‘Türkiye vade sorununu çözerse gelişimi sürer’

Euler Hermes Group CEO’su, Türkiye’de alacak sigortalarının gelişimine yönelik büyük umutlar beslediğini belirterek, "Çünkü Türkiye bizim için büyüyen bir pazar olma konusunda hemen hemen her fonksiyonu potansiyel açısından barındırıyor" diye konuştu.

Abone ol
Yakup SAYAR
BORSA/FİNANS SERVİSİ
 
Dünyanın önde gelen kredi sigortası şirketlerinden Euler Hermes Group CEO’su Wilfried Verstraete, Türkiye’nin 5 stratejik büyüme alanlarından biri olduğunu söyledi. 
 
Verstraete, Türkiye ekonomisinin bu şekilde gelişmeye devam etmesi için kontrol etmesi gerekli olan en önemli konunun ödeme vadeleri olduğunu belirterek: "Şirket
için önemli olan ödeme vadesinin ne zaman olduğu değil, kendi alacaklarının tahsil süresiyle kendi ödeme vadelerinin uyumudur. İkisi de kontrol edilmelidir. Bu nedenledir ki AB’de bu konuda kanunlar çıkarılmıştır ve maksimum ödeme vadeleri kanunlarla belirlenmiştir. Avrupa’da da bu sürece alışılması bayağı uzun zaman almıştı. Türkiye’de yeni TTK ile yapılanlar Avrupa’dan daha radikal değişikliklerdir.

Çek konusu ise Türkiye’ye yönelik bir yapı ama bu dünyanın başka yerlerinde uygulanan bir sistem değil. Çek konusu mutlaka çözülecektir" dedi.

Euler Hermes Group CEO’su Wilfried Verstraete, Türk ve dünya ekonomisine yönelik görüşleri ile grubun Türkiye hedeflerini DÜNYA ile paylaştı. Türkiye’nin stratejik büyüme alanları içinde ilk 5 ülke içinde yer aldığını söyleyen Verstraete, "Lisansımızı aldığımız 2 yıldan bu yana Türkiye’de insan kaynağına ciddi yatırımlar yaptık.

Toplam personelimizi yüzde 50’den fazla artırdık. Yeni bir ofise taşındık. Daha fazla insan kaynağında büyüme için epey yerimiz mevcut. İşimize gelirsek Türkiye’de alacak sigortalarının gelişimine yönelik büyük umutlar besliyorum. Çünkü Türkiye bizim için büyüyen bir pazar olma konusunda hemen hemen her fonksiyonu potansiyel açısından barındırıyor" diye konuştu.

TTK ÖNÜMÜZÜ AÇTI
 
Türkiye ekonomisinde resmin iyi gördüğünü ifade eden Verstraete, Türkiye’de yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) ve diğer gelişmelerin alacak sigortasının önünü açan faktörler olduğunu ifade etti. Türkiye’de ihracatın büyümesinin ve büyümenin ihracatla gerçekleşmesinin bu dönemde çok önemli bir gelişme olduğunu söyleyen Verstraete,  "İhracatçıların yeni pazarlar aradığını görüyoruz. Bu nedenle de alacak sigortasının önemi daha da artıyor . Şu anda Türk piyasasında alacak sigortası penetrasyonu düşük fakat büyüme ivmesinin çok hızlı devam edeceğini öngörüyoruz. Biz alacak sigortasını dünya ticaretinde motorun içindeki yakıt olarak tanımlıyoruz. Hiçbir motorda yakıtsız yürüyemez" şeklinde konuştu.

Sohbette Yeni Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) özel bir yer açan Wilfried Verstraete, TTK’nun çok önemli gelişme olduğunu ifade ederek, "Şirketlerin buna uyum için biraz zamana ihtiyaçları var ama bu çok önemli bir adım. Aslında hükümetin yaptığı çok doğru bir şey. Çünkü hükümetler, şirketler açısından ticareti kolaylaştıracak ve güvenli hale getirecek yapılar kurmalıdırlar.

Bu nedenle yeni TTK’nın çok doğru bir adım olduğuna inanıyorum. Tabiki her türlü değişiklik başta bir dirençle karşılaşıyor. Şirketlerin bu tür değişikliğe uyum sağlaması için biraz zaman geçmesi gerekiyor" dedi.

ÇEK, GEÇMİŞ YÜZYILIN BİR ÖDEME ARACIDIR
 
Yeni TTK’daki çekle ilgili düzenlemelere de değinen Wilfried Verstraete, vadeli çekin bir anlamda ticari kredi mekanizması olduğunu ifade ederek bu tür enstürümanın probleminin içinde garanti barındırmaması ve kontrolünün güçlüğü olduğunu söyledi. "Uluslararası ticareti düşündüğünüzde böyle bir mekanizma çalışmıyor" diyen Verstraete şunları söyledi: "Dünya standardı, ticarette açık olarak alışveriş yapmayı öngörüyor.

