Dolar fiyatındaki hızlı değişim yatırımcıyı da, üreticiyi de, tüketiciyi de üzüyor. Çünkü dolar fiyatı artıkça enflasyonu aşağıya çekme şansı yok oluyor.
Son bir haftada, TL, Rus Rublesi’nden sonra en fazla değer kaybeden para birimi oldu.
İran Rial’i sabitlediği için İran para biriminin aldığı yaranın büyüklüğü görülemiyor.
Batı piyasalarının, özellikle son siyasi gelişmeler karşısında Türkiye, Rusya ve İran’a yaklaşımları, bu 3 ülkede önemli kayıplara yol açıyor. Ancak, olumsuz gelişmelerin tamamını küresel piyasalardaki dalgalanmaya bağlamak mümkün değil.
Ekonomimizin yapısal sorunları da döviz fiyatlarını frenleme imkanını elimizden almış duruda:
- Türkiye’de ileri bir dolarizasyon uygulaması var. TL ile dolar birlikte işlem görüyor. Merkez Bankası’nın bu ikili para sisteminde, doları kontrolü mümkün olamıyor.
- Merkez Bankası, bu ikili para sisteminde, faizi ve özellikle enflasyonu da aşağıya çekemiyor.
- İthalat artışı (yükselen döviz fiyatına rağmen) ihracatın önünde koşuyor. Bu nedenle cari açık büyüyor. Normal ortamlarda finansmanda sorun çıkmaz iken, dış ve iç olumsuz gelişmeler nedeniyle cari açığın(döviz açığının) finansmanı giderek güçleşiyor.
Bütün bunlara rağmen, bırakalım ipin ucunu, dolar nereye kadar gidecekse gitsin diyemeyiz. Dolardaki olumsuz tabloyu düzeltecek tedbirler almaya mecburuz. Bunların başında da cari açığı küçültmeye dönük acil tedbirler geliyor.