TDX ‘Workplace in Action’ çalışmasıyla, işletmelere çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı uygulamaya yönelik sürdürülebilir çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) konusunda programlar geliştiriyor. Türkiye’de ilk 500 içinde yer alan 50'den fazla firmaya hizmet veren TDX, 2030 yılına kadar 200 bin kişiye eğitim vermeyi hedefliyor.
Günümüz iş dünyasının en önemli sorunlarından biri de fırsat ve cinsiyet eşitliği. Dünyanın Batı yakası, bu konuda önemli adımlar atarken, Türkiye hala bu konuda istenilen seviyede değil ne yazık ki.
Örneğin Araştırma şirketi Barem ve global ortağı WIN International’ın 39 ülkede gerçekleştirdiği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” çalışmasına göre erkekler dünya genelinde (yüzde 64) ve Türkiye’de (yüzde 60) iş yerinde eşitlik olduğuna inanıyor. Kadınlar arasında bu oran dünyada yüzde 55’e, Türkiye’de yüzde 48’e düşüyor. Bu konuda Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle çalışan TDX Consuting’in CFO’su Özgür Abanoz ile görüştüm.
TDX’in Workplace in Action adlı çalışması hakkında bilgi veren Abanoz, işletmelere çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcılığı uygulamaya yönelik sürdürülebilir çeşitlilik eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) konusunda programları oluşturmalarını sağladıklarını söyledi. TDX’in Women's Empowerment Principles (WEP's) imzacısı, Business Against Domestic Violence (BADV) ve Global Compact üyesi olduklarını dile getiren Abanoz, “Türkiye'deki ilk 500 firma içinden 50'den fazlasına hizmet veriyoruz.
Şu anda ABD, Avustralya, Norveç, Yunanistan, Almanya gibi ülkelerdeki çeşitli firmalarla ön anlaşmalar sağladık; bazılarıyla ise görüşmelerimiz devam ediyor. 3 aylık ön talep toplama süresi boyunca, Workplace in Action programına dahil olmayı isteyen firma sayısı 100’ ün üzerinde. 2030 yılına kadar 200 bin kişiye eğitim vermeyi planlıyoruz. Toplamda verilecek eğitim adedi ise 5 binin üzerinde olacak” dedi.
5 kıtada temsilciliği var
TDX Consulting’in ABD, Avustralya, Almanya, Hollanda, İsviçre, BAE ve Cezayir’de temsilciliklerinin olduğunu ifade eden Abanoz, Türkiye’de bu alanda ilk global marka olmayı hedeflediklerini belirterek, “Programımız, şu anda 22 farklı eğitimi içeriyor ve eğitim kataloğumuzu daha da genişletmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çalışmalarımızın temel hedeflerinden biri şirketlerin dönüşümünü sağlamak iken, diğer yandan DEI konusunda toplumsal farkındalığı artırmak ve bu alandaki eğitimlerin sağlanması yoluyla kamuoyunun dikkatini çekmek.
Bu sayede, desteklenmesi gereken gruplara yönelik ilginin artarak daha fazla destek sağlanmasını hedefliyoruz” diye konuştu.Abanoz, Workplace in Action programının şirketlerin türü ve hedeflerine göre değişim gösterebileceğini belirterek, “Genel olarak, farkındalık eğitimleri, DEI Strateji Geliştirme ve Uygulama, DEI Olgunluk Analizi gibi önemli çalışmalarımız oluyor” dedi.
Abanoz’un verdiği bilgilere göre 2023 Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu'nda cinsiyet eşitliği konusunda küresel sıralamada geçtiğimiz yıl 124’üncü sırada yer alan Türkiye, bu yıl 5 basamak gerileyerek 146 ülke arasında 129’uncu oldu. Bu sonuç, Türkiye'nin cinsiyet eşitliği konusunda önemli zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Kadınların kariyeri daha yavaş ilerliyor
Küresel sıralamadaki pozisyonu ve düşük puanı, kadınların ekonomik katılımı, eğitim düzeyi, sağlık ve siyasi temsil gibi alanlarda erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmadığının bir resmi. Örneğin, finansal hizmetler sektöründe kadınlar yalnızca yüzde 31'lik bir yönetici oranına sahip. Genel olarak kadınların yönetici pozisyonlarındaki temsili yavaş bir ilerleme gösteriyor.
1982'de yüzde 26 olan kadın yönetici oranı, 2022'ye kadar yüzde 40'a yükseldi, bu da yavaş fakat sürekli bir ilerlemeyi işaret ediyor. Terfi oranları da eşitsizlikleri ortaya koyuyor. 2023'te, giriş seviyesinden yönetici pozisyonuna terfi eden her 100 erkek için, yalnızca 87 kadın terfi aldı. Bu da kadınların kurumsal merdivende yükselme konusunda karşılaştıkları zorlukları gösteriyor.