İstanbul seçimleri sonrası AK Parti’de esen çok yönlü rüzgarlar

Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com

İstanbul seçimleri sonrası partisinin MYK’ndaki değerlendirme toplantısında eleştirileri dinleyen Erdoğan, G-20 toplantısı için Japonya’ya gitti. Uzakdoğu seyahatini Çin ile sürdüren Erdoğan yurt dışındayken parti içinde çeşitli rüzgarlar esti. Bakalım dönüşünde hangi kararları alıp, hangi adımları atacak…

Yenilenen İstanbul seçimleri sonrası AK Parti içerisinde ne gelişmeler olabileceği kimlerin Erdoğan tarafından cezalandırılarak görevden alınacağı konusu parti kulisinde hemen gündeme geldi, ele alınmaya başlandı. Cezalandırma konusunda ilk akla gelenler, İstanbul il örgütü, seçimin yenilenmesinde ısrarcı olan ve ısrarlarıyla Erdoğan’ı ikna eden parti merkez yönetimindeki bazı isimler ve bakanlar oldu. Cumhurbaşkanı G20 zirvesine gideceği için, uygulamaların, dönüşünden sonra olacağı beklentisi dile getirildi.

Erdoğan seyahati öncesi MYK toplantısında seçim sonuçları değerlendirildi. Kapalı MYK toplantısında konuşulanlar hemen dışarıya/kamuya sızdı. Kendisine çok yakın olduğu bilinen Hayati Yazıcı başta olmak üzere 10’a yakın MYK üyesi eleştirilerde bulunurken, son dönemde karar alınırken “istişare mekanizmasının işletilmediği” konusuna da değinildiği belirtildi. Erdoğan’ın bu eleştiriye çok sinirlenerek, “Benim istişare ile karar almadığımı söylemek bana hakarettir” dediği de kulislere sızan haberler arasındaydı. Yazıcı gibi, diğer konuşmacıların söyledikleri iddia edilen eleştirilerin haberleri de medyaya yansıdı.

Erdoğan MYK toplantısı sonrası yurt dışına gitti. O yurt dışındayken Grup Başkan vekili Naci Bostancı, “Bir yıllık aradan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemini değerlendiriyoruz , nerede problemler görülüyor, neleri rehabilite etmemiz gerektiğine bakıyoruz. Böyle bir çalışma yapıyoruz. Sistemi rehabilite etmek aklın gereğidir” açıklamasını yaptı. Muhalefetin bu konudaki eleştirileri de bilindiği için, Bostancı’nın açıklaması da siyasi kulislerde yankı uyandırdı.
Yeni parti kuracağı belirtilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Elazığ’da yaptığı konuşmada, “Devlet makamlarını trol çetelerine mahkum edenler karşısında 3 yıldır sustuk. Artık bugün susma vakti değildir” diyerek AK Parti’nin oylarının kendi dönemindeki yüzde 49.5‘lardan yüzde 35’lere indiğini söyledi. Davutoğlu, “FETÖ darbesinin baş sorumlusunun akrabalarının en yüksek makamları işgal ettiğinin görüldüğünü bunun güven kaybına yol açtığını, parti tabanında çöküş başlarsa insanları neyle tehdit ederseniz edin, çözülmeyi durduramazsınız” değerlendirmesini yaptı

Abdullah Gül, Saadet Partisi’nin düzenlediği Erbakan’ın kurduğu, D-8 örgütünün 22. kuruluş yıldönümü toplantısına Temel Karamollaoğlu, Recai Kutan ve D-8 Genel Sekreteri Dato' Ku Jafaar Ku Shaari ile birlikte katıldı. Cumhurbaşkanına parti kuracağını açıklayan, Erdoğan’ın birlikte AK Parti’de çalışma teklifine olumsuz yanıt veren Ali Babacan’ın partisinin adının Özgürlük ve Hukuk; parti sözcüsünün Ertuğrul Günay olacağı haberi de medyada yer aldı. Konuştuğum Günay, 10 kişilik bir grupla bir toplantıda yer aldığını ama kendisine o toplantıda parti sözcülüğü gibi bir konudan söz edilip teklifte bulunulmadığını söyleyerek, bu konudaki haberlerin doğru olmadığını belirtti.

Eğer Japonya’dayken yurtta partisi çevresindeki gelişmelerin tamamı aktarılmadı ise Erdoğan, dönüşünde yurda ayak basar basmaz AK Parti cephesinde böyle bir gündemle karşılaşacak.
Bakalım İstanbul yenilenme seçimi sonrası AK Parti içinde esen bu çok yönlü rüzgarlar karşısında Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı ne olacak, kendisinden beklenen adımları hangi sıra içinde, hangi tarihlerde atacak…

Tüm yazılarını göster