Bakalım Varlık Barışı 2013 nasıl bir etki doğuracak?

VERGİ PORTALI dunyaweb@dunya.com

Son günlerde yerli ve yabancı ekonomi, finans, özel bankacılık ve varlık yönetimi çevrelerinde en sık tartışılan konu, 6486 sayılı Kanun ile mayıs sonunda yürürlüğe giren Yeni Varlık Barışı’nın (VB 2013) önemli bir ilgi uyandırıp uyandırmayacağı. Gezi Parkı eylemlerine yapılan müdahaleler ve sonrasındaki hükümet politikalarının bu konuda bir milat olarak algılanıp algılanmadığı da hararetli bir tartışma konusu.
Özü itibariyle 2008 yılında 5811 sayılı Kanun ile çıkartılmış olan Varlık Barışı’ndan (VB 2008) çok da farklı olmayan VB 2013, Gezi Parkı eylemlerine yapılan müdahale öncesi dönemde ciddi bir beklenti yaratıyordu. 2008 sonrası dönemde küresel olarak artan vergi şeffaflığı ve vergi idarelerinin uluslararası işbirliği politikaları, Türkiye’nin de bu paralelde bazı vergi cennetleriyle bilgi değişimi anlaşmaları imzalaması, İsviçre ile yapılan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) kapsamındaki bilgi değişimi anlaşması, İsviçre’nin bankacılık sırlarına dair iç hukukundaki kısıtlamalar konusunda yaptığı veya yapmakta olduğu değişiklikler, Singapur ile olan ÇVÖA’daki bilgi değişiminin genişletilmesi, Türkiye’de bireysel emeklilik fonları, girişim sermayesi yatırım fon ve ortaklıkları gibi kolektif kurumsal yatırım alternatifi çözümlerinin vergi mevzuatında yapılan değişikliklerle teşvik edilmiş olması, Türkiye’de finansal ürün alternatiflerinin hızla artması, Türkiye’nin makro ekonomik olarak büyüme kapasitesi, yatırım notlarının artışı, politik istikrar ve belki de en önemlisi dünyada vergi şeffaflığı konusunda çemberin eskisine göre önemli ölçüde daralmış olması ve giderek daha da daralacağı beklentisi, VB 2013’ten beklentiyi önemli ölçüde yükseltmişti. Türklerin yurtdışında yaklaşık 130 milyar ABD Doları düzeyinde varlığa sahip olduğunu düşünen Hükümet’in 2013 yılında VB 2008’i (bir anlamda) yeniden ortaya çıkartması, bu sebeplerle son derece isabetli ve zamanlı bir adım olarak görülüyordu. Kuşkusuz varlıkların bir kısmının yurtdışında tutulması, vergi ile tamamen ilgisiz sebeplere de dayanabiliyor. Dolayısıyla 130 milyar ABD Doları’nda olduğu tahmin edilen varlıkların hepsinin beyan edilebileceğini düşünmek isabetli olmayacaktır. Ancak VB 2008 ile Türkiye içinde ve dışındaki varlıklara dair toplam olarak yaklaşık 25 milyar ABD doları düzeyinde beyanın toplanmış olduğu düşünüldüğünde, VB 2013 ile bunun çok daha üzerinde bir beklenti oluşmuştu.
Gezi Parkı eylemlerine yapılan ilk müdahalenin hemen sonrasındaki günlerde bu beklentide çok da önemli bir sapma gözlendiğini söylemek pek mümkün görünmüyordu. Daha çok bir “bekle-gör” yaklaşımı hakim gibiydi. Ancak, sonraki gün ve haftalarda müdahalelerin artan dozda devamı ve daha önemlisi Hükümetin geliştirdiği söylemlere bağlı politik risk sonucunda beklentiler yavaş yavaş aşağıya doğru bir seyre geçmiş, hiç değilse “biraz daha bekle ve gör” halini almış gibi görünüyor. Kuşkusuz bu beklentileri barometrik olarak ölçümlemek mümkün değil. Bunlar daha ziyade gözlemlere dayalı kişisel izlenimler.
Öte yandan, tartışılan ikinci konu, VB 2013’ten son yararlanma tarihi olan 31 Temmuz tarihinin uzatılıp uzatılmayacağı. Önümüzdeki hafta ve aylarda uygulanabilecek ılımlı politikalarla belirsizlik ortamının değişebileceği umudunu taşıyanlar, “biraz daha bekleyip görmek” isteyenler açısından süre uzatımının faydalı olabileceği düşüncesinde.
Ancak daha uzun vadede (kuşkusuz Türkiye’nin dengelerinin tekrar rayına oturmasına da bağlı olarak), vergi şeffaflığının ve vergiye gönüllü uyumun önemi ölçüde artmasını beklemek gerekir. Zira, bu konuda uluslararası işbirliğinin ve küresel düzeyde paralel uygulamaların, algıyı önemli ölçüde değiştirdiği açık. PwC’nin 20.sini yayınladığı ve 51 ülkede yapılmış olan Küresel Özel Bankacılık ve Varlık Yönetimi Anketi (Global Private Banking and Wealth Management Survey 2013, www.pwc.com/wealth2013) bu algının varlık sahipleri açısından ne kadar önemli hale geldiğini açık bir şekilde gösteriyor. Artık varlık sahipleri bankalarından ve danışmanlarından kendileri açısından şeffaf vergisel çözümler bekliyorlar.
Önümüzdeki haftalarda hükümet ve varlık sahipleri bakalım VB 2013 konusunda nasıl hareket edecekler? Bakalım VB 2013 nasıl bir sonuç doğuracak? Bekleyip göreceğiz.


 

Tüm yazılarını göster