”Sizin verdiğiniz yetkiden rahatsızlar”

KONYA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Yolumuza engel çıkarmak için her yola başvurdular. Karanlık planları ellerinde kaldı. Bu ülkenin toprağında nifak tohumu ekenler var. Bu ülkenin topraklarında nifak yetişmez" dedi.

Erdoğan, partisince Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde Konya'ya Türkiye'nin dört bir yanının kokusuyla geldiklerini söyledi.

Eskişehir'e bir saat 25 dakikada ulaştıklarını belirtirken 2011 yılında Konya-Ankara arasının hızlı trenle katedileceğini ifade eden Erdoğan, "Ülkenin doğusunda, güneyinde, kuzeyinde, milletimizle kucaklaştık. Şeyh Edebali'nin, Yunus Emre'nin, Mevlana'nın yüreğiyle konuştuk. Milletimizin yüreğiyle, milletimizin kalbiyle hareket ettik. İstismar siyasetine, bozuk siyasete asla itibar etmedik" diye konuştu.

Konya'nın karşısına bugün alnı ak ve başı dik şekilde çıktıklarını belirten Erdoğan, Konya'yı mahcup etmediklerini, Konya'ya mahcup olmadıklarını, vatandaşın verdiği emaneti namusları bildiklerini dile getirdi.

"Sizin verdiğiniz yetki onları rahatsız etti" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yolumuza engel çıkarmak için her yola başvurdular. Karanlık planları ellerinde kaldı. Bu ülkenin toprağında nifak tohumu ekenler var. Bu ülkenin topraklarında nifak yetişmez. Biz Malazgirt'te kardeş olduk. Biz Mohaç'ta, Kosova'da, Niğbolu'da kardeşliğimizi perçinledik. Biz Yemen'de, Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, İstiklal Harbi'nde bir olduk. Ne diyor Hz. Mevlana, 'Güneş üflemekle sönmez' Bizim kardeşliğimiz de güneş gibidir. Ülkenin kötülüğünü isteyenlere karşı sizin verdiğiniz yetkiyle sizlerin hayır dualarınızla bu güçlere karşı durmaya devam edeceğiz."

"Varsın Sayın Baykal, Ergenekon'un avukatlığını yapsın. Biz milletimizin avukatıyız" şeklinde konuşan Erdoğan, şunları söyledi:

"Varsın Bahçeli bunları görmezden gelsin. Karanlıklara karşı aydınlıkları buluşturmaya devam edeceğiz. Nasıl bir ittifak, işbirliği içinde olduklarını görüyorsunuz. CHP'si, MHP'si ve onların yandaş medyalarının nasıl üzerimize geldiklerini biliyorsunuz. Şu an AK Parti'ye karşı olmayan bir tane parti var mı? Niye? Meyve veren ağaç taşlanır da onun için. Türkiye, daha önceki seçimlerde istismar siyasetine 'hayır' dedi. Türkiye hep birlikte ucuz siyasete, kara siyasete 'hayır' dedi. O dönemler geride kaldı. Şimdi bugünlerin hasreti içinde olanlar var. Türkiye'nin ayağına yapışıp aşağıya çekmek istiyorlar. Türkiye geliştikçe, ilerledikçe bundan rahatsızlık duyuyorlar. Kusura bakmasınlar ok yaydan çıktı. Türkiye kabuğunu kırdı. Bugün Türkiye, etrafına örülen bütün duvarları yıktı, geçti. Birleşmiş Milletler'de barışa hizmet eden Güvenlik Konseyi üyesi olan bir Türkiye var. Mevlana'dan aldığı ilhamla bugün Medeniyetler İttifakında yer alan bir Türkiye var. Bugün haklının yanında, Gazze'nin yanında dimdik duran bir Türkiye var."

"Konya'nın en önemli bakanı benim"

Göreve geldiklerinde dünyanın 26. büyük ekonomisi olan Türkiye'nin dünyanın 17. Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisine konumuna geldiğini belirtirken 6,5 yıl önceki Konya ile bugünkü Konya arasında büyük fark olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Kulağıma bazı dedikodular geliyor. Diyorlar ki 'Konya'da bu kadar milletvekili var bir tane bakanı yok.' Değerli kardeşlerim Konya'nın bakanı da oldu, Konya'nın en önemli bakanı benim, ben. Konya iki bakanı olduğu dönemleri de yaşadı, ne yaptılar Konya'ya. Şimdi ise ben Konya'nın bakanıyım" dedi.

