Deneyimlere göre bu formül kesin sonuç vermiştir.
Gençliğinizde, bir ömür boyu size mutluluk vereceğine inandığınız bir Prenses bulursunuz, onunla evlenirsiniz.
Bir müddet sonra evinizde minik bebekler dolaşmaya başlar.
Bundan sonra zorlu bir süreç başlamaktadır. 30 sene kadar beklersiniz. Sokağın acımasız ortamından etkilenmemeniz imkansızdır. Eğer başlangıçta alışkanlığınız yoksa bir sevgili edinirsiniz. Adı sigaradır. Bu sevgili ile mutlu yaşadığınızı zan edersiniz, ama mutsuzsunuzdur. Sizi mutsuz eder. Hasta eder. Bırakmak istersiniz. Paçanıza yapışmıştır. Kurtulamazsınız. Gece yarıları, balkonda gizli gizli buluşursunuz. Üstelik pis kokarsınız.
Zaman içinde evdeki minik bebekler büyür ve evlenirler.
Bir, iki sene sonra onların evlerinde de minik bebekler dolaşmaya başlamıştır.
Bir gün bu minik bebeklerden birini sizin kucağınıza verirler. Minik bebek, şirin bakışı, pofuduk elleri ile sizin yanağınıza dokunur. Ve DEDE der. Evde bir bağırış kopar. DEDE dedi.
İşte sigarayı bıraktığınız an o andır.
Sevgiliyi bırakmanın acısı mı, dede olmanın muhteşem duygusu mu, minik bir bebeğin size sevgi ile bakışı mı, bilinmez. Gözünüzden iki damla yaş düşer. Bir devir bitmiştir.
Artık siz bir dede’siniz.