'Kreş yasası' için mücadele etti sonunda tasarı torbaya girdi

İbrahim EKİNCİ

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Savunucusu olarak tanınan sanayici Nur Ger, BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (UN WEPs) İş Dünyası Sözcüsü olarak atanmıştı. Nur Ger, UN WEPs imzacısı ilk Türk KOBİ’si SUTEKS Group’un da başkanı. UN WEPs Liderlik Grubu’na dahil olan Nur Ger, ABD New York’ta düzenlenen UN WEPs yıllık toplantısında Türkiye’deki bir yıllık çalışmalarla ilgi bilgi paylaşıyor. Ger, eşitliğin sağlanmasında iş dünyasına sorumluluk veren Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin yaygınlaşmasının refah, büyüme ve kalkınmayı beraberinde getireceği görüşünde. Davos’un 144 ülkeyi sıralayan Küresel Cinsiyet Uçurum Raporu’na göre Türkiye, kadınların ekonomiye katılım ve fırsat sıralamasında 128, eğitime katılmada 101, sağlık ve sağ kalımda 59, siyasi güçlenmede 118’inci sırada. yüzde 33.8’lik kadın işgücü oranıyla OECD içinde sonuncu. Nur Ger, işte bu tablonun değiştirilmesi için çalışıyor.

‘Kreşçek’ için çalışıyor

Nur Ger, yemek çeki gibi kreşçek çıkarılmasını istiyor. “Biz verelim. Talebimiz asgari ücretin yüzde 50’si kadar SGK, vergi muafiyeti. Biz ödeyelim, siz vergi almayın diyoruz. Maliye Bakanımız Naci Ağbal’la 2.5 yıl üzerinde çalıştık. Bu konuda TÜSİAD’ın hazırladığı Kreş Raporu da bitti. Açıklanacak. Japonya’da toplumsal, cinsiyet eşitsizlikleri üzerinde özel bir strateji ile çalışıldı. İspanya çok önce yaptı. Biz, TÜSİAD Çalışma Grubu’nda konuyu ele aldık. Kreş yatırımına teşvik verilsin. Eş zamanlı olarak muafiyetler olsun. Mevzuatı hazırlanıyor. Komisyonlardan çıktı. Torba yasada yer alacak. Sadece kadınlar kapsanıyor ama biz erkekler icin de çıksın istedik. Çünkü ev, iş ve aile kadın ve erkeğin ortak sorumluluğudur. Yine de yola çıkılmış olması çok sevindirici” dedi.

"Patron olmayı reddediyorum"

“Eşitlik kazandırır” diyen Nur Ger için kadınlarla ilgili prensiplerin en somut anlamı belki de şirketi Suteks’teki uygulaması… “Patron olmayı reddediyorum” diyen Ger, eşitlikçi uygulamalar yapıyor. Suteks’teki yönetişim modelini ise şöyle anlatıyor:

“Çalışanların yarısı kadın. Kadınlar lehine tercihlerimiz var. Anneye telefon edilip çağrılırsa babaya da edilir. Tam eşitliğe gidiyoruz. Uzaktan erişim, saat esnekliği gibi uygulamalar yapıyoruz. İşveren ve çalışanlar hasım değildir. Devletin vatandaşın refahını artırma görevi gibi şirketlerin de çalışanların refahını artırma görevi vardır. Mademki karşı karşıya gelmeyi reddediyoruz, o zaman paylaşmalıyız. Bizdeki ‘kar payı’ da buradan çıkmıştır. Birinci prensip adil olmak, şeffaflık ve güvendir. Kârı da krizleri de paylaşıyoruz. 3 ayda bir bilanço açıklıyoruz. Çalışanlarımızın hepsi ciroyu, kârı bilir. Kârın yüzde 10’unu çalışanlarımıza dağıtıyoruz. 1999’dan beri kârımı paylaşıyorum. Herkes şirketin yaşamasında, kazanmasında sorumluluk üstlenir. Kazan-kazan anlayışı, demokratlık olmalı. Cezalandırma yoktur. En büyük ceza bir çalışanı veya müşteriyi kaybetmektir."

"Yönetmiyorum. Yönetişim sağlıyorum"

Nur Ger, sivil toplum alanında daha fazlasını yapmak istiyor. Ancak şirketinin yönetim sorumluluğu önemli bir mesai. Fakat uzun yıllardır üzerinde çalıştığı model, giderek elini rahat bırakacak gibi. Ger, "Ben yöneten değil, yönetişimi sağlayan bir koç olarak çalışıyorum. Stratejik konular, marka ve sivil toplum çalışmaları için arkadaşlarıma ‘beni dışarı çıkarın’ diyorum. Oraya doğru gidiyoruz. Realistler politika yapar, idealistler STK yapar diye bir görüş vardır. Ben uzun yıllardır STK’larda çalıştım, yöneticilik yaptım, yapıyorum. Bizde takımlar vardır. Üretim, pazarlama, idari, destek… Takım lideri yoktur. Ürünün de ekibin de kalitesi yüksek olmalı. Bu kaynağı bulamıyoruz. Alıp eğitiyoruz. Mali işler takımı bile temel tekstil eğitimi aldı. Liderlik eğitimini herkese verdik. Herkes masasının yöneticisidir. Her işletme bir sosyal birimdir ve ortamları insani olmalıdır. Burası cennet demek istemiyorum ama huzur olmak zorunda” diye konuştu.

BRAEZ mağazaları geliyor

Nur Ger, TGSD Başkanı olduğu günlerde, Gümrük Birliği (GB) müzakereleri, tekstil kotaları gibi Türkiye-AB ilişkilerinin temel konularında yıllarca çaba sarfetti. “GB yanlış oldu” görüşlerine karşı. “GB olmasaydı bugünkü ekonomik açılım olamazdı” diyor. Şirketi Suteks’in Kağıthane’deki merkezinde 13 yıl üretimini yaptığı BRAEZ markası ile ilgil planlarını da anlattı. “Şimdi mağazalarını açıyoruz. Göcek’te açtık. Nişantaşı’nda açacağız. Markayı yeniden yapılandırıyoruz. Hollanda’da çok bilinen bir markadır. 30 yıllık üretim mücadelemizi marka seviyesine taşınmış oldu” dedi.