Mevlana Kültür Merkezinin tümüyle kendi dönemlerinde yapılmış bir eser olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunun herkes tarafından böyle bilinmesi gerektiğini söyledi.

"Yıllar yılı bu ülkeye hiç bir yatırım yapmadılar"

Vatandaşlardan "muhalefet partilerine gerekli dersi 29 Martta sandıkta vermelerini" isteyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yıllar yılı bu ülkeye hiçbir yatırım yapmadılar. Bugün azim ve kararlılıkla ilerleyen bir Türkiye var. 'Dün dünde kaldı cancağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım' diyor Mevlana. Konya'dan soruyorum; siz bunlardan yeni bir şey duydunuz mu? Bir plan proje duydunuz mu? 30 yıldır 40 yıldır aynı dili kullanıyorlar. İftira siyaseti, yalan siyaseti, çamur siyasetiyle, istismar siyasetiyle iş yapmaya çalışıyorlar. Sayın Baykal her gittiği ilde, işsizliği yolsuzluğu gündeme getiriyor. Sayın Baykal, sen işsizin halinden anlardın da ne oldu. Sayın Baykal buraya geldi mi, hiç uğradı mı, kaç kere geldi buraya? Ben geçenlerde 'İsterse eskort vereyim kendisine' dedim. Bundan çok rahatsız olmuş. Niye rahatsız oluyorsun. Konya gibi bir ilimize bile gelmiyorsun. Hakkari'ye, Muş'a, Van'a gidemiyorsun, ama Buraya da mı gelemiyorsun? Ben size müjdeyi vereyim; hızlı tren çalışmaya başlasın, Sayın Baykal o zaman Konya'ya gelecek. Maliye Bakanı olduğunuz zaman, çeşitli görevlerde bulunduğunuz zaman işsizlik sorununu neden çözemediniz? İşsizlik oranı bu ülkede ne zaman sıfırlandı Sayın Baykal, söyler misin? Sayın Bahçeli söyler misin?"

Amerika'da işsizlik oranının 8,7, Japonya ile Avrupa'daki gelişmiş ülkelerde de durumun aynı olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"İnsaf. Bizim işsizlik oranının da Mayıs'tan itibaren düşmeye başlayacağına inanıyoruz. Sayın Baykal, işi olmayan, aşı olmayan vatandaşın halinden anlardın da AK Parti'nin yoksullarla dayanışmasından niçin rahatsız oluyorsun? Sayın Baykal üniversiteli gençlere verilen bursların iptal edilmesi için niye Anayasa Mahkemesine gidiyorsun? Sen çaresizliği, yoksulluğu bilirdin de yıllar boyunca yoksul bırakılmış, itilmiş, ihmal edilmiş şehirlerimize neden uğramadın? Ancak ben diyorum ki nezaket benden hakaret ondan."

"Konuşacaksan gece 12'den sonra konuş"

CHP Genel Başkanı Baykal'ın "AK Parti telefonlarımızı dinliyor" dediğini söyleyen Erdoğan, "(Halk birbiriyle konuşurken rahat rahat ağız tadıyla birbirine küfredemiyor.) Bunu bir Genel Başkan söyler mi? Bunu bir siyasetçi söyler mi? Bunları konuşacaksan saat gece 12'den sonra konuş, çocuklarımızın ahlakını bozuyorsun, ayıp oluyor, ayıp" dedi.

Bu arada "Vur vur inlesin Deniz Baykal dinlesin" şeklinde slogan atanlara Erdoğan, "Mevlana'nın diyarında bize vurmak yakışmaz. Sandıkta vuracaksınız" karşılığını verdi.

Bir vatandaşın kendisine eskiden kullanılan nüfus cüzdanlarından uzatması üzerine Erdoğan, bu cüzdanın kürsüye gelmesini sağlayarak, üzerinde ekmek, yağ gibi malzemelerin verildiğine dair mühürlerin olduğu eski nüfus cüzdanını alanda bulunan vatandaşlara gösterdi.

"Bu cüzdanların kullanıldığı dönemde ekmek karneyle alınıyordu" diyen Erdoğan, "Patiskalar karneyle dağıtılıyordu. Şekeri de aynı şekilde karneyle veriyorlardı. Bu söylediklerim CHP'nin cemaziyelevveli. Sayın Baykal'ın Enerji Bakanlığı yaptığı dönemde benim çiftçi kardeşim mazotu bu karneyle alıyordu" şeklinde konuştu.

