“Askıda İyilik”le binlerce kişiye bayram sevinci

Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Hediyeleşmek Türk insanının bayramlar başta olmak üzere özel günlerde aksatmadığı bir gelenek. Gönül almak, “çam sakızı çoban armağanı” da olsa yüzleri güldürmek, ihtiyaca dokunmak bu toprakların hamurunda var. Kentleşmeyle birlikte yoğunlaşan hayatlar yavaş yavaş bu gelenekten kopulduğu izlenimi verse de doğru girişimlerle insanların “iyilik yapmak” için küçük fırsatları kaçırmadığı görülüyor. Boyner de toplumdaki bu arayışı görerek “İyiliğin Modası Geçmez” sloganıyla mağazalarını yeni bir bağış hareketinin üssü haline getirmek üzere üç yıl önce düğmeye bastı. Hedefi moda, alışveriş, atık malzemeler, çevre, toplumsal ihtiyaç unsurlarını aynı anda görecek, onlara dokunacak bir girişimde bulunmaktı. Bu nedenle iki ayrı kanattan odağı iyilik olan bir yolculuk başlattıklarını söyleyen Boyner Grup Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Direktörü Aysun Sayın, düşündükleriniz de ötesinde ilgiyle karşılaştıklarını vurgulamaktan memnun.

Bağışa hazır kombin paketleri

Boyner, 37 şehirdeki 117 mağazasında ağırlıklı olarak hazır giyim ürünleriyle müşterilerine ulaşıyor. Bu nedenle şirketin topluma dokunma hamlesinde odak alanlar üzerinden gidilmesi uygun görülmüş. Aysun Sayın, öncelik olarak önde gelen sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine gitmeyi tercih ettiklerini belirtiyor. Bu nedenle 2016’da “Askıda İyilik” projesine başlanırken daha önce birlikte çalıştıkları Lokman Hekim Vakfı’yla birlikte hareket etmeyi tercih ettiklerini vurguluyor. Askıda iyilik, herkesin hatırlayacağı üzere daha önce bir gencin “Askıda Yemek Var” diyerek hayata geçirdiği ve birçok alana yayılan iyilik hareketinden yola çıkılarak tasarlanmış. Sayın, “Biz de bunu insanların giysi ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapabileceğimizi düşündük. Lokman Hekim Vakfı ile özellikle mültecilere dokunmak üzere yola çıktık. Bir insanı baştan sona giydirecek paketler hazırladık. Kombinler yaptık. Bağışa uygun fiyatlar belirledik. Maliyetin sadece yüzde 37’sini müşteri verecek, gerisi bize ait olacak dedik. Gerçekten çok ilgi gördü” diye anlatıyor projeyi.

2016’dan itibaren yaz ve kış sezonlarına özel hazırlanan paketler mağazalarda kasa görevlileri tarafından müşterilere sunuluyor. Almak isteyenler 20 ve 30 TL’lik fiyatlarla hazırlanan paketleri ihtiyaç sahiplerine bağışlayabiliyor. Hediyelerin nereye gönderileceğine ise vakıf karar veriyor. Projenin kendileri için çok önemli olduğunu belirten Boyner Büyük Mağazacılık Marka Yönetimi ve İletişim Genel müdür Yardımcısı Burcu Körpeağaç, şu anda beşinci sezonunu yaşayan proje kapsamında bugüne kadar 30 bin paketin 25 bin bağışçı tarafından ihtiyaç sahiplerine “hediye” edildiğini söylüyor. İşin mali tarafını ise şöyle açıklıyor: “İyilik paketlerinde bugüne kadar 72 bin parça ürün yer aldı. Maliyeti 1.6 milyon liraydı. Bunun 600 binini müşterilerimiz karşıladı, 1 milyon ise Boyner’in bütçesinden ayrıldı.”

Önümüzdeki Ramazan Bayramı için Boyner, 8 bine yakın “iyilik paketi” hazırlamış durumda. Körpeağaç, artık müşterilerin böyle bir beklentisi oluştuğunu belirterek, arife günlerinde bağışların tavan yaptığını, yaklaşık yüzde 70 artış yakalandığını ifade ediyor.

