Piyasalarda ticaret savaşı endişeleri, sıkılaşan küresel finansal koşullar ve Çin piyasalarına yönelik gelişmeler volatilite yaratan konu başlıkları olmaya devam ediyor. Nitekim son olarak Japonya Merkez Bankası (BoJ) kararları ön plandaydı. BoJ para politikasında değişikliğe gitmedi, ancak bazı ince ayarlamalar yaptı. Örneğin, 10 yıllık tahvil faizinin belirli ölçüde daha fazla dalgalanmasına izin vereceğini vurguladı.
Bu doğrultuda da Japonya öncülüğünde küresel faizlerde yaşanan yukarı yönlü baskı, riskli varlıklara yönelik soru işaretlerini güçlendirdi. Ayrıca ABD’nin, Çin’den ithal edilen mallara yüzde 25 oranında tarife uygulayacağını açıklaması, ticaret savaşı endişelerini güçlendirmiş durumda. Kısacası Çin piyasalarındaki volatilite ile birlikte piyasalarda risklerin arttığını düşünmeye devam ediyoruz.
Temmuz ayındaki yükselişlerin ardından hisse senetlerinin baskı altında kaldığını takip ediyoruz. Küresel risk barometresi olarak da izlenebilen S&P500 endeksinde, Haziran zirvesi üzerinde yukarı eğilim korunsa da defansif hisselere olan ilginin arttığını görüyoruz. Zirve test eden dolar endeksinde yukarı yönlü baskı etkili olurken, satış baskısı altında kalan zayıf eğilim devam ediyor. Brent petrolde ise yüksek üretim seviyeleri ile birlikte kar satışları etkili.
Gelişmekte olan piyasalarda ticaret savaşı endişeleri, dolardaki yükseliş ve yükselen faizler soru işareti yaratmaya devam ederken, Cuma günü PBOC’nin Yuan’da kısa pozisyon açmayı zorlaştıran adımları ile birlikte rahatlama yaşandı. Ancak sıkılaşan küresel finansal koşullar gibi gelişmekte olan piyasalara yönelik temel zorlu koşullar devam ediyor. Ağustos ayında küresel merkez bankası toplantıları yapılmayacak, dolayısıyla Eylül ayındaki toplantıların piyasa fiyatlamaları açısından daha önemli olacağını hatırlatalım.
2018'e Bakış raporumuzdan bu yana ifade ettiğimiz gibi önemli küresel hisse senedi endekslerinin (örneğin S&P 500) yaz aylarında son ayların en büyük düşüşü ile beraber Şubat diplerini test edebileceğini veya altına sarkabileceğini düşünmeye devam ediyoruz.