 "Mehmetçik Vakfından 1982'den beri vergi alınmıyor"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Sayın Baykal her fırsatta ağzını açtığında 'Mehmetçik Vakfı'ndan vergi alıyorsunuz' diyor. Bu son derece çirkin, ayıp ayıp.. Terbiye dışı, adap dışı bir üslup. Mehmetçik Vakfına 1982 yılında vergi muafiyeti geldi ve o günden beri vergiden muaf. Sana akıl verenler bunları incelemiyor mu, araştırmıyor mu? Sana her akıl verene sorgusuz sualsiz inanıyor musun? İşte onun için diyorum; kılavuzu karga olanın...." dedi.

Erdoğan Konya Hükümet Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, seçim öncesi grup konuşmalarında ne CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a ne de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevap vereceğini söylediğini hatırlatarak, "ancak seçim meydanlarında, hakaret ederlerse onların diliyle değil, ama teknik noktada gereken cevabı vereceğini" belirtti.

Türkiye'nin enerjisini, Türkiye'nin kaynaklarını bu tip bir siyasete kurban etmeyeceğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi Sayın Baykal'ın çok çirkin bir iddiasını da gündeme getirmek istiyorum. Bunu benim bütün vatandaşlarım bilsin. Her fırsatta ağzını açtığında 'Mehmetçik Vakfı'ndan vergi alıyorsunuz' diyor. Bu son derece çirkin, ayıp ayıp.. Terbiye dışı, adap dışı bir üslup. Sen Mehmetçiği bir defa neden yalanlarına alet ediyorsun. Sen Mehmetçik Vakfını kirli siyasetine, yalan siyasetine, iftira siyasetine neden alet ediyorsun. Bir defa Mehmetçik Vakfına 1982 yılında vergi muafiyeti geldi ve o günden beri vergiden muaf. 7 Eylül 1982 tarihli Resmi Gazete'yi aç bak. Olmadı, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesine bak. Daha mı olmadı, Mehmetçik Vakfının internet sitesine bak. Sana akıl verenler bunları incelemeyor mu, araştırmıyor mu? Sana her akıl verene sorgusuz sualsiz inanıyor musun? İşte onun için diyorum. Kılavuzu karga olanın...

Her gün yeni bir hakaret, her gün yeni bir iddianı, her gün yeni bir iftiranı açığa çıkarıyoruz. Bu kadar basit, bu kadar ucuz muhalefet olur mu? Muhalefet imajını bu kadar yerlerde süründürmeye hakkın var mı? Peki benim Hükümetim ne yaptı. Benim hükümetim aldığı bir kararla Mehmetçik Vakfı'nı izin almadan yardım toplayabilen kuruluşlardan saydı. Bu da benim Başbakanlığım döneminde oldu."

"Eğitim yatırımları"

Türkiye için çalışmaya Türkiye için üretmeye devam edeceklerini bildiren Erdoğan, "Bizim siyasetimiz birlik siyaseti, Güç birliği yaparak, el birliği yaparak Türkiye'yi çok daha iyi aydınlık yarınlara taşıyacağız. Bu kutlu yolculukta, Konya bizim yoldaşımız oldu. Sizin katkınızla sizin desteğinizle Konyalı kardeşlerimin hayır dualarıyla bugünlere eriştik. Tek ses, tek yürek olarak yola devam edeceğiz" dedi.

Erdoğan 6.5 yıldır hükümette olduklarını anımsatarak, yaptıklarıyla Konya'nın çehresini değiştirdiklerini bildirdi.

Yapılanları tek tek anlatmanın saatler süreceğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Öyle zannediyorum ki Tahir (Akyürek) kardeşimiz sizlere bunları anlattı. Ankara ile Konya'yı hızlı demir yolu ile birbirine bağlıyoruz. Hattın inşaatı yüzde 80 oranında tamamlandı. Hepsinden önemlisi Konya Ovası Projesi ile inşallah Mavi Tüneli ve bütün düzenlemeleri bitiriyoruz. Kaynak sorunumuz yok. Ve bu iş bitecek. En modern yağmurlama, damlama sulama sistemleri ile inşallah Konya Ovası'nı sulayacağız. Eğitimde ne yaptık Konya'da? 6,5 yılda 3 bin 324 dersliğin yapımını tamamladık. Doğru dürüst bilgisayar yoktu Konya'da. Ne kadar bilgisayar gönderdik biliyor musunuz? 13 bin 421 bilgisayar gönderdik ilköğretimde ve orta öğretimde Konya'ya. Ders kitaplarını ücretsiz olarak alıyor muyuz? İlköğretimdeyse erkek öğrenciye 20 lira, kız öğrenciye 25 lira veriyoruz. Liseye gidiyorsa erkek öğrenciye 35 lira, kız öğrenciye ise 45 lira veriyoruz. Yüksek öğretimde yurt kapasitesini bin 818 artırdık. Konya merkezde 500 kapasiteli 2 yurdun inşaatına Haziran ayında ayrıca başlıyoruz. Bu yurtlarımız tamamlanınca 2002 yılına göre yurt kapasitesinde yüzde 42'lik bir artış sağlayacağız. Üniversite öğrencileri 2002 yılında burs ne alıyordunuz?  45 lira değil mi? Şimdi ne alıyorsunuz? 180 lira. Kredi Yurtlar Kurumunda kalanlar için sabah kahvaltısı ve akşam yemeği ile birlikte toplam 200 yani. O katkıyla beraber 200 değerli kardeşlerim. Bak bunu bizden öncekiler yapmadı. Biz yaptık çünkü biz öğrencilerimizi seviyoruz. Gençliğimiz seviyoruz."

