Tarihi iyi bilenler ve konulara mümkün olduğunca objektif bakanlar için haberlere göz atmak, ipuçlarını yakalamak ve olası gelecek senaryolarını öngörmek aslında o kadar da zor değil.
Bu çerçeve içinde yaklaştığımızda günümüzün trendleri olan gelir dağılımındaki adaletsizliğin, küreselleşmeye ve teknoloji devriminin istihdamı azaltma potansiyeline tepkilerin, dünyanın çoğu yerinde popülizmin artmasının, dünya ekonomisinin ulaştığı rekor borç seviyelerinin aslında günümüze has değil, geçmişte de rastlanan durumlar olduğunu görüyoruz.
Olup bitenleri geçen yılın sonunda çizdiğimiz jeostratejik risklerin arttığı, olası stagflasyon senaryosuna yaklaştığımız ve küresel hisse senedi endekslerinin 2018 birinci çeyrekte tepe noktasına ulaşmış olması senaryosu merceğinde değerlendirip fikirlerimizi sorgulamaya devam ediyoruz. Bu stratejik görüşlerimizde henüz bir değişiklik yok. Fakat daha kısa vadeli taktiksel görüşümüz dolardaki ve faizlerdeki artışın küresel çapta yükselme yerine bir dinlenme sürecine gireceği yönünde. S&P 500 gibi önemli küresel hisse senedi endekslerininse yaz aylarında Şubat diplerini test edebileceğini veya altına sarkabileceğini düşünmeye devam ediyoruz.
Aşağıda yer alan bazı haber başlıklarının da, son aylarda tasvir etmeye çalıştığımız büyük resim ile ilgili ipuçları içerdiğini düşünüyoruz: Hindistan’ın tarihinde ilk defa Rusya’dan LNG satın alması önemli bir gelişme. California Üniversitesi’nden James Hamilton’un 11 hızlı petrol artışı sonrası ABD ekonomisinin tepe yaptığını söyleyen makalesine atıf yapan haber dikkat çekiyor.
Çin’in dolar bono ihraç ettiği ve son senelerde çok popüler hale gelen “keepwell (iyi kal)“ bono piyasasının yüz milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Mayıs ayında ilk defa iki keepwell bono temerrüde düştü. ABD’de konut fiyatları endeksi ve ortalama kazanç endeksleri arasındaki fark 2008 krizi öncesinden beri en yüksek seviyesine geldi. IMF’ye göre, finansal sektör borçları da eklendiğinde dünya borcu 243 trilyon dolar yani GSYH’nın yüzde 320’si ile tarihi rekor seviyede. Hindistan Merkez Bankası (RBI) ise yaptığı açıklamada petrol artışlarının ekonominin büyüme oranını aşağı, enflasyon tahminlerini ise yukarı çekebileceğini açıkladı.