Şirketlere 'dijital dönüşüm' önerisi

Şirketlerin stratejilerini belirlerken her zaman yeniliklerin takipçisi ve yaratıcı değer vermenin temel vizyon olması gerektiği vurgulanırken, bu doğrultuda yol haritasının çizilmesi gerektiği önerildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Beyza COŞKUNTÜRK

İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin düzenlediği Dijital Dönüşüm Eğitimi’nde, önümüzdeki dönemde ayakta kalmak isteyen firmalara dijital dönüşüm için önce yol haritası çizmeleri önerisinde bulunuldu.

Öğrencilere dijital dönüşümün gerekliliklerini anlatan Endüstri Mühendisi ve Kültür TV Modern Hayat Programı Moderatörü Bahar Yıldırım, “Teknoloji ile birlikte herşeyin hızla değiştiği günümüzde bu değişime ayak uydurmak kaçınılmaz hale geldi. Bu koşullarda varlıklarını sürdürebilenler ise sadece bu değişimi içselleştirenler yani bu kültürü organizasyonlarının tüm kademelerine indirgeyenler ve tüm süreçlerinde yaygınlaştıran şirketler olacak. Bu yüzden öncelikle şirketlerin stratejilerini belirlerken her zaman yeniliklerin takipçisi olmak ve yaratıcılığa değer vermek temel vizyonu olmalı. Bu doğrultuda yol haritası çizilmeli” dedi.

Sektörde rekabet gücü kazanmak için gerekli olanın farklılaşmak olduğunu söyleyen Yıldırım, “Değişim için farklı bir bakış açısına sahip olmak ve inovatif düşünmek gerekiyor. Değişim ve dönüşümün içinde olmak sadece şirketler için değil, tüm bireyler ve toplumlar için de geçerli bir kural. ‘Değişmeyen tek şey değişimdir’ sözünün en önemli olduğu dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.

"Dijital dönüşüm zor ve maliyetli bir yolculuk"

Dijital dönüşümün uzun, zor ve yüksek maliyetli bir yolculuk olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bu yolculukta şirketlerin değişim sürecini yönetecek öncülere ihtiyacı var. Amaç aslında tüm ekibin dahil olacağı etkin bir takım kurmak. Bu da etkin bir proje yönetimi ile olabilir. Şirketler ayrıca çalışanlarını bu konuda eğitmeli, teşvik etmeli ve ödüllendirmeli. Bunun yanı sıra her şirket dijitalleşme endeksini yani dijitalleşme sektör puanını ölçtürmeli, sürecin gerisinde mi yoksa ilerisinde mi olduğunu bilmeli ve buna göre ivmesini artırmalı” şeklinde konuştu.

Yıldırım, Dijital dönüşüm yolculuğunda maliyeti azaltmak, süreci hızlandırmak, kaliteyi artırmak, güvenirliliği sağlamak gibi avantajlarının, işsizliğin artması gibi dezavantajlarının olduğunu söyleyerek, “ Ancak yeni teknolojilerin her zaman yeni meslek gruplarını beraberinde getireceği unutulmamalı. Dijital ekonomi, dijital pazarlama, dijital iletişim bunların bazıları. Dijital dönüşümle birlikte dünyada üretim sarkacı az gelişmiş ülkelerden, gelişmiş ülkelere salınacak. Türkiye’de de KOBİ’ler için aynı durum söz konusu. Türkiye’de bu dönüşümün ne denli önemli olduğunun en kritik ispatı hükümet tarafından oluşturulan eylem planları” şeklinde konuştu.

"Bölgesel kalkınmada üniversite ve özel sektör işbirliği önemli"

Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hilmi Yüksel ise düzenledikleri eğitim programı kapsamında katılımcıların, kamu kurumlarında ve işletmelerde dijital dönüşümün gerçekleştirilmesinde izlenecek yollara ilişkin bilgi sahibi olmalarının hedeflendiğini söyledi. Yüksel, “Katılımcılar, eğitimi başarı ile tamamladıklarında sahip oldukları bilgilerle işletmelerin dijital dönüşüm sürecinde aktif olarak yer alabilecekler ve kurumlarında dijital dönüşüm ile ilgili projelerini yürütebilecekler” dedi.

Yüksel, “Bölgesel kalkınmanın sağlanmasında üniversite, kamu kurumları ve özel sektör arasındaki işbirliği önemli. Bölgemizdeki kamu ve özel sektörün gelişimine destek olmak ve bu kuruluşların çok yönlü gelişimine katkıda bulunmak için faaliyetler düzenliyoruz. Eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. İşbirliklerini artırmak için çalışmalarımız sürecek” diye konuştu.