OSGİAD: Ürettiğimizi dünya ile paylaşmak istiyoruz

OSGİAD Başkanı, bölgede ticaret yapabilmenin şartlarının yaratılmasını talep ederek,"Öz kaynaklarımızla üretmek ve bunu dünya ile paylaşmak istiyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MAHİR SOLMAZ

DİYARBAKIR - Kısa adı OSGİAD (Ortadoğu Sanayici ve Girişimci İş Adamları Derneği ) Erbil temsilcisi İsa Erden ile bir araya gelen üyeler Kuzey Irak ile ticaretin nasıl daha aktif hale gelebileceği konusunda görüş alışverişinde bulundular. Yapılan görüşmenin ardından OSGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Adanır, tek hedeflerinin üretmek ve üretileni dünya ile paylaşmak olduğunu söyledi.

Şükrü Adanır, “ Kuzey Irak Bölgesinde 2015 yılından itiabaren gittikçe derinleşen bir ekonomik krizin yaşandığı ve başta Suriye olmak üzere yaşanan savaşın yansımaları bu krizi ekonominin ötesine taşıyarak boyutlandırdığını ve Suriye'den kaynaklı 1 Milyon 700 Bin mültecinin Kuzey Irak'ın hem nüfus ve hem de coğrafik büyüklüğü açısından çok ciddi sıkıntıların tahakkuk etmesine sebep olmuştur. 2000 yıllarının başından itibaren 2014 yılına kadar bölgedeki ekonomik gelişmişlik ve yatırım hızı başta Güneydoğu olmak üzere Türkiye için iştah kabartan bir pazar olmanın dışında, Güneydoğunu kalkınması için 100 yıllık bir fırsat olarak algılanmış, her ne kadar bir takım bürokratik engeller ile karşılaşmış olunsa da bu sorunların ileriki aşamalarda giderilerek belli bir standardın yakalanacağını düşünürken maalesef ticari iletişim asgari düzeye düşmüştür” dedi

Kuzey Irak bölgensinin ticari ilişkilerinde Türkiye'nin birinci sırada yer aldığına değinen Şükrü Adanır “Bölgede en fazla yatırım yapan ise Birleşik Arap Emirlikleridir. Kısa süre öncesine kadar sadece birkaç ülkenin yatırımı varken, ABD, İtalya, Fransa, dâhil pek çok ülke yatırıma gelmiştir. 2000-2013 yılları arasında Kürdistan Bölgesinde 78 ülke menşeli 2458 şirketin faaliyet gösterdiği ve bu şirketlerin 1157 si Türkiye şirketleri olup birinci sırada olması, Türkiye mallarının en çok tercih edilen ürünler olduğunun kanıtı olsa gerek. Bu kısa tespit doğrultusunda bölge ile ilgili yaşadığımız güncel sorunlar Türkiye'nin gerçekliğinden çok farklı sayılmaz, bilindiği gibi toplum olarak olağanüstü bir dönem içerisindeyiz. Bu zor günleri toplumsal dayanışma ile sonlandırmayı umuyoruz. Toplumsal dayanışmadan başka bir çıkar yolumuz yoktur. Birbirimizi ayrıştırmadan ve ortak değerlerimizi siyasi emellere alet etmeden Çanakkale ruhu ile ülkemizi sahiplenmeliyiz. Bölge iş adamları olarak pozitif ayrımcılık istemiyoruz ve bu zeminde verilen teşvik kredilerinin de işe yaramadığını biliyoruz. Biz, ticaret yapabilmenin şartlarının yaratılmasını talep ediyoruz. Biz karşılıksız hiç bir şey istemiyoruz. Biz; öz kaynaklarımız ile üretmek ve bu üretimi dünya ile paylaşarak tüketmek İstiyoruz.