Tarsus, geleceğini gıda ve turizmde arıyor

Turizm, tarımsal endüstri, gastronomi kültürü ile markalaşmak isteyen Tarsus, Çukurova Uluslararası Havalimanı ve Tarsus Gıda OSB projelerinin bir an önce hayata geçmesini bekliyor. İlçede özellikle konaklama tesisi eksikliğine çözüm aranıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MELTEM AHATOĞLU

MERSİN - Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, güçlü potansiyeline rağmen, kendini yeterince tanıtamayan ilçenin özellikle gıda ve turizmle kalkınması gerektiğini belirterek, "3 – 4 yıldızlı da olsa 100-120 yatak kapasiteli otellere ihtiyacımız var. Tarsus'a şu anda 40-50 kişilik turist kafilesi gelse, konaklama yapacakları yerimiz yok" diyor.

Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, Tarsus'un yatırım planındaki projeleri ve kalkınma hedeflerini DÜNYA gazetesine anlattı. Tarsus'ta mega projelerin gün saydığını ifade eden Koçak, "Bizim için en hayati proje, Tarsus Gıda İhtisas OSB projesidir. Hem kentimize, hem de bölgemize çok büyük imkânlar sağlayacak bu projenin çalışmaları son hızla devam ediyor. Bu projede kamulaştırma işlemlerinin bitmesini bekliyoruz" dedi. Koçak, kamulaştırmanın hem zaman aldığını, hem de ciddi maddi kaynak gerektirdiğini vurgulayarak, "Bu projenin hayata geçmesinde büyük desteğini aldığımız hükümetimize, Kalkınma Bakanımız Lütfi Elvan, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza, proje paydaşlarımız olan Mersin Valimize, Büyükşehir Belediye Başkanımıza. Tarsus Belediye Başkanımıza ve Tarsus Ticaret Borsa'sına teşekkür ederiz" dedi.

Gıdada merkez olacağız

Tarsus'ta ticari olarak 68 çeşit tarım ürünü yetiştiği bilgisini veren Koçak, "Tarsus Gıda İhtisas OSB hayata geçtiğinde bu ürünler işlenerek katma değer sağlayacak ve sanayiyle buluşarak ekonomik değer kazanacak. Sağlıklı bir üretim yapısına kavuşacağız ve kısa sürede gıdanın merkezi olacağız. Çukurova Uluslararası Havalimanı projesinin de hayata geçmesiylede ihracat ivme kazanacak. Yakın bir zamanda gıda sanayiinde rekabet edecek konuma ulaşacağız. Havalimanı ile işlevsellik kazanacak olan Tarsus Gıda İhtisas OSB'deki üretim ekonomiyi de canlandıracak" diye konuştu.

Mersin'in koyduğu yüzde 5 istihdam artışı hedefinin ciddi bir rakam olduğunu belirten Koçak, "Çünkü daralan ekonomide, herkes işçi çıkarma çabasındaydı. Ancak firmaların bir çoğu, işçisinin kıdem tazminatını ödeyemediği için işten çıkaramadı. 2013 itibariyle geriye dönüp baktığımızda yaşananlar başka bir ülkede olsa o ülke iflas etmişti. İki seçim yaşıyorsunuz, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşıyorsunuz, akabinde akıldışı bir darbe girişiminde bulunuluyor, ülke yangın yerine dönüyor. Komşularda, Irak ve Suriye'de savaş var. Bunların total etkisine baktığımız zaman, bir ekonominin bunu kaldırması, dibe vurmaması ve hala yürüyor olması, bir Türkiye mucizesidir. Bu, işadamlarının ülke sevgisine, işine bağlılığından, dinamik olmasından ve genç nüfustan kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.

Teknoloj üniversitesi için dört gözle bekliyoruz

Tarsus'ta bir teknoloji üniversitesi kurulması kararını dört gözle beklediklerini kaydeden Yönetim Kurulu Başkanı Koçak, "Tarsus'ta şu anda Tarsus Teknoloji Fakültesi, 4 yıllık Tarsus Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu ve Ön lisans eğitimi veren Tarsus Meslek Yüksekokulu bulunuyor. Tarsus'a üniversite kurulmasıyla ilgili altyapı hazır. Tarsus'taki meslek kuruluşları da üniversite kurulması konusunda destek veriyorlar" dedi.

BUNDAN SONRA BÜYÜK PROJELERE BAKMAMIZ GEREKİYOR

Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak, Türkiye'nin komşuları ile ilişkisinde taşların yerine oturması gerektiğini belirterek, "Avrupa, Amerika ve tüm dünyayla ilişkilerin tekrar istikrara kavuşmasını istiyoruz. Aksi halde bizim 2023'te, 500 milyar dolar hedefine ulaşmamız hayal olacak. Biz ülkemizde güveni, adaleti sağladığımızdan itibaren bizim iş yapmaktan başka düşüncemiz olmayacak. Yeni yatırım yapan kimse bulamıyoruz. Çünkü yatırım yapacak bir ortam bulunamıyor. Üst üste gelen seçimler, ardından darbe girişimi ve ekonomideki dalgalanmalar yatırım ortamını ciddi anlamda etkiledi. Yeniden bir yatırım ortamı sağlandıktan sonra yabancı sermaye yeniden gelecek. Bankalar daha fazla fon ayıracak dolayısıyla faizler düşecek. Türkiye bunları aşabilecek kapasitede. Bugün verilen krediler ve teşvikler yapısal anlamda çok büyük etkide olmasa da en azından günü kurtarma, bir soluk alma anlamında destek olmuştur. Hem Kredi Garanti Fonu, hem KOSGEB destekleri, hem de Nefes Kredisi esnafımıza iş adamlarımıza bir soluk sağlamıştır. Bundan sonra bizim büyük projelere bakmamız gerekiyor."

İNŞAATA VERİLEN DESTEK, ÜRETİM VE SANAYİYE DE VERİLMELİYDİ

Türkiye'nin lokomotifi olan sektörlerin hızla toparlanma ve ilerleme dönemine girmesi gerektiğini vurgulayan H.Ruhi Koçak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun içinde tarım da var, turizm de var, kimya sanayisi de var, yani hepimiz aynı trendeyiz, aynı gemideyiz. İnşaat sektörü yıllarca desteklendi ama o inşaat sektörüne verilen destek aynı şartlarla sanayi ve fabrika inşaatına da verilmeliydi. 10-20 yıl vade ile konut alabiliyorsunuz ancak aynı vadede üretim yapacak fabrikaya finansman bulamıyorsunuz. Konut yapımı kadar fabrika yapsaydık da işadamına tahsis etseydik. İşadamı elindeki parayla bina yapıp sonra sermayesiz kalmasaydı. İş makinasına yatırım yapsaydı, işini çevirecek sermayeye sahip olsaydı ."