Atıl kıyafetler iyiliğe dönüşüyor

Boyner’in sosyal sorumluluk adına odaklandığı ikinci konu ise atık giysilerin değerlendirilmesiyle ilgili. Bir tekstil ürününün ortaya çıkması için çevreye ciddi bir ayak izi bırakıldığından yola çıkan şirket yönetimi, hem topluma katkı sağlayan hem de ayak izini azaltacak bir çözüm ararken 2015’te tanışmış Lokman Hekim Sağlık Vakfı ile. Zaten daha önce de bu vakfa kağıt ve elektronik atıkları verdiklerini ve buradan elde edilen gelirle vakfın ücretsiz sağlık hizmetleri sunduğunu hatırlatan Aysun Sayın, “Biz tekstil üreticisiyiz. Ancak nihai tüketici müşterilerimiz. Onların da kullanmadıkları giysiler çok. Kentli yaşamda bunları verecek organize yerler de bulunamayabiliyor. Biz de bunları faydaya dönüştürmek üzere yola çıktık” diyor. İlk iş olarak mağazalara dönüşüm kutuları koyduklarını ve projeyi hem buralarda hem de sosyal medyada duyurduklarını anlatıyor.

Yüzde 60'ı Boyner'den

“İyiliğe dönüştür”ün başladığı ilk altı ayda insanların dikkatini çekmek için atık giysilerini getirenlere hediye çeki verilmiş. Ancak daha sonra projenin müşterilerin de ilgisini çektiğini anlatan Sayın, gelen giysileri organik, inorganik, aksesuvar gibi kullanım alanlarına göre ayrıştırdıktan sonra vakfa verdiklerini ve elde edilen gelir karşılığında sağlık bilimleri alanında eğitim gören öğrencilere burs sağlandığını ifade ediyor. Diyor ki; “2015-2017 arasında 117 mağazamızda 100 ton atıl kıyafet toplandı ve dönüştürüldü. Bununla 51 çocuğa burs sağlandı. İnsanlara çöpe atacakları giysileri getirerek bir çocuğun eğitimine katkı sunduklarını anlattığınızda projeye gönülden bağlanıyorlar. Bu çok önemli. Hala giyilebilir olan giysileri düşük gelirli bölgelere gönderiyoruz. Daha kötü durumda olanları Soma Artisans, Sariyer Kadın Kooperatiifi gibi gruplara gönderiyoruz. Çok güzel ürünlere dönüşüyorlar. Bir de endüstrinin satın alamadığı parçalar var, onları da iki fabrikaya yakıt olarak gönderiyoruz. Bütün bu gelirlerle çocuklara burs veriliyor. Ayrıca tüm bu süreçte çalışan 15 kadına da SGK primleri ödeniyor. Yani projenin çok yönlü faydaları var.”

'Büyük Menderes’i kirleten tedarikçimiz olamaz'

Boyner Büyük Mağazacılık’ta yürütülen tüm bu projeler Boyner Grup’un çevre ve topluma katkı stratejisinin birer ayağı aslında. Grubun Kurumsal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Direktörü Aysun Sayın, bu anlamda en önemli projelerden birini birkaç önce başlattıklarını söylüyor. WWF’in ön ayak olduğu projenin amacı sanayi atıklarıyla kirlenen Büyük Menderes havzasının ve suyunun kurtarılması. Bunun için WWF’in tedarik zinciri kurallarını Menderes’e göre dizayn etme çağrısına Boyner, İnditex ve H&M’den olumlu yanıt verilmiş ve projenin lansmanı da bir ay önce gerçekleşmişti. Sayın, “Bu kapsamda biz de boya tedarikçilerimizi oradaki sanayi bölgesinde üretim yapan ama çevre konusunda tüm analizlerini gerçekleştirmiş, zararlı atıklarını azatmaya yönelik yatırım yapmış şirketler arasından seçiyoruz. Alım kriterlerimizi yeniledik. Şu anda yedi şirket bu kriterleri kabul etti” diye anlatıyor projeyi.

Tüm yazılarını göster