Türkiye'de inanılmaz potansiyel var

Zurich Sigorta Genel Müdürü Lutz Bauer, Türkiye'deki zorlu piyasa koşullarına rağmen burada olmaktan mutlu olduklarını belirterek, "Yetişen genç, eğitimli kesim ve artan zenginlik ile Türkiye de inanılmaz bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Abone ol

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Türk sigorta sektörüne olan yabancı yatırım ilgisi hız kesmezken, sektörde 2010 sonu itibariyle faaliyette olan 57 şirketten 44'ünde yabancı sermaye olması dikkat çekiyor. Bu sermayelerden en önemlilerinden biri de Avrupa'nın önde gelen şirketlerinden olan ve 2008 yılı başında TEB Sigorta'yı satın alarak Türkiye'ye gelen İsviçreli Zurich Financial Services.  Sektörün elementer alandaki şirketleri içindeki tek yabancı genel müdürü olan Lutz Bauer, Zurich Sigorta olarak zorlu piyasa koşullarına rağmen burada olmaktan mutlu olduklarını söyledi.

Zurich Sigorta Genel Müdürü Lutz Bauer ile sektörün geleceğini  ve şirketinin hedeflerini konuştuk.  2011 yılının Zurich Sigorta için değişim yılı olduğunun söylenebileceğinin altını çizen Bauer: "Kârlılık ve pazar payımızı güçlendirdik. Fiyatlandırma politikalarımız ve dağıtım kanallarımızın yönetiminde farklı uygulamalar hayata geçirdik. IFRS sonuçlarına bakıldığında düzenlemelere bağlı olarak gerçekleşen kârlılığımız bize doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Genel olarak 2011 yılında gerçekleşen olumlu sonuçlardan memnunuz" diye konuştu.

Rekebette değişimler görüyoruz

Şaşırtıcı bir şekilde, fiyat rekabetinin pazarda zararına satışlara dönüşecek şekilde devam ettiğini söyleyen Bauer, "Yinede değişimler görüyoruz. Bazı şirketler artık ciddi bir şekilde kârlılığa odaklanmış durumda. Bununla beraber yeni düzenlemelerin kârlılık üzerinde ciddi etkileri olduğunu görüyoruz, özellikle trafik sigortasında. Biz müşterilerimize doğru ürünlerle doğru hizmet vererek bu pazarda yer almak istiyoruz"dedi.

Tüm hedeflerimizi gerçekleştirdik

Türkiye'ye olan yabancı ilgisini sorduğumuz Bauer, Zurich Sigorta olarak zorlu piyasa koşullarına rağmen Türkiye'deki olmaktan mutlu olduklarına dikkat çekti.  "Yetişen genç, eğitimli kesim ve artan zenginlik ile Türkiye de inanılmaz bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz" diyen Bauer şunları söyledi: "Ayrıca Asya ve Avrupa'yı bağlayan benzersiz konumu da göz ardı edilemez. Şimdiye kadar tüm hedeflerimizi gerçekleştirdik. Planımız dağıtım kanallarımıza odaklanarak, sağlam bir fiyatlandırma ve hasar politikası ile pazar payımıza odaklanmak. Prensipteki hiç bir planımızda değişiklik olmadı. Satın alma doğru fırsat ve fiyatın karşınıza çıkması ile değerlendirebileceğiniz, planlanamaz bir durumdur. Bu nedenle stratejimizi başka şirketler satın alarak büyüme üzerine şekillendirmiyoruz."

Acentelerde satış politikamızı değiştirdik

Bankalar ve acentelerin en önemli satış kanalları olduğunun altını çizen Bauer, banka kanalında TEB ve Fortis birleşmesi ile banka satış kanallarındaki üretimlerinin ikiye katlandığını söyledi. Acentelerde ise satış politikalarını daha fazla servis odaklı olacak şekilde yeniden oluşturduklarını belirten Bauer sözlerini şöyle sürdürdü: "Dağıtım kanallarımızda güvenilir fiyatlandırma ve hasar politikamız ile, servis kalitesini ve hızını ön planda tutarak, bireysel ve KOBİ müşterilerine odaklanmış durumdayız. Sunulan hizmetin çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve müşterilerimize sadece fiyata dayalı olarak değil hizmet kalitesini de göz önünde bulundurarak karar vermelerini tavsiye ediyoruz."

