Metro, balığı 'ağdan çatala' izliyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Metro AG sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalara imza atıyor. Bugüne kadar 20’den fazla sürdürülebilirlik raporu yayınladı ve Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde son dört yıldır perakende lideri seçildi. Metro Türkiye ise 2016 yılından bu yana sürdürülebilirlik Raporu yayınlıyor. Sivil toplum kuruluşları, kamu ve tüketicilerle birlikte farklı projeleri hayata geçiriyor.

Metro Türkiye Satın Alma Direktörü Deniz Alkaç, yeni dönem tüketicilerin sürdürülebilirlik konusunda daha duyarlı olduklarını söylüyor ve bilinçli müşteri kitlesinin gitgide artığını ifade ediyor. “Bu bir süreç meselesi. Örneğin alışveriş poşeti Türkiye’de hiçbir yerde ücretli verilmezken biz sürdürülebilirlik kaygısı ile poşetlerimize sembolik bir ücret alıyorduk, şimdi çevresel kaygılarla bu uygulamanın yaygınlaştığını hatta standart haline geleceğini görüyoruz. Biz Metro Türkiye olarak sürdürülebilirlik anlayışının önce kendi bünyemizden başlayıp, toplum geneline yayılması için elimizden geleni yapmaya her zaman devam edeceğiz” diyen Alkaç’tan, Metro Türkiye’nin sürdürülebilirlik çalışmalarını dinledim:

Balığın geçmişini müşteriye ileten ilk perakende zinciri

Metro, Türkiye’de ilk kez QR kod etiket sistemiyle balığın yüzde 100 izlenebilirliğini sağlayan ve balığın ağdan çatala tüm müşterilerinin bilgisine sunmaya başlayan ilk perakende zinciri. Alkaç, “QR koduyla balık izlenebilirliğini sağladığımız gibi, kırmızı ette de tedarikçi, veteriner, kesim evi, kesim tarihi gibi bilgilerle kırmızı ette de izlenebilirlik imkânı sunuyoruz” bilgisini veriyor. Metro, sektörün en önemli sorunları arasında yer alan gıda kaybı ve atıkları konusunda da çalışmalar yapıyor. “Sektörde öncü 50’nin üzerinde şef ve restoran işletmecisiyle güçlerimizi birleştirerek Metro Gıda Hareketi’ni başlattık. Bu projemizle kamuoyunda gıda atık ve kayıpları ile ilgili bir farkındalık yaratılmasına katkı sağladık” diyen Alkaç, “TÜBİTAK ile ortak yürüttüğümüz araştırma sonuçlarını ve şefl erin gıdanın israf olmaması için hayata geçirdiği uygulama ve önerilerini on binlerce tüketiciyle paylaştık” diye ekliyor.

Kaybolmaya yüz tutan ürünlere hayat verdi

Metro’nın 2012 yılında başlattığı “Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi”, kaybolmaya yüz tutmuş ürünlere yeniden hayat vermeyi hedefl iyor. Deniz Alkaç, “2017 yılında rafl arımızda yer verdiğimiz coğrafi işaret alan veya aday ürün sayısı 2016’ya göre yüzde 60 artarak 85’e yükseldi. Coğrafi İşaretli Ürünler projemiz kapsamında, üreticilere danışmanlık sağlıyor, eğitim ve teşviklere devam ediyoruz” diyor.

Palamutların göç yollarını izledi

“Palamutlar Nerede?” projesi 2012 yılında Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ile birlikte hayata geçirilmiş. Alkaç projeyi şöyle anlatıyor: “2012-2015 yılları arasında 4 bin 500 palamudu markalayarak denize bıraktık, halktan alınan geri dönüşler aracılığıyla palamutların göç yollarında güncellemeler yapılmasına katkıda bulunduk. Proje ile Akdeniz ve Karadeniz ülkeleri arasında göç eden, stokları bilinmeyen palamudun korunması için uluslararası bir koruma anlayışı geliştirilmesine, ticari öneme sahip olan palamut balığının göç yollarının güncellenmesine, balığın sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkıda bulunduk. Ayrıca sürdürülebilir avcılığa bilimsel katkıda bulunurken, sadece avlayan değil, tüketenlere de bilgi aktarımında bulunulmasını sağladık.”