Türkiye’de kullanılan vadeli çek sistemi iç pazar olarak uygulanan bir yapı ve bunun için oluşturulmuş. Aslında siz iç pazarda açık hesap satış yaptığınızda, farklı mekanizmalar da kullanabilirdiniz ve alacak sigortası da bunlardan biri. Ama Türkiye’ye yönelik bir yapı olarak vadeli çek oluşturulmuş ama bu dünyanın başka yerlerinde uygulanan bir sistem değil. Şu anda toplam piyasada sürkülasyon çek sayısı ve ya tutarlar düşünüldüğünde bu sistemin 6 ayda kaybolmasını bekleyemeyiz. Aslında ödeme aracı olarak çekler geçmiş yüzyılın ödeme aracı ve gelişmiş ekonomilerde örneğin Avrupa’da kullanılmıyor. Makro açıdan baktığımızda çeklerin işlem masrafları da çok yüksek.

Tüm süreç fazla katma değeri olmadan çok uzun ve masraflı. Bugün 21.yy da online ödeme sistemleri kabul görüyor. İş yapmanın maliyetini de bu sistemler düşürüyor. Tabii bu tür sistemler alacak sigortası ile ilişkili riski de artırıyor. Bu nedenle farklı koruma enstürmanları da tanıtılmalıdır."

TÜRKİYE’DEKİ DEĞİŞİKLİKLER DAHA RADİKAL
 
Türk ekonomisinin bu şekilde gelişmeye devam etmesi için kontrol etmesi gerekli olan konunun ödeme vadeleri olduğunu söyleyen Verstraete, "Şirket için önemli olan ödeme vadesinin ne zaman olduğu değil, kendi alacaklarının tahsil süresiyle kendi ödeme vadelerinin uyumudur. İkisi de kontrol edilmelidir. Bu nedenledir ki AB’de bu konuda kanunlar çıkarılmıştır ve maksimum ödeme vadeleri kanunlarla belirlenmiştir. Avrupa’da da bu sürece alışılması bayağı uzun zaman almıştır. Bu tür radikal değişiklikler ki Türkiye’deki çekle ilgili değişiklikler daha radikal, başarılı olacaktır. Bu değişikliklerin pazar tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Bu konuda iyimserim. Ama biraz zaman alacağını kabul etmek gerekiyor" diye konuştu.

HEDEF LİDERLİK, NEGATİF BİLGİ İÇİN KKB’YE BAŞVURDUK
 
Son olarak grubun Türkiye’ye yönelik en önemli hedefinin pazar liderliği olduğunu ifade eden Wilfried Verstraete, "Türkiye’de insan kaynağı ve altyapı yatırımlarına ciddi kaynak ayırmayı planlıyoruz. Kesin karar alınmamış olmakla birlikte İstanbul dışında başka illerde de ofis açma planımız var. Dünyada finansal bilgi anlamında en geniş data bankasına sahibiz. Türkiye’de de bu datanın kuvvetlendirilmesi ve en iyi data bilgisine sahip olmak için yatırımlarımız devam ediyor. Aynı zamanda Türkiye’de negatif enformasyona ulaşamıyoruz. Bu sistem bize açık değil bununla ilgili olarak KKB’ye üye olursak bu bize açılacak ve üyelik için başvurduk" diye konuştu.
 
 
Türkiye’de iflaslar azalıyor
[PAGE]
Türkiye’de iflaslar azalıyor
 
TÜRKİYE’DEKİ sorunlu sektörlere değinen Wilfried Verstraete, Türkiye’de bazı istisnalar yaşandığını belirterek şunları söyledi: "İnşaat sektöründe problemler görmemize rağmen ticarette de bazı problemler görüyoruz.

Perakende ve toptan ticarette ama bunların ihracat bağlantılı olan kısımlarında. Dolayısıyla AB’ye bu tür ihraç yapan şirketler AB’deki kriz nedeniyle bu durumdan olumsuz etkilendi. Ama iç piyasada böyle bir durumla karşılaşmadı. Ama Türkiye çok iyi bir performans gösteriyor. Geçmişe oranla iflaslar azalmış durumda. Geçmişe oranla iyileşme olmasına rağmen Dünya Bankası’nın iş yapma endeksinde iflası çözme süreleriyle ilgili bir yorum var ve burada Türkiye’de bunun çok masraflı olduğu 200 ülke arasında 124’üncü sırada olduğu bilgisi var. Dolayısıyla iflası çözmenin bedeli çok yüksek Türkiye’de. Burada modeli güncellemek yada modernize etmek çok önemli oluyor. TTK’da bu yönde çok önemli. Vadeli çek kavramının bırakılması vb gibi. Türkiye’de çekte ışık çok kötü göründüğü için tedbirlerin şimdiden alınması çok doğru."
 
