Dersim’in ekonomi alanındaki maküs talihi turizmle aşılabilir…

Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

Geçen hafta Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin önermesiyle Düş Patikası Turizm şirketi organizasyonu ile Elazığ’dan başlayan 4 günlük Munzur Kültür ve Doğa turuna (Erzincan, Tunceli’i ve Elazığ’ı kapsayan) katıldım…

Rehberimiz Hakkı Ocaktutan’ın bölgeye ilişkin tarih ve kültürel bilgi birikimindeki mükemmellik, geziye katılanların kadın ağırlıklı 35-45 yaş gurubu, meslek olarak ta mühendislerin yanı sıra avukat, doktor, mali müşavir gibi farklı mesleklerden oluşması tura keyif ve renk kattı.
Yaklaşık 10 yıl aradan sonra gittiğim Tunceli ve yöresinde güvenlik güçlerimizin yoğun çabası ile
Bölgeye getirilen huzur ve güven ortamıyla Tunceli ve yöresinin sosyal, kültürel ve ekonomi alanlarında kalkınmasında turizmin lokomotif sektör olacağına inanıyorum.

Önce Dersim /Tunceli ile ilgili ekonomi ve sosyal yapısına ilişkin çeşitli kaynaklardan edindiğim bilgileri aktardıktan sonra tur kapsamındaki gördüğümüz yerlerin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerinden beğeni ile karşılayacağınıza inandığım bilgileri sizlerle paylaşacağım.
Tunceli’nin büyük merkezlere uzaklık, havaalanı yokluğu, konaklama tesisi yetersizliği ve geçmiş yıllarda yaşanan güvenlik sorunlarından kaynaklı hakkında oluşan olumsuz imajı nedeniyle yeterli sayıda yatırım çekememektedir.

Tunceli’nin ekonomisi hayvancılığa dayanmaktadır. Coğrafi şartlarının elverişsizliği nedeni ile tarım istenilen düzeyde yapılamamaktadır. Tunceli sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından 81 il arasında 52. sıradadır ve 5 dereceli bir tasnif içinde 4. derece gelişmiş iller arasındadır.
1968’den bu yana kalkınmada öncelikli il kapsamındadır.

Tunceli’de kişi başına düşen gayri safi yurt içi hâsıla, 1.584 dolardır. 1.945 işletmenin faaliyet gösterdiği Tunceli’nin sanayisi gelişmemiştir. Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası’na bağlı toplam 24 şirkette 213 kişi istihdam edilmekte. Kamu harcamaları kent ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. TÜİK'e göre, Tunceli'de 2017 sonu itibariyle halk kütüphaneleri kullanıcı sayısı 40 bin 472, kitap sayısı 95.057, kütüphane sayısı 7, müze eser sayısı 0, müze ziyaretçi sayısı 0, sinema salonu sayısı 0, tiyatro salonu sayısı 2 ve tiyatro seyirci sayısı 1.970 olarak gerçekleşmiştir. Nüfusun büyük çoğunluğu Alevi inanışına bağlıdır. Nüfusun tamamına yakını Türkçe konuşmaktadır.

Türkçe’nin yanı sıra günlük hayatta Zazaca (Kırmanci, Kırmançki, Dımili, Dımılki ve Zazaki olarak da bilinir) ve Kürtçe (Kurmanci) konuşulmaktadır. Munzur turunda gördüğüm ve edindiklerim bilgilere gelirsek; Tunceli’nin ülkemizde Alevilik inancında sahip olduğu merkezi rol, ilimizi kültür (inanç) turizmi açısından eşine az rastlanan bir değere dönüştürmektedir.
Dersim’in en bilinen evliyalarından adı dağlara ve ırmakla konan Munzur Baba ve Düzgün Baba Dağı’nın Tepesi’nde konuşlanmış Düzgün Baba Cemevi ziyaretgahları her yıl binlerce Alevi yurttaşımızca ziyaret edilmekte. Düzgün baba sadece Dersimlilerin değil; Erzincan, Bingöl, Erzurum, Sivas ve Malatya Alevilerinin de uğradıkları; kurban kestikleri ve dua ettikleri bir ibadet mekanı durumunda. Örneğin cemevine gittiğimizde buraya her yıl 60 bin ziyaretçi geldiği bilgisi verildi.

Bölgeyi sadece Alevi yurttaşlarımız ziyaret ediyor gibi bir yanılgıya düşmemek gerekiyor.
Keza ziyaret yerlerinde çok sayıda Sünni yurttaşlarımızın da olduğuna tanık olduğumu özellikle söylemeliyim.

Doğa ve kültür turizmi açısından yörede, Munzur Vadisi Milli Parkı, Pülümür Vadisi ve Kutu Deresi, Ağlayan Kaya, Pertek Kalesi, Munzur Halbori Gözeleri, Munzur, Mercan, Avcı, Karasakal Dağları üzerinde ve Bağırpaşa Dağı’nın doruklarında buzul yataklarının suyla dolması nedeniyle oluşmuş küçük krater gölleri bulunmakta.

Munzur Çayı, Pülümür Çayı ve Peri Suyu’nda gerek debileri, gerekse akış hızları rafting sporuna uygun ortama sahipler.

Kış sporları, trekking, doğa etkinlikleri, her mevsim avlanmaya müsait hayvanları, vadilerinde soğuk ve berrak suları ve çağlayanları ile Doğu Anadolu’nun İsviçre’sidir.
Bu sayısız imkânlara rağmen turizm alt yapı tesisleri yoktur. Turizm tanıtım eksikliği, organizasyon noksanlığı, konaklama tesisi yetersizliği ve ulaşım zorluğu yüzünden turizm hiç gelişmemiştir.

Örneğin; TÜİK verilerine göre, Tunceli'de toplam geceleme sayısı; 2013 yılında 53 bin 814, 2017 yılında ise 44 bin 976 olarak gerçekleşmiş olup, bunun 658'ini yabancılar oluşturmuştur.
Turun ikinci gününde ziyaret etme fırsatını bulduğumuz Dersimin ülke gündemine sık sık gelmesinde büyük katkısı olan kominist Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu Ovacık Belediye Başkanlığı’nda gösterdiği başarıyı bu kez Dersim’e taşıma çabasında.

Görüşmemizde bu yıl bölgeye 71 seyahat acentesi tur düzenlediğini, her gün ise 5 otobüsle yerli turist geldiğini söyleyerek Türkiye’nin her yöresinden misafir beklediklerini dile getirdi.
Turun ilk durağında Kemaliye yakınlarında Hıdır Abdal Sultan Türbesi’nin bulunduğu Ocak köyü,
Kemaliye İlçesi, Kemah, Erzincan Çağlayan Şelalesi, Pülümür, Pertek, Elazığ ve Harput tam tanımıyla tarihi kültürel ve doğal güzellikleri ve zenginlikleriyle yurdumuzun cennet köşelerinden…
Sonuç olarak Dersim ve yörenin sosyal ve ekonomik alanda maküs talihini turizmle aşılacağını tekrarlamak isterim. Yazımı sonlandırırken bir önerimde Senem ve Deniz Yerlikaya çiftinin 5 yıl önce İstanbul’dan Ovacık’a gelerek burada yöreye özgü yemeklerin sunulduğu “Küba Cafe” adlı mekanı mutlaka görmeniz olacak…

Değerli okurlarımız bu bölgeyi gezerek bölgemizde yer alan il ve ilçelerimizin kültürel gelişmesinde ekonomik ve sosyal alanda kalkınmasına katkıda bulunalım.

Tüm yazılarını göster