BIITS ülkeleri kırılacak mı?

Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Türkler biraz Amerikalılara benziyor. Kendilerini dünyanın merkezinde sanıyorlar. Bundan olsa gerek, 1970’li yıllarda ABD ağır sıklet boks şampiyonası maçlarını, Amerikalılar gibi, dünya boks şampiyonası maçları gibi seyrettik. Hiç sormadık, bunların rakibi neden hep Amerikalı diye. Amerikalıların, kendilerini dünyanın merkezinde görmelerinde haklı yanları yok değil. Çünkü ekonomik, askeri ve siyasi güçleri ile dünya üzerinde hegemonya kurmaya muktedirler.

Biz Türkler şimdi ekonomik kriz olasılığı belirince, yaygarayı bastık. Bize komplo kuruluyor diyerek, sanki dünyanın merkezi bizmişiz gibi. Hiç dönüp kendimize bakmıyoruz, maçı kaybediyoruz, fakat neden kaybediyoruz diye.

Bu sorunun cevabını ben küçük oğlum Metehan Olcayto sayesinde kolayca buldum. Geçen hafta benim yanıma gelip, yüz dolarım var, bunu artık TL’ye çevireyim mi diye sordu. Nereden buldun dedim. Geçen sene almıştım, senin konuştuklarından yazdıklarından döviz artacak diye düşündüm dedi. Doğrusu ben kimseye  dövize, tahvile, hisse senedine yatırım yap diye akıl vermem. Bunu yatırım uzmanları yapıyor. Fakat anlaşılan oğlum bu ekonomiye güvenmemiş, daha mühendisliğin ilk yılını okurken, hesap kitap yapmayı öğrenmiş.

Şimdi gelin isimlerinin baş harflerini alarak kısaltılan BIITS (Brezilya, Hindistan, Endonezya, Türkiye ve Güney Afrika)  ülkelerindeki yurttaşların da benzer davranışa girdiklerini düşünelim, ki büyük ölçüde girdiler. Bu ülke ekonomileri kırılma noktasına gelmez mi, gelir. O zaman da adları beş kırılgan ekonomiye çıkar.

Peki bu ülkelerin kırılgan hale gelmelerinde acaba toplu olarak girişilen bir komplo mu var? Böyle bir komplo yok, varsa da bu komplonun sahipleri ülkelerin kendileri, ya da ülkelerin ekonomilerini yöneten hükümetler. Çünkü şu sıralar ulusal paraları değer yitiren, faiz oranlarını yükselten bu ülkelerin kırılgan hale gelmesinde ortak paydalar aynı, cari açık ve ekonomide özel kesimden, hanehalkına ve kamu kesimine kadar borçlanma oranlarının yüksek olması. Elbette bazılarında farklılaşmalar var. Ancak zayıf noktaları aynı.

Bu ülkelerin kurumsal yapılarına ilişkin de benzer noktalar var. Şeffaf bir ekonomi yönetimi, adil bir hukuk sistemi (hakkaniyete dayalı) yok. Ekonomilerinde rant kollayıcı davranış biçimleri egemen ve uyguladıkları devlet kapitalizmi, bu mekanizmaları besliyor. Bu ekonomilerin kırılganlıkları yapısal, dolayısıyla da onarımları zor ve maliyeti olacak. Hangi ülke bu durumu önce kabullenip, kurumsal yapılanmasına ilişkin çözüm üretirse, o ülke, BIITS grubunun dışına çıkan ilk ülke olacak.

Tüm yazılarını göster