UFRS'nin geleceği

Abone ol

Jale AKKAŞ / Grant Thornton Denetim Hizmetleri Ortağı

Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarını (UFRS) yayınlayan kuruluş olan Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu'nda (UMSK) Temmuz 2011 tarihinden itibaren yeni yönetim işi devralacaktır. Kurulun önceliklerinden biri gelecek döneme ait çalışma programını belirlemek ve taslak standart düzenlemeleri ile ilgili çalışmaların tamamlanmasını sağlamak olacaktır.

Geçtiğimiz yıllarda UMSK gelir sözleşmeleri, finansal kiralama, sigorta sözleşmeleri, finansal varlık ve finansal yükümlülükler standartları ile ilgili gelecek dönemlerde yürürlüğe girecek bir çok taslak düzenlemeyi gerçekleştirmiştir.

Türkiye gibi UFRS'ye geçişlerini tamamlamak üzere olan bir çok ülkenin yanı sıra, örneğin Brezilya, Kanada, Çin, Hindistan, Japonya gibi, Amerika Birleşik Devletleri Sermaye Piyasası Kurulu hisse senetlerini halka arz edecek Amerikan şirketlerinin ABD'de Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartları yerine UFRS'leri kullanıp kullanmayacaklarına dair henüz bir karara varmamıştır.  20002 yılında UMSK tarafından muhasebe ve raporlamaya hakim olacak iki farklı standart seti olan, UFRS ve ABD genel kabul görmüş muhasebe standartları arasında yakınlaşmayı sağlamak amacıyla global çapta benimsenecek bazı ortak standartların oluşturulması projesi başlatılmıştır.

Örneğin, bu kapsamda UFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler ile UFRS 3 İşletme Birleşmeleri Standardı geliştirilmiştir. UFRS'ye geçiş yapan diğer üye ülkeler de standartların hazırlanması ve uygulanmaya konması sürecini etkilemektedir.

Gelecekteki döneme bakıldığında UMSK'nun UFRS'de mevcut olan tarihi maliyet ve makul değer esasına dayalı ölçüm modeli uygulamasına devam edeceği olası bir beklentidir. UFRS çoğu durumda tarihi maliyet esasına dayalı ölçümü gerektirmekte, bazı durumlarda makul değer ( piyasa değeri) kullanılmasını gerektirmektedir. Bu durumda yeni UMSK'nın, yeni standartlar geliştirmek yerine tarihi maliyet, amorti edilmiş maliyet veya makul değer ölçüm esasının kullanılabileceği durumlara açıklık getirmesi beklenmektedir. 

Yeni UMKS'nın, ayrıca, UFRS'de son yıllarda ortaya atılan iş modeli yaklaşımını geliştireceği beklenmektedir. İş modeli yaklaşımı muhasebe politikalarının seçiminde veya finansal tabloların hazırlanmasında muhakeme gerektiren hususlarda yönetimin niyet ve planlarının dikkate alınmasına dayanmaktadır. İş modeli yaklaşımı UMSK tarafından geçmiş çalışmalarda önemsenmemiş olsa da UFRS 9 Finansal Araçlar Standardı'nın devreye girmesiyle birlikte iş modeli yaklaşımına bakış açısı değişmiştir.

Bu model finansal olmayan bir takım yükümlülüklerin ölçümüne ( karşılıklar gibi), öz sermaye ve bilanço yükümlülüklerinin ölçümü ve ertelenmiş vergi muhasebesine sadelik getirebilir. Avrupa Finansal Raporlama Danışmanlık Grubu'nca da finansal raporlama kapsamında iş modeli yaklaşımını daha ayrıntılı incelenmeye başlanmış ve modelin muhasebeleştirme, ölçüm, sunum, açıklama ve performans raporlamasına olan etkileri üzerinde durulmaktadır.

Yeni UMSK'nın prensibe dayalı standart seti olma özelliğini devam ettireceği beklenmektedir. Ancak prensibe dayalı olma terimi bazen yanlış anlamalara da sebebiyet vermektedir. UMSK Kavramsal Çerçevede yer verilen prensiplere göre standartlarını oluşturmakta ve yayınlanan her bir standart uygulamada önemli olan prensipleri içermektedir.

Bundan sonra UMSK tarafından ne gibi değişiklikler yapılabilir? UFRS ile ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartları'nın uyumlulaştırılmasına ne kadar önem verileceğini göreceğiz. UMSK Kurulu artık dünya çapında uzmanlığa sahip bir kuruluş haline geldiğinden, bir çok konuda ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartları'ndan bağımsız hareket etmesi de mümkündür. Öte yandan ABD Finansal Muhasebe Standartları Kurulu da UFRS ile ne ölçüde yakınlaşacağına veya hiç yakınlaşmadan kendi yolunda ilerleyeceğine karar verecektir. 

Şayet UFRS, çok daha kapsamlı olan ABD Genel Kabul Görmüş Muhasebe Standartları'na paralel büyümeyi hedeflemişse bu durumda ABD Finansal Muhasebe Standartları Kurulu ile yakinen işbirliği içinde olması kaçınılmazdır. Mevcut UFRS oldukça kapsamlı finansal tablo açıklama yükümlülükleri ile teknik açıdan karmaşık uygulamaları içermektedir.

