Irak’la ilişkisi olan bir işadamı dostumla konuşuyorum, “Sen bilirsin Irak’ta durum ne?” diye soruyorum, “IŞİD öncesi Erbil bizim 82. ilimiz gibiydi. Bölgede 2 bin işadamımız ve müteahhidimiz vardı. Dükkanların vitrinleri Türk malları ile doluydu. Önce yıl başında Bağdat-Erbil arasındaki petrol uyuşmazlığı olumsuzluk yarattı. Yüzde 17 petrol geliri Bağdat’tan, Kuzey'e ödenmeyince Türk işadamları alacaklarını alamadılar, aksaklık yaşadılar. Mayıs ayından sonra IŞİD sorunu yaşanmaya başlanınca ihracatımızda bıçakla kesilmiş gibi azalmalar oldu. Dün bölgeden gelen dostlarım vardı. Amerikan bombardımanından sonra, olumsuzluğun önemli ölçüde ortadan kalktığını söylediler. Ama bu yıl Irak’a geçen yılın 12 milyar ihracatına ulaşmamız da Kuzey Irak’a 8 milyarlık ihracatımızı yakalamamız da mümkün olmayacaktır. Normalleşme uzun zaman alacaktır” yanıtını verdi.
İşadamı dostumun anlattıkları Yurt Haberleri Servis Şefimiz Handan Sema Ceylan’ın haberinde yer alan bilgilerle örtüşüyor.
Ceylan’ın haberinde ilk yedi ayda ihracatımızda ihmal edilebilir yüzde 2.9 azalma olduğu belirtilirken, ilk beş ayda aylık dönemde yüzde 4.1 ile yüzde 19.2 arasında değişen ihracat artışına karşın, altıncı ayda yüzde 21 oranında düşüş yaşanmasının ardından, yedinci aydaki düşüşün yüzde 53.6’ya yükseldiği bilgisini görüyoruz. Haberde bölgeyle iş yapan işadamlarının böyle devam ederse yıl sonuna kadar aylık düşüşün yüzde 80 seviyesine ulaşacağını söylüyorlar.
Olumsuzluğu anlatırlarken açıklamaları şöyle: Haberde değerlendirmesi yer alan, Ortadoğu Genç İşadamları Derneği başkanı Mehmet Akyıl, ihracat normal seviyedeyken sınır kapısında 10 kilometrelik TIR kuyrukları söz konusuyken, bugünlerde kapıda birkaç araç olduğunu belirtip, “Şu anda kimse elindeki malı satmak istemiyor” değerlendirmesini yapıyor,
Haberde görüşleri yer alan bir başka Türk işadamı Lomaha otel işletmecisi ve gıda tekstil ticareti yapan, 9 yıldır bölgede bulunan İsa Erdem, “IŞİD’e Amerikan müdahalesinden sonra, Dohok’ta sokakta insan görmeye başladık. Güney’e ve Musul’a gidenler bizim otelde kalırlardı. Yüksek doluluk vardı. Şimdi bizde doluluk yüzde 20’lerde. Musul’da mal sattığımız insanlara ulaşamıyoruz. Paramızı alamıyoruz. Saldırılar burayı vurunca perişan olduk.” diyerek moralsizliklerini dile getiriyor ve iş dünyasından ziyaretlerle kendilerine moral vermelerini istiyor.
Türk-Irak İş konseyi başkanı Ercüment Aksoy da, “İki ay önce katıldığım bir televizyon programında böyle giderse ihracatımızda düşüş yüzde 50’lere varır demiştim. Şu anda geldiğimiz nokta bu oldu. (...) Savaş sonrasında Türkiye her alanda Irak’ın yeniden yapılandırılmasına katkıda bulunur. Bunun koşulu IŞİD belasından temizlenmesi, onun için Irak boş bırakılmamalı” diyor.
Handan Sema Ceylan’ın haberinde yer alan Irak’ta eli taşın altındaki işadamlarımızın görüşleri ve beklentileri de böyle. Almanya’nın ardından 2013 yılında ihracatımızda ikinci sırada yer alan Irak, bizim için çok önemli bir ülke. Onun için hem IŞİD belasından kurtulmaları için, hem de Güney-Kuzey arasındaki sorunun çözümü için elimizden geleni yaparak ülkenin normalleşmesine elden gelen yardımı yapmalıyız. Irak’ın normalleşmesi için uluslararası işbirliği çalışmalarında da yer almalıyız...