Geçen hafta İzmir’de gerçekleştirilen Ege Ekonomik Forum, başta Başbakan Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Yunanistan Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Dimitri Papadimitriou olmak üzere Ege Denizi kıyısındaki iki ülkenin ekonomisinde söz sahibi pek çok ismi ağırladı. “Küresel Gelişmeler Işığında Bölgesel Vizyon” konusunun tartışıldığı forumda, altı çizilmesi gereken en önemli tespitlerden biri Başbakan Binali Yıldırım’dan geldi. Kendisi, 2017’de yıl sonu büyüme rakamının yüzde 7’yi bulabileceğini, 2018’de bunun da aşılabileceğini söyledi. Yani bir anlamda yatırımcının rotasını çizdi. Bu ülke geneli için elbette çok önemli ama, forumda, bölgesel bir rota çizilmesi de herkesin beklentisiydi. Bu bölgeyi ister Ege Denizi’nin iki yakası olarak kabul edin, ister Türkiye’de 8 kentin bulunduğu Ege Bölgesi. Forumun sonuç bildirgesi mutlaka bu konuda tespitler içerecektir. Fakat bazı konuşmacıların dikkat çektiği gibi ağırlıklı olarak İzmir’in konuşulmuş olması, umarız bölgesel hedefl erin belirlenmesinin önünde engel olmaz.
Ege Bölgesi’nde yer alan 8 şehir, İzmir Kalkınma Ajansı, Zafer Kalkınma Ajansı ve Güney Ege Kalkınma Ajansı olmak üzere 3 ajansın sınırları içinde yer alıyor. Bunların hepsinin sorumluluk alanlarına giren kentlerin vizyonları ve ekonomik rotalarıyla ilgili çalışmaları var. Forum, tüm bölgenin ortak bir rotaya yönlenmesine katkı sunarsa amacına ulaşmış olur. Zaten forumun bölge ortağı olan EGEV’in (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı) misyonu da bu. Gelenekselleşmesi planlanan Ege Ekonomik Forum’un ikincisinde bu konuda daha somut öneriler çıkmasını umarız.
Açılışı da sayarsak 9 oturumun gerçekleştiği Ege Ekonomik Forum’da 60’a yakın konuşmacı yer aldı. Oturumlarda global büyüme sorunlarından, Türk-Yunan ilişkilerine, sürdürülebilir tarımdan bölge sanayisine, enerjiden ticaret ve lojistiğe, kentleşmeden spora bölge ekonomisi ile ilgili hemen her türlü konu masaya yatırıldı. Konuşmacılar bölgenin çok sektörlü bir yapıya sahip olduğu tespitinde birleştiler ama bunun avantaj mı dezavantaj mı olduğu konusundaki düşünceleri farklıydı. Üzerinde hemfikir olunan bir diğer konu da hem sorunların, hem de çözüm önerilerinin herkes tarafından bilindiği, artık harekete geçme zamanının geldiğiydi.
Ege kulüpleri ekonomide örnek
EGEV, forumdan aldığı çıktılarla bir yol haritası hazırlayıp, görev tanımlarını ortaya koyup, bunları gerçekleştirecek mekanizmaları oluşturur ve ilgili kesimleri harekete geçirebilirse forum işlevini asıl o zaman gerçek anlamıyla yerine getirmiş olacaktır.
Forumun en ilgi çekici toplantılarından biri de Ege Bölgesi ve Spor Ekonomisi başlıklı oturumdu. Türkiye’de spor kulüplerinin ekonomik performansları ortada. Borç yükü altında ezilmeyen kulüp neredeyse yok. Oturuma katılan Akhisar, Altınordu ve Göztepe kulüpleri ise bu konuda sıkıntı yaşamayan ender takımlar arasında. Oturumda söz alan Akhisarspor Başkanı Hüseyin Eryüksel, Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan ve Göztepe Başkan Yardımcısı Talat Papatya, bunun sırrının ayağını yorganına göre uzatmak ve doğru-gerçekçi- uzun vadeli hedefl er koymak olduğu konusunda görüş birliğindeydiler. Umarız, çalışmaları diğer kulüplere örnek olur.
Büyüme trendine giren Ege ekonomisinin bu tür organizasyonlara ama en çok da burada çıkacak sonuçları hayata geçirmek için harekete geçmeye ihtiyacı var.