20 cm’in altında lüfer satmadı

Alkaç’ın “Kızına Bak Anasını Al” projesi hakkında verdiği bilgiler ise şöyle: “20 cm’nin altındaki 2 lüfer türü olan çinekop ve sarıkanat satmama kararımızın ardından, bu yasağın zamanın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından da benimsenmesi ve yasal mevzuata temel oluşturmasını, değişime sağladığımız katkıdan dolayı en önemli başarılarımızdan biri olarak görüyoruz. Balıkçılığın geleceği ve balık türünün devamı için üzerimize düşeni yapıyoruz. Oluşacak tüm ciro kaybı ve rekabet dezavantajına rağmen, doğal yaşamın dengesine zarar vermemek ve balık neslinin yok olmasına engel olmak amacıyla bu önemli adımı attık ve halen bu uygulamayı reyonlarımızda açıkça belirtiyoruz.”

“Bugünün balığını yarına da bırakalım”

Deniz Alkaç, “Metro Türkiye olarak şu anda İstanbul balık halinin en büyük balık satın alıcısı konumundayız. Mağazalarımızda günlük olarak değişebilmekle birlikte sezonunda 100’den fazla olmak üzere en az 70 çeşit balık bulunuyor. Biz bu çeşitliliğin sürekliliğini ancak geleneksel balıkçılığı koruyarak sağlayabileceğimizi biliyoruz. Kooperatifl erden bu amaçla alım yapıyoruz. Çünkü Türkiye denizlerinde avlanan balıkçılarımızın emeklerini korumamız önemli” diyor. Metro, geçtiğimiz yaz balık sezonunun açılmasıyla birlikte SURKOOP ile iş birliği yapmaya başlamış. Alkaç, “Tüm Balık Kooperatifl erinin çatı kuruluşu olan SURKOOP ile çalışarak, geleneksel yöntemlerle avcılık yapan küçük balıkçılardan, balık kooperatifl erinden de satın alım yapmaya başladık. Yine çiftlik balığında olduğu gibi, bu balıkların da yüzde yüz QR kod ile izlenebilirliğini sağladık. ‘Bugünün Balığını Yarına da Bırakalım’ adını verdiğimiz bu projemiz çok ses getirdi. Ağdan çatala izlenebilirliği sağlayarak, balığın hangi denizden, hangi balıkçı tarafından, av ve boy yasaklarına uygun şekilde avlandığından emin oluyoruz. Düzenli olarak deniz balıklarının avlandığı sulardan ve avlanan balıklardan numuneler alarak ağır metal ve mikrobiyolojik analizlerini yapıyoruz” bilgisini veriyor.

Mutfak kültürünün gelişmesinden, hayvan refahına uzanan farklı projeler

Metro’nun balık kaynaklarının sürdürülebilirliği dışında Gastronometro, Hayvan Refahı, Fazla Gıda gibi farklı projeleri var:

- Türkiye’nin ilk gastronomi platformu olan Gastronometro, Türkiye’de mutfak kültürünün gelişmesine odaklanıyor. Şeflerden tedarikçilere, restoran ve otel işletmecilerinden lezzet tutkunlarına; araştırmacılardan öğrencilere sektörün tüm paydaşlarına yönelik eğitimler ve etkinlikler gerçekleştiriyor.

- “Kırklareli Kıvırcık Kuzu” projesi, nesli tehdit altında olan yüksek kaliteli bu türün korunmasını destekliyor. Proje sayesinde bölgede 6 bine kadar gerileyen Kırklareli Kıvırcık Kuzu türünün sayısında artış sağlanmış.

- Teknoloji platformu Fazla Gıda A.Ş iş birliği ile satış özelliğini kaybeden fakat hala tüketilebilir gıda ürünleri, israf olmaktan kurtarılıp, gıda bankaları vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. 21 Metro mağazasında devam eden proje kapsamında Ocak-Temmuz 2018 tarihleri arasında sadece 7 ayda 120 binden fazla öğün yemeğe denk gelen 51 ton gıda, gıda bankaları aracılığıyla topluma, ekonomiye ve çevreye kazandırılmış.

Tüm yazılarını göster