Rehberler yabancı dil şartının kalmasında ısrarcı

Meclis’e sunulan turist rehberleri ve seyahat acentalarını ilgilendiren kanun teklifinin sektöre faydadan çok zarar vereceğini belirten sektör temsilciler, yabancı dil zorunluluğunun kaldırılmasının, rehberlerin sadece müze ve ören yerlerine hapsolma tehlikesini beraberinde getireceğini aktardı.

Dünya Gazetesi | Abone ol

Mehmet Hanifi GÜLEL

AK Parti milletvekillerinin imzasıyla 9 Şubat’ta “Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu.

Türkçe rehberlik, rehberlerin sadece müze ve ören yerlerinde görevlendirilmesi gibi maddeler içeren kanun teklifi, rehberler tarafından tepkiye karşılandı. Rehberler ve sektör temsilcileri, yeni düzenlemenin turizme zarar vereceğini belirtiyorlar. Temsilcileri, turist rehberliği eğitimini yakından ilgilendiren bu yeni tasarıda sektörden önerilerin alınmadan oluşturduğunu ifade ediyorlar. Teklife tepki gösteren turist rehberleri, bugün Ankara'da buluşacak.

“Amaç rehberi ucuza çalıştırmak”

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın özellikle en büyük isteklerinden bir tanesinin TÜRSAB ve rehberlik meslek yasasındaki bazı maddeleri değiştirmek olduğunu kaydeden Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Eğinlioğlu, bu değişiklikle turizmin daha iyi olacağı savunulduğunu söyledi.

Pandemi döneminden kendilerinden önceki dönemde olan TUREB yönetimiyle rehberlik yasasıyla ilgili münazaraların başlandığını aktaran Eğinlioğlu, ‘’Bunlar bizim o zamanki yönetim tarafından tam duyurulmadı. Seçimden sonra hazırlamış oldukları bu rehberlik yasasıyla ilgili maddeleri gündeme getirdiler.

Yaptığımız görüşmelerde işte bize bunların değişmesini istiyoruz dediler. Altı madde sıraladılar. Elinizde taslak var mı dedik, taslak yok dediler. Meclis’e gönderilen bu taslağı bize sorma lüzumunu hissetmediler. Bakanlık, daha önce mutlaka bizle ilgili bir durum olduğunda sorardı. Bize dedikleri şu; ‘Biz daha önceki yönetimle zaten anlaştık, devamlılık vardır.’ Biz de dedik ki ‘görmediğimiz ve neye onay verildiğini bilmediğimiz bir şeyi kabul etmemiz doğru değil.’ Bize açtıkları konu başlıklarının hepsine itiraz ettik ve itirazlarımızın gerekçelerine sıraladık” diye konuştu.

İtiraz ettikleri maddelerden birinin de rehberlerin büyük bölümünü işsiz bırakacak kokartlı rehberlik için dil şartının kaldırılmasının olduğunu kaydeden Eğinlioğlu, “Bunu Türkçe Rehberlik adına yapıyorlar. Bizim şu anda kokartlı 13 binden fazla rehber meslektaşımız var. 13 bin meslektaşımızın ana dili ve resmi dili zaten Türkçe. Buradaki amaç rehberi ucuza çalıştırmak. Türkçe rehber, Türk gruplara çıkacak olanlara ücretinin yüzde 70’ini verecek. Yani yüzde 30 daha ucuza çalışacaklar’’ dedi.

“Bizlerle oturup konuşmalılar”

 Alman ve Suriyeli gibi Türkiye’de oturma izini alan ve bu iş için belgesi olan yabancı birinin de turistleri gezdirebileceğini ifade eden