Bunlar tüm işletmeleri aynı oranda ilgilendirmemektedir. UFRS'deki bir takım finansal dipnot açıklama yükümlülükleri Avrupa Birliği'nde halka açık olan şirketleri zorlamış ve UFRS'ye geçiş yapmakta olan ülkelerdeki işletmeleri de zorlamaya devam etmektedir. Yeni UMSK'nın bu konularla ilgilenmesi gerekecektir. UFRS'de yapılacak yeni iyileştirmeler projesi ile uygulamadaki bir çok karışıklığı azaltmak mümkündür. 

Öte yandan, hali hazırda, UMSK ve ABD Muhasebe Standartları Kurulu başlatılmış bir takım ortak projelerin 2011 yılı içinde tamamlanması için son derece yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bu projelerin zamanında yetişmesi için muhasebe dünyası da yeni standart düzenlemeler ile ilgili görüşlerini kurullara iletmektedir. Gelir sözleşmeleri, finansal kiralama işlemleri, diğer kapsamlı gelir tablosunun sunumu, finansal araçlar ve makul değer ölçümü üzerinde görüş iletilen taslak düzenlemeler arasındadır. Görüşler oluşturulurken aşağıdaki unsurlar dikkate alınmaya çalışılmaktadır;

-Yeni standartların uygulanması, planlanması ve eğitimi konusunda gerekli zaman, çaba ve maliyet gereksinimleri,

-Vergisel veya diğer düzenleyici otoritelerle fikir ayrılığına düşülmesinin etkileri,

-Geçiş düzenlemeleri, örneğin geçmiş veya gelecek dönem finansal tablolarına uygulanma gerekleri,

- Yürürlük tarihi,

-Kademeli uygulamalarda izlenecek yol,

-Erken uygulama seçenekleri,

-UMSK ve ABD Finansal Muhasebe Kurulu'nun belirleyeceği yürürlük tarihlerinin aynı veya farklı olması

-UFRS'ye geçiş aşamasındaki bir takım ülkeler veya kanuni idareler için özel hükümler içerip içermeyeceği.

Bunlar zor konular olmamakla birlikte çoğu zaman tek ve basit bir cevabı bulunmamaktadır. Prensip olarak finansal tablo kullanıcıları için finansal tabloların ve muhasebe kayıtlarının kaliteli ve karşılaştırılabilir bilgi sağlaması için tüm yeni ve değişen standartların aynı tarih itibariyle yürürlüğe konması, pratiklik mertebesinde geriye dönük uygulanması, standartların hızlıca geliştirilmesi ve erken uygulama opsiyonlarının bulunmamasıdır. Ancak bunların bir çok işletme için son derece maliyetli ve zahmetli olacağını unutmamak gerekir.

Uygulamadaki bir takım zorluklar, her ne kadar yeni hazırlanacak finansal tablo bilgisinin önceki dönem ile karşılaştırılabilir olmasını engellese de yeni standartların geriye yönelik uygulanması yerine geleceğe yönelik uygulanması ile aşılabilir. Önceki dönem işlemlerinde yeni standartlar uyarınca değişiklikler yapılması son derece külfetli olabilir ve uygulamalar her zaman pratik değildir.

Önerilen gelir sözleşmeleri ve finansal kiralama standartlarındaki taslak düzenlemeler, geçmiş döneme uygulanmadığı takdirde karşılaştırılabilir olmayacaktır. Yeni standartların yürürlüğe girmesinde göz önünde bulundurulması gereken en önemli konulardan biri de şirketlerin buna uyum sağlamaları için gerekli hazırlanma zamanın sağlanmasıdır. Çoğu işletme UFRS'ye geçiş ve yeni UFRS standartlarının uygulanması için yeni yazılmış software sistemlerine ve üretilecek bilgilere ihtiyaç duyacaktır.

UFRS'deki gelişmeler, son yıllarda giderek artan uluslararası yatırımlar ve şeffaf sermaye piyasalarının etkisi ile birlikte bizi de yakinen ilgilendirmektedir. Ülkemizde muhasebe ve finansal raporlamaya yeknesaklık ve ortak bir uygulama getirmek amacıyla Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) kurulmuştur. TMSK Türk işletmelerinin globalleşen dünyada muhasebe ve raporlama uygulamalarının bir parçası olması amacıyla UFRS'yi benimsemiştir.

TFRS'ler UFRS'lerin Türkçeye çevrilmesi suretiyle hazırlanmış ve Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Temmuz 2012'den itibaren yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu ("TTK") ile halka açık olsun veya olmasın tüm anonim şirketlere ve limited ortaklıklara muhasebe ve finansal raporlama konularında UFRS'ye uyum zorunluluğu getirilmiştir. Yeni TTK uyarınca 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren tüm şirketler artık finansal tablolarını UFRS/TFRS'ye göre hazırlamak zorunda olacaklardır. Buna göre UFRS artık tüm Türk şirketleri için çok önemli hale gelmiştir.

Bu yeni yasa ile UFRS/TFRS'ye uygun hazırlanacak mali tabloların daha doğru ve şeffaf bilgiler sunması ve Türk şirketlerini küreselleşen dünya ve sermaye pazarlarında, yerel ve yabancı yatırımcılarla birlikte daha anlaşılır, karşılaştırılabilir ve rekabetçi bir konuma sahip olmaları amaçlanmaktadır.

“Toplu Sözleşme Kanunu’nda değişik yapılması gerekiyor” Hedef Holding, yatırım ve dijital bankacılıkta büyüyecek Batman'dan 41 ülkeye solunum cihazı ihracatı HT Solar, bu yıl Türkiye’de ilk kez esnek panel seri üretimine başlayacak Veysel Memiş: 2024 yılında da başarı hikâyeleri yazmayı sürdürüyoruz