 
Dünyada iflas oranları artacak
[PAGE]
Dünyada iflas oranları artacak
 
2013’E YÖNELİK beklentileri sorduğumuz Wilfried Verstraete, tüm dünyada iflas oranlarının artmasını beklediğini söyledi. "Dolayısıyla alacak sigortasına olan talebin artarak devam edeceğini öngörüyoruz"diyen Verstraete sorunlu sektörlere yönelik ise şunları söyledi: " Dünyadaki bölgelere göre sektör riskleri ve eğilimleri değişiyor. Avrupa’yla ilgili dersek şu anda sektörlere baktığımızda ilk etapta azalan talep nedeniyle inşaatı görüyoruz. Hem özel hem de kamuda. Diğer sektörlere baktığımızda bunlar tüketimi ertelenecek sektörler oluyor. Tüketici elektroniği veya perakendecileri. Otomotiv, mobilya ve tekstil bunları izliyor. Kolaylıkla hane halkı olarak erteleyebileceğimiz tüketici kalemlerine bakabiliriz. Dünya geneline baktığımızda da müşteri eğilimleri birlikte iflasların ilişkili olduğunu görüyoruz. Müşteri ile ne kadar yakınsanız, müşterinin davranışları sizin durumunuzla paralellik gösteriyor. İki istisnası var. Mesela ABD’de bunlardan biri servis sektörü ve orada iflaslarda azalma görüyoruz. Bu arada tekrar endüstrileşmeye başlayan ABD’nin güneyinde agri gıda ve enerji bağlantılı sektörlerde daha iyi gelecek görüyoruz."
 
 
Çeklerin sigortalanması çok yanlış olur
[PAGE]
Çeklerin sigortalanması çok yanlış olur
 
BİR RİSK uzmanı olarak gündemde olan çeklerin sigortalanması konusuna değinen Wilfried Verstraete , böyle bir şey düşünülüyorsa bunun gerçek bir problem olacağını öngördü. "Daha akıl kârı olan çek sistemini yavaş yavaş bırakmak olacaktır" diyen Verstraete sözlerini şöyle sürdürdü: "Çeklerin sigortalanmasıyla açık ticaret yapmak aynı kapıya çıkıyor. Bu şekilde olursa operasyonel bir ağırlığı olan şeyi yapıyorsunuz ve bu dünyada yapılmayan bir şey. Bizim alacak sigortası olarak kredi politikalarımızdan biri de finansal garantiler vermememiz. Bizim iş modelimiz aslında ticaretteki alacakların sigortalanması. Bu da ödemenin nasıl yapıldığından bağımsız olarak değerlendirilir. Çek sistemini sigortalamak bankalara finansal garanti vermek anlamına gelecektir ki bu bizim rolümüz olmuyor. Yeni kanunu çok desteklemekle birlikte piyasadaki bununla ilgili alınması gereken tedbirler konusundaki görüşmelere katılıyor ve bu konuda kaygı duyulmasını da anlıyoruz. Hükümetin ekonomiyi modernize etme konusunda çok ileri kararları olmuş. Dolayısıyla bu konuda piyasada çok fazla görüş var diye geri adım atılması uygun olmaz."
 
 
Lokal yönetim kadrolarına inanıyoruz
[PAGE]
Lokal yönetim kadrolarına inanıyoruz
 
HER ÜLKENİN geleneksel kendine ait ticaret davranışları olması nedeniyle grup olarak yatırım yaptıkları ülkelerde lokal sistemlere adapte olduklarını söyleyen Wilfried Verstraete, "Bu nedenle lokal yönetim kadrolarına inanıyoruz ve böyle davranıyoruz. Türkiye, özellikle dış ticareti artıkça ve modernisazyonunu yaptıkça dünyadaki uygulamaları mutlak olarak alacaktır. Aslında ikisi birbirini besleyen süreçler olacak. Hem Türkiye kendi geleneksel yöntemlerinde değişikliğe gidecek hem de dünyaya açıldıkça birbirlerini besleyen süreçler olacak" dedi.
 
 
2012 her yönden rekorlar yılımız
 
EULER HERMES açısından 2012 yılının çok olumlu geçtiğini söyleyen Wilfried Verstraete, "Halka açık bir şirket olarak 9 aylık bilançomuzu 6 Kasım’da yayınladık. Çok iyi bir 9 ay geçirdik. Toplam ciromuz yüzde 5.1 oranında arttı ve 1.8 milyar euro oldu. Bileşik rasyomuz yüzde 72 ile çok düşük seviyede. Birçok açıdan da rekorlar yılı olacak bizim için. Örneğin yeni iş kazanımı. Müşteri tutma oranında da yine rekor yılındayız. Alacak sigortası sağlayan global üç şirket arasında S&P’den en yüksek nota AA- ye sahibiz. 9 ayda 250 milyon euro vergi sonrası kar açıkladık. İyi bir sene oldu bizim için ve bu giderek kötüleşen global ekonomik çevrede oldu" diye konuştu.
Korhan Berzeg'e ilişkin arama çalışmaları sonlandırıldı Borsa günü düşüşle tamamladı Kestelli'den "yapısal reform" uyarısı BAT grubunun sigaraları bayilerde satılacak mı? Zamlı memur maaşı ne kadar olacak? İşte son durum...