranını artırmak için birkaç yıldır çalışmalar yapıyoruz. Çiftçilerimizi bilgilendiriyoruz. Bunda bir aşama kaydettik. Türkiye’de şeker oranının en yüksek olduğu bölge bizim bölgemiz ama bu Avrupa ile rekabet edilebilirliği ortaya çıkarmaz. Tüm şeker sektörünün verimliliği artırıp maliyetleri düşürüp rekabet edilebilirliği artırmamız gerekiyor.”

Orta Anadolulu çiftçinin geçim kaynağı pancar

Şeker sektöründe olası bir olumsuz tablodan özellikle geçimini şeker pancarı üretiminden sağlayan Orta Anadolu Bölgesi’ndeki çiftçilerin etkileneceğine dikkat çeken Akay , “Türkiye’de 1 milyon ton şeker pancarından üretilen şekerin azalması demek üretilen pancarın da en az 7 milyon ton azalması demek. Şu anda Orta Anadolu’ da çiftçilerimizin bir numaralı geçim kaynağı şeker pancarı. Şeker pancarından üretilen şekerin pozisyonunun korunabilmesi için mücadele vermek durumundayız” dedi.

Şeker üreticilerinin birliği yok

Akay, 2017'de AB ile rekabette sektörün ayakta durabilmesi için şu önerilerde bulundu: “25 fabrikanın 5 tanesinde üretim yapılmıyor. Diğerlerinde de üretim kapasitesi düşük. Bunların devre dışı bırakılıp, şeker oranı yüksek fabrikaların kapasitelerinin yükseltilmesi lazım. Bu politika uygulanırsa Türkiye Avrupa ile rekabet edebilir seviyeye gelebilir. Avrupa bu tedbiri 10 yıl önce aldı. Almamız lazım ki bu sürece hazır olalım. Türkiye’deki şeker pancarı üreticilerinin aktif bir derneği yok. Kooperatiflerin başında Pankobirlik’de bir takım çalışmalar yapılıyor. Pancar üreticilerinin birliği var fakat, şeker üreticilerinin birliği yok. Belki böyle bir oluşum olursa bu konuların konuşulması, değerlendirilmesi, ortak bir politika izlenmesi mümkün olabilir.”

Her yıl Ar-Ge’ye yaklaşık 5.5 milyon TL kaynak ayrılıyor

Ar-Ge Merkezi’ne ilişkin bilgi de veren Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, merkezde şu anda 12 projenin yürütüldüğünü, 4 projenin de onay beklediğini söyledi. Ar-Ge uygulamalarında kısa sürede sonuç almanın mümkün olmadığını, bir tohumun geliştirilmesinin bile asgâri 15 yıl alabildiğini anlatan Akay, şu bilgileri verdi: "Projeler başarılı şekilde ilerliyor. Toprak ıslahı üzerinde en fazla durduğumuz konulardan biri. Bizim topraklarımızda organik madde miktarının azlığından kaynaklı sorunlarla karşılaşıyoruz. Bunların nasıl ıslah edileceği konusunda çalışmalarımız var. Türkiye’de ilk kez pancar posasından diyetlif üretimi üzerinde çalışılıyor. Türkiye bu ürünü genellikle ithal ediyor. Ayrıca gübre konusunda projeler deneniyor. Bununla ilgili elde edilen sonuçlar var. Ar-Ge birimi için yeni yer hazırlığındayız. Önümüzdeki ay içinde daha donanımlı, modern bir laboratuvar ve çalışma merkezi haline gelecek ve orada tüm bu çalışmalar daha sistematik yürütülecek. Geçen yıl Ar-Ge ‘ye 5 milyon 300 bin lira harcama yapıldı. Bu yıl da bu seviyelerde bir rakam bekliyoruz. Bunun yüzde 30’unu biz bakanlıktan destek olarak alıyoruz. Ayrıca TÜBİTAK’tan da bu projeler çerçevesinde aldığımız destekler var. Üzerinde çalıştığımız bazı projeler için yurtdışından kuruluşlarla da iş birliği içerisindeyiz."

Fiyat kaosu sona ersin

Şeker pancarında taban fiyat kaosunun da sona erdirilmesini isteyen Hüseyin Akay, geçen yıl 200 lira taban fiyat vermelerine karşın ortalama fiyatın uygulamada 208 lira olduğunu söyledi. Ortalama rakamlar Türk Şeker’de düşerken kendilerinde yükseliş gösterdiğini, çiftçinin daha fazla kazanması için bu politikayı bu yıl sürdereceklerini kaydetti. Ancak bu yıl Türk Şeker’in fiyatlarında bir kaos yaşandığını Başbakan Binali Yıldırım’ın 210 lira taban fiyat açıklamasına karşın bir gün sonra Türk Şeker yetkililerinin taban fiyatın 190 TL olacağını duyurduklarını anlatan Akay, “Bizim Türk Şeker’in uygulayacağı fiyatın 10 lira fazlasını uygulama kararıımız var. Bizim beklentimiz 200 TL seviyeleri. Çiftçilerin girdilerinin arttığı bir ortamda bu taban fiyat doğru bir uygulama değil. Fiyat konusunda yeni düzenleme yapılsın, geçen yıla göre bir miktar fiyat artırılsın diye görüşmeler yapıyoruz. Çünkü çiftçilerin girdileri maliyetleri arttı. Belli bir miktarda zammın olmasını bekliyoruz. Biz bu yıl şeker pancarı ödemesini tarihinde ilk defa hasat edildiği yıl ödeyeceğiz. Bu önemli bir başarı” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir