Go

Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Go, aslında birçok açıdan satrançtan daha karmaşık bir oyun. Olası tahta konfigürasyonları satrançtan ve bilinen birçok oyundan fazla. Tahtaya bakarak elde edilen sınırlı veri ve çok sayıda potansiyeal tahta konfigürasyonu nedeniyle Go, oynayan kişiyi bir sonraki hamleyi seçerken ilgisiz gibi duran ham bilgiler arasındaki ilişkileri hayal etmeye ve sezgi kullanmaya zorlar. Bu özellikleri dolayısıyla da aslında Go, hayatı tanıma sezgisi geliştirmemize de güzel bir örnektir.

Gerçek hayatta ve piyasalarda da bazı zamanlar birbiriyle ilgisiz gibi duran, hatta çelişkili ham bilgiler arasındaki ilişkileri kurmaya çalışırken sezgileri kullanmak önem taşır. Küresel merkez bankalarının özellikle de Amerika Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası (ECB), daha ufaklardan Çin Merkez Bankası (BoC) ve Norveç Merkez Bankası’nın (Norges Bank) daha şahince bir söyleme doğru evrildiğine yönelik birçok veri oluşmuş durumda. Öte yandan geçen hafta bir kez daha görüldüğü gibi enflasyon bir tehdit değil. Merkez bankalarının enflasyon konusundaki açıklamaları güvercince sayılabilir. Bu durum onların daha şahince bir duruşa evrilmesi ile çelişkili değil mi? Bizce bu son söylemler çelişkili değil ve daha şahince bir duruşa geçmeyi engellemeyecek. Birçok merkez bankasının birbiriyle ilgisiz gibi gözükse de benzer zamanlarda daha şahince bir söylem tutturmuş olmasının tesadüf olmadığını düşünüyoruz..

Birkaç hafta önceki yazımızda merkez bankalarının tutum değişikliğine gideceğine dair görüşümüzü aktardığımızda- ki o zaman bu görüş henüz genel kabul görmüş bir hal almamıştı- aslında bunun sebeplerine değinmiştik. Piyasada biraz kafa karışıklığı yaratmış gibi duran başka bir konu da faiz artırımı ve bilanço küçültme arasında. Açıkçası burada piyasaların faiz artırım olasılıklarının gereğinden fazla, bilanço küçültme planlarının gereğinden az önemsendiğini düşünüyorum. Bu bağlamda, özellikle siyasi konjonktür nedeniyle de FED’in yaptığı gibi ECB’nin de bilanço küçültmesi ile ilgili sinyal vermesi olası. Hatta sinyal bu haftaki ECB toplantısında gelebilir.

ECB’nin bono alım operasyonları özellikle Almanya’da tepki topluyor. Tüm krizler boyunca Merkel, Draghi’nin arkasında durdu. Eylül’de Almanya’da Merkel için hayati derecede önemli seçimler var. Dolayısıyla Draghi’nin bu seçimler öncesi Merkel’i bu konuda nispeten rahatlatacak bir sinyal vermesi bizce süpriz olmaz.

Teknik gibi gözükse de bir diğer konu, hali hazırdaki yasal duruma göre ECB’nin Alman bono alım sınırlarına yaklaşıyor olması. Bu nedenle 2018 yılında program sonlanmak zorunda kalabilir. Aslında bunun da Alman seçimleri öncesi malzeme olmasını önlemek gibi bir istek de olabilir.

Sonuç olarak konu aslında enflasyondan ziyade finansal istikrar ve kısmen siyasi konjonktür. “Enflasyon düşük kalıyor, dolayısıyla merkez bankaları tutum değiştirmez” şeklindeki anlayış doğru olmayabilir.

Tüm yazılarını göster