Geçen haftaki yazımızda Ücretlerin düşük gösterilmesinin yarattığı tahribatları incelemiştik. Bunun yanında ülkemizin bir diğer sorunu da kayıt dışı istihdam ve bunun gerek bilançolara ve gerekse yurt ekonomisine verdiği tahribatlar.
Söz konusu tahribatlar geçen haftaki yazımızın içeriğine benzemekle beraber, konu kayıt dışı istihdam açısından incelenmiştir.
TÜİK Nisan 2015 istihdam rakamlarını açıkladı.
Kayıt Dışı Çalışanlar
TÜİK verilerine göre aynı dönemde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,5 puan azalarak %33,3 olarak gerçekleşti.
Yani her üç çalışandan biri kayıt dışı!
Tarımda Kayıt Dışılık Daha Fazla
Tarım ve tarım dışı sektörler olarak kayıt dışılığa baktığımızda çok farklı rakamlar görüyoruz.
Daha önce de bahsettiğimiz 26 milyon 638 bin toplam istihdamın yaklaşık % 20 si yani 5 milyon 511 bin kişisi tarım sektöründe istihdam ediliyor. Ancak tarım sektöründe istihdam edilen bu 5 milyon 511 bin kişinin sadece % 19,1 i kayıtlı olarak çalışıyor!
Geri kalan % 80,9luk oran kayıt dışı tarım işçisini ifade ediyor ki bu da yaklaşık 4 milyon 460 bin tarım işçisinin kayıt dışı çalıştığını gösteriyor.
Tarım dışı sektörde ise durum biraz daha iyi. Tarım dışı sektörde istihdam edilen toplam 21 milyon 127 bin kişinin yaklaşık % 79,1i kayıtlı olarak çalışıyor.
Her iki sektörü birlikte değerlendirildiğinde karşımıza çıkan sonuç; ülkede 8 milyon 881 bin kişinin kayıt dışı çalışıyor olduğu! (Kaynak: Ali Rıza Akbulut, Yeminli Mali Müşavir E. Baş Hesap Uzman, Tarih: 12.01.2016, http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/alirizaakbulut/098/)
Yukarıya aldığımız bilgilerden anlaşılacağı üzere kayıt dışı istihdam ne yazık ki yüksek oranda seyir ediyor. Çok tabii olarak kayıt dışı istihdamın varlığı gerek bilançolara ve gerekse yurt ekonomisi üzerinde büyük tahribatlar yaratıyor.
Gerçekleşen tahribatlar ise şunlar:
1. İşçinin Kıdem Tazminatına Hak Kazanamaması
İşçinin işten ayrılması durumunda, ücretinin kayıtlarda gösterilmemesinden dolayı kıdem tazminatına hak kazanamamaktadır. Kıdem tazminatı ödenmemesinden dolayı bundan kesilmesi gereken damga vergisi kesilmeyecek, dolayısı ile Devlet vergi alamayacaktır.
2. İşçinin İhbar Tazminatına Hak Kazanamaması
İşçinin işten ayrılması durumunda, ücretinin kayıtlarda gösterilmemesinden dolayı ödenmesi gereken ihbar tazminatı ödenmeyecektir. İhbar tazminatının ödenmemesinden dolayı bundan kesilmesi gereken gelir vergisi ve damga vergisi kesilmeyecek, dolayısı ile Devlet vergi alamayacaktır. .
3. İşçinin İşsizlik Ücretine Hak Kazanamaması
İşçinin işten ayrılması durumunda işsizlik ücreti alamayacaktır.
4. İşçinin Emeklilik Süresinin Eksik Oluşması
İşçinin ücretinin resmi kayıtlarda gösterilmemesinin tabii bir sonucu olarak, emekli olduğu zaman, bu süresi emekliliği için sayılmayacaktır.
5. SGK Priminin Ödenmemesinin Sosyal Güvenlik Kurumu Bütçesine Zararı
İşçinin ücretinin resmi kayıtlarda gösterilmemesi sonucunda, ücretten kesilmesi gereken SGK primi ve işveren tahakkuk ettirilmeyecek ve Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeme yapılmayacaktır. Bu durumda SGK gerçekte alması gereken primi alamamaktadır. Dolayısı ile bu durum kurum bütçesine zarar vermektedir.
6. İşsizlik Priminin Ödenmemesinin İşsizlik Fonu Bütçesine Zararı
İşçinin ücretinin resmi kayıtlarda gösterilmemesi sonucunda, ücretten kesilmesi gereken işsizlik primi ve işveren payı tahakkuk ettirilmemekte ve işsizlik fonuna ödeme yapılmamaktadır. Bu durumda işsizlik Fonu gerçekte alması gereken primi alamamaktadır.
7. Verginin Ödenmemesinden Dolayı Devlet Bütçesine Verilen Zarar
İşçinin ücretinin resmi kayıtlarda gösterilmemesi sonucunda, ücretten kesilmesi gereken gelir vergisi kesintisi yapılmamakta ve Vergi Dairesine vergi yatırılmamaktadır. Bu durumda Devlet toplaması gereken gerçek vergiyi tahsil edememe durumunda kalmaktadır.
8. Firma Kasanının Hakiki Bakiyeyi Vermemesi Durumu
İşveren, kayıt dışı istihdam ettiği işçinin ücretini elden, yani kayıt dışı olarak işçiye ödemektedir.
Bu durumda firma kasasından işçiye ödenen tutar, nakit olarak çıkmakta ancak bu kayıtlarda gösterilmemektedir. Yani resmi kasa hesabında nakit olarak görünen para aslında aynı miktarda değildir. Daha eksiktir.
Firma normal kasa ödemeleri çerçevesinde nakden çıkarttığı paraları kasaya gene nakden koymak durumundadır. Çünkü gösterilen para aslında yoktur ve firma bir takım ödemeler yapmak durumundadır. Bu durumda ortaktan borç alınması yoluna gidilmekte.
Sonuç olarak, resmi kasa bakiyesi fiilen mevcut olmayan parayı göstermekte, firmanın kasasında gerçekte olması gereken bakiyenin üzerinde bir para varmış gibi görünmekte, ortağa olan borç artmaktadır. Ortağa olan borç arttığı zaman Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Örtülü Sermaye başlıklı 12. maddesi devreye girmektedir.
Yukarıdaki satırlarda belirttiğimiz üzere kasa hesabının gerçek bakiyeyi vermemesi birçok aksaklığa neden olmakta ve bilançonun dengesini bozmaktadır.
9. Bilançoların Hakiki Olmaması
Sonuç, düzenlenen bilançoların hakiki olmamasına kadar gelmektedir.
Kasa hesabı hakiki değildir. Giderler hakiki değildir. Ödenecek vergi ve sigorta primleri hakiki değildir. Giderlerin hakiki olmaması durumu firmanın birçok görüntüsüne etki etmektedir. Bundan sonraki maddelerde bu noktalar incelenmiştir.
10. Gelir Tablosunun Hakiki olmaması
İşçi ücretlerinin gerçekten gösterilmemesi gelir tablosunda gösterilen gider kalemlerinin gerçek olmamasını getirmektedir. Maliyetler gerçek değildir. Çıkan kâr veya zarar hakiki değildir.
11. Nakit Akımının Hakiki Olmaması
Her firmanın bir nakit akımı planının ve bu nakit akım planının bilanço ile uyumlu olması gerekmektedir. Ancak yapılacak nakit akım planı bilanço ile uyumlu olmayacaktır.
12. Maliyetlerin Hakiki Olmaması
İşçi ücretleri, ürün maliyetinin en önemli unsurudur. İşçi ücretlerinin hakiki olmaması ürün maliyetinin gerçekten reel olarak hesaplanmasını engellemektedir.
13. İstatistik Hesaplarının Hatalı Sonuçlar Vermesi
Türkiye İstatistik Kurumu birçok konu ile ilgili istatistik hesapları yapmaktadır. Bu hesaplamalar için firmalara formlar ve elemanlar göndererek bilgi toplamaktadır. Bu durumda Türkiye İstatistik Kurumu verileri reel sonuçlar veremeyecektir.
14. Kayıt Dışı Ekonomi
Kayıt dışı ekonomi çok geniş bir kavramdır. Kayıt dışı ekonomi, belgeye hiç bağlanmamış yada içeriği gerçeği yansıtmayan belgelerle gerçekleştirilen ekonomik faaliyetlerin devletin bilgisi dışına taşınmasıdır.
Yazımızın konusu olan kayıt dışı istihdam hususu da kayıt dışı ekonominin bir parçasıdır.
Şirketinizin mali görünümüne, dolayısıyla Bilançonuza ve Türkiye ekonomisine bu tahribatları yapmayı ve bunun yanında Devlet yetkilileri tarafından cezalandırılmayı göze alıyorsanız söylenecek bir şey yok demektir.
Kayıt dışı istihdam daha çok kurumsallaşamamış firmalarda görülmektedir. Kasa patronun cebidir. Halbuki unutulmamalıdır ki firma ayrı bir ticari kişiliğe sahiptir. Patronun ise şirketinin parasının kullanmasının yolu gerek Vergi Kanunları ve gerekse Türk Ticaret Kanununda belirtilmektedir. Kurumsallaşma sonucunda firmaların bütün kayıtları hakiki hale gelmekte, firmada profesyonel çalışma ortamı yaratılmakta, dolayısıyla rekabet gücü artmakta ve piyasa şartlarına karşı mücadele olanağı artmaktadır.
Sözün kısası sorun firmalar açısından kurumsallaşmamaya gelip dayanmaktadır.