Yeni ürünlerimize ilgi yoğun

Kasko müşterilerine ve KOBİ'lere yönelik yeni ürünler geliştirdiklerini söyleyen Bauer, "Ayrıca KOBİ ve ticari müşterilerimize uygun olan 'Yönetici Sorumluluk Sigortası' ürünümüzü hayata geçirdik ve KOBİ müşterilerimizin karşılaşabileceği finansal risklere karşı güvence sağlayacak ürünlerimizde yapmış olduğumuz geliştirmelerle bu alandaki odağımızı artırdık. 

Kısa süre içinde, yatırım yapan KOBİ ve ticari müşterilerimizin karşılaşabileceği politik risklere karşı da güvence sağlayacak yeni bir ürünümüzü de müşterilerimize sunacağız. Yeni ürünlerimizin göstermiş olduğu satış performansları sigorta ürünlerimizin markette kabul gördüğünü ve müşterilerimiz tarafından beğenildiklerini göstermektedir. Geliştirmiş olduğumuz ürünler dahil yaptığımız tüm işlerde müşteri memnuniyetini ölçüyoruz ve müşteri memnuniyetini devamlı olarak artırıcı düzenlemeler yapıyoruz" diye konuştu. 

Zurich Sigorta olarak porföylerinin yangın ve mühendislik ağırlıklı olduğunu fakat bunun pazar ortalamalarının altında olduğunu söyleyen Bauer, "Bununla beraber yine piyasa ile karşılaştırıldığında ferdi kaza sigortalarında başarılı olduğumuzu görüyoruz" dedi.  Bauer sosyal sorumluluk konusunda var olan projelenin son bulduğunu fakat yeni çalışmalar üzerine çalıştıklarını, yabancı bir yönetici olarak kısa süre önce yenilenen TSRŞB yönetiminden Hazine ve hükümet nezdinde, sektörün beklenti ve taleplerini yapıcı bir şekilde temsil etmelerini beklediklerini de sözlerine ekledi.

'Benim İşyerim Sigortası' ile fark yaratıyoruz

Zurich Sigorta'nın ticari sigortalarda tüm dünyada fark yaratan ürünleriyle ilk sırada yer aldığını söyleyen Lutz Bauer, farklı sektörlerde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işyerlerinin bina ve içindeki mal varlığını olası risklere karşı güvence altına alan sigortalar sunduklarını belirtti. Farklı sektörlere özel riskleri teminat altına alan 'Benim İşyerim Sigortası' ile ekonomik, standart ve altın olmak üzere üç ayrı paket halinde müşterilere farklı teminatlar ve primler sunduklarına dikkat çeken Bauer, "İşletmelerin bütçelerine uygun ödeme alternatifleri ile prim ödemelerini yapabildiği 'Benim İşyerim Sigortası' ayrıca, konfeksiyon mağazası, market, eczane, kuaför, hastane, okul, otopark gibi Türkiye'de yaygın olan toplam 16 sektör için faaliyet alanlarına özel risklere karşı da güvence sağlıyor.

Tüm detaylarını müşterilerimizin ihtiyaçlarını dikkate alarak planlandığımız 'Benim İşyerim Sigortası'nda, sigortalı işletmede yapılan dekoratif eklentiler, hırsızlık nedeniyle binada oluşan zararlar, kazaen kırılma,  izolasyon eksikliğinin neden olacağı masraflar, elektrik akımındaki dalgalanma nedeniyle oluşan zararlar gibi birçok risk teminat altına alınarak işletmenin karşılaşabileceği tüm hasarlara karşı güvence sağlanıyor. Ayrıca, işyerinde kasa içinde bulunan değerli varlıklar, elektronik cihazlar, makineler ile nakil sırasında para gibi değerli mallarda meydana gelecek zararlar, çalışanlara ve 3. şahıslara karşı sorumluluklar ile mesleki sorumluluklar, çalışanların suiistimalleri sonucu karşılaşılabilecek maddi zararlar da teminat altına alınabiliyor" dedi.

Doğal felaketler maliyetleri artıracak

Şili, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da yaşanan tüm depremlerin ve gerçekleşen tüm doğal afetlerin bir reasürans maliyeti olduğunu hatırlatan Lutz Bauer, bunun özellikle yangın sigortalarına yansıyacağını, sektörün müşteriler ve tüketicilere bu maliyetleri nasıl yansıtacağının hep beraber görüleceğini ifade etti. 

Korhan Berzeg'e ilişkin arama çalışmaları sonlandırıldı Borsa günü düşüşle tamamladı Kestelli'den "yapısal reform" uyarısı BAT grubunun sigaraları bayilerde satılacak mı? Zamlı memur maaşı ne kadar olacak? İşte son durum...