"Sağlık yatırımları"

Hastaneleri birleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, alandakilere, "İstediğin hastaneye gidiyor musun? Sabahın köründe anacığım bak gidiyordunuz hastanede eczanelerin kuyruğuna giriyordunuz. İlaçların bir tanesi var, diğerleri yok. Şimdi istediğin eczaneye gidiyor musun? İstediğin eczaneden istediğin ilacını alıyor musun?" diye seslendi.

'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani öyle bir ecdadın torunuyuz ki bir sağlıklı nefese bir devleti feda etmeyi göze aldık. Böyle bir ecdadın torunlarıyız. O yüzden önemli olarak bu konunun üzerinde durduk ve bu hale getirdik. Ne dediler bize; 'olmaz.' Ve bu yolculuğumuz devam ediyor. Hamile kadınlarımızı rehin alıyorlardı, hatırlayın. Ya doğum yapıyor rehin alıyorlar. Hastanede ölüyor rehin alıyorlar. Ya ölü rehin alınır mı? Ölmüş ya.. Turşusunu mu kuracaksınız, niye rehin alıyorsun? Bu CHP, bunu yapmadı mı? Ey Baykal, Ey Bahçeli yapmadınız mı bunu? Hangi yüzle bu milletin karşısına çıkıp sağlığı konuşuyorsunuz. Hangi yüzle bu milletin karşısına çıkıp da 'biz sizi seviyoruz' diyorsunuz. Biz bunları yaşadık gördük. Bak hiçbir sosyal güvencesi yok. Hastaneye almaya mecbur. Benim hanım kardeşim doğumunu yapar ve 18 yaşına kadar o çocuk sosyal güvence altındadır. Her türlü sağlık hizmetinden de istifade eder. Biz bunu getirdik. Bununla da kalmadık Konya'da Hükümetimiz döneminde toplam 260 trilyon Konya'ya sağlık yatırımı yaptık. İnşallah bu yıl içerisinde Konya'da hava ambulansımız da hizmete giriyor. Yani sıkıntılı olduğumuz zaman hemen helikopter ambulans devrede."

"Televizyona televoleci dostları ile çıksın"

Baykal'ın kendisini "29 Mart akşamı televizyona davet ettiğini" dile getiren Erdoğan, "29 Mart akşamı beni televizyona davet eden Sayın Baykal'a millet olarak siz diyebilirsiniz ki 'sen televolede şova devam et.' Çünkü televolede onun çok samimi bir arkadaşı var, onunla yola devam etsin, ama bizim işimiz var. Sandıkta millet ona demokratik şovu gösterecek. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Onun için son söz sizin, karar sizin" dedi.

Erdoğan "günün; birlik günü, dayanışma günü olduğunu" ifade ederek sözlerine şunları ekledi:

"Bu ülke hepimizin. Ancak bir şey hatırlatacağım. Nüfus kimlik numarası ile alakalı durumlarda teşkilatlarımızla yoğun irtibat halinde olacağız. Bunu sakın ihmal etmeyin. Komşuya sorun aldın mı, almadın mı? Bu tuzağa, bu oyuna düşmeyeceğiz. 29 Mart'ta bir kez daha Türkiye'nin yarınlarına sahip çıkacağız. Gün; birlik günüdür, beraberlik, dayanışma günüdür. Bizde ayrımcılık yok. Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek var."

Mitingin ardından Erdoğan, yapımı kısa süre önce tamamlanan İstiklal Harbi Şehitliği'ni ziyaret etti.