Küresel piyasalarda risk iştahının zayıfladığını takip ediyoruz. Amerika Merkez Bankası (FED) Başkanı Powell’ın son şahince açıklamalarının da desteğiyle dolar ve tahvil faizlerindeki hızlı yükselişler öne çıkıyor. ABD’nin 30 yıllık hazine tahvil faizi Eylül 2014’ten bu yanaki en yüksek seviyeyi görürken 10 yıllık tahvil faizi ise Haziran 2011’de görülen zirve seviyesine ulaştı. Riskli varlık sınıfında yer alan hisse senetlerinin satış baskısı altında kaldığını takip ediyoruz.
Örneğin küresel risk barometresi olarak da izlenebilen S&P 500 endeksi son üç işlem gününde yüzde 1,4 civarı geri çekildi. Nasdaq 50 günlük ortalamasının altına indi. 200 günlük ortalamasını test eden Russell 2.000 endeksindeki zayıflama dikkat çekiyor. Tepki yükselişleri ardından gelişmekte olan piyasa varlıklarındaki baskının sürdüğünü görüyoruz. MSCI EM endeksi Eylül ayındaki yükselişlerini geri almış durumda.
Sıkılaşan küresel finansal koşullar, gelişmekte olan piyasalarda ve küresel ticaret piyasalarında öne çıkan temel risk konuları olmaya devam ediyor. İran yaptırımları için 4 Kasım’ın son tarih olduğunu, 6 Kasım’daki ABD ara dönem seçimlerinin de önemli tarihler arasında olduğunu yeniden hatırlatalım.
ABD-Çin arasındaki ticaret savaşında, 6 Kasım ABD ara seçimlerinden önce iki ülke arasında uzlaşma olasılığının zor olduğunu düşündüğümüzü belirtmiştik. Nitekim geçen hafta ABD Başkan Yardımcısı Pence’in, Çin ile ilgili eleştirel bir konuşma yaptığını gördük. Trump’ın, Çin’e yönelik yeni tarife açıklama olasılığı da gündemde kalmaya devam ediyor.
Kısa vadede ise Eylül ayındaki yüzde 7,8 oranındaki değer artışının ardından, Ekim ayına kar satışları ile başlayan BIST-100 endeksinde 92.500 desteğinin önemli olacağı görüşündeyiz. Endeksin bu seviye üzerinde tutunması durumunda, yeniden 97.500 ve 100.000 seviyelerini hedefleyecek bir yükseliş potansiyeli oluşturabileceğini bekliyoruz.
Bu hafta makro tarafta ABD Eylül Tüfe verisi (Perşembe), Çin verileri (ihracat/ithalat) ve ABD’nin banka bilançoları takip edilecek. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Japonya, Güney Kore ve Çin’i kapsayan Asya gezisi de önemli gündem konuları arasında.