Ufkun ötesi

Murat BERK UZMAN GÖRÜŞÜ

Nisan ayında küresel piyasaların daha olumlu bir seyir izlemesi ve bazı küresel borsa endekslerinin potansiyel olarak yüzde 4-5 civarı yükselişler göstermesi bizce olası demiştik. O dönem karamsarlık hakimdi ve küresel piyasalar tekrar Şubat’ta gördüğü diplere kadar gerilemişti. Şimdi ise piyasalarda hava çok daha ılıman. Küresel piyasalar açısından önemli göstergelerden S&P 500 endeksi tekrar zirvelere yaklaşırken sadece düne ve bugüne değil ufkun ötesine de bakmakta fayda var diye düşünüyoruz. Piyasalara bakarken Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yolunda yürüyen bir yolcunun ufku görmesi kafi değildir. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi lazımdır’’ sözünü hatırlıyoruz.

Mart ayında yayınladığımız yorumlarda jeostratejik konuların ön plana çıkabileceğine dair vurgular yaptık. Piyasaların bazen temel fakat yüzeyin altındaki gelişmeleri fark etmesi ve fiyatlamaya başlaması zaman alabiliyor. Nitekim Brent petrol fiyatları da Mart ortasından bu yana yüzde 15’ten fazla arttı.

Önümüzdeki günlerde İran, Lübnan ve Suriye ile ilgili jeostratejik konuların daha da ön plana çıkabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Özellikle Almanya ve İtalya arasındaki olası tansiyon artışının, Avrupa Merkez Bankası’nda (ECB) Draghi’den sonra gelecek olan başkan üzerinde anlaşma sürecini belirsizleştirebileceğini düşünüyoruz. Bunun da Euro aleyhine olması muhtemel.

ABD’nin İran anlaşmasından çekilmesi ile birlikte ABD ve Avrupa arasındaki ilişkilerin gerginleşmesi, bunun ticaret konularına da yansıması olası. Örneğin Trump’un yeni güvenlik danışmanı Bolton’un ABD’nin İran ile iş yapan Avrupa şirketlerine yaptırım getirmeye hazır olduğuna dair açıklama bu yönde bir işaret. Tüm bu jeostratejik gelişmelerin ise piyasa etkisi olarak petrol fiyatlarını yukarı yönlü etkilemeye devam edebileceğini düşünüyoruz.Özellikle petrol fiyatlarında yaşanmış artışın, enflasyonu yükseltici etkisini göreceğimiz fikrindeyiz. Yani stagflasyonvari sinyaller gelmeye başlayacak diye düşünüyoruz.Döviz cinsleri olarak petrolle ilgili konuların güvenli liman akımları çekebilen Japon yenine ve dolara yarayabileceğini tahmin ediyoruz. ABD’nin de son yıllarda tekrar önemli bir petrol üreticisi haline gelmiş olması önem taşıyor.

Altının bu süre zarfında performans gösterememiş olması düşündürücü. Yine de temel anlamda altın açısından olumlu görüşümüz devam ediyor. Jeostratejik tansiyon, altın fiyatlarına destek olurken küresel hisse senetleri üzerine olumsuz etki yaratabilir. Birçok küresel borsa endeksinin bu senenin zirve noktasını ilk çeyrekte görmüş olabileceğini düşünmeyi sürdürüyoruz.

Ayrıca, önümüzdeki yaz aylarında da hem İran konusunun gündemde kalması hem de Trump’ın Kasım ara seçimlerine giderken dış politikada olduğu gibi ekonomik popülizmi artırması söz konusu olabilir. Özellikle Amazon gibi önde gelen teknoloji şirketlerine yönelik söylemin sertleşebileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, Nasdaq ve S&P 500 gibi bazı küresel borsa endekslerinin önümüzdeki yaz aylarında Şubat diplerine yakın hatta altına gelme olasılığı bulunduğu kanaatindeyiz.

Tüm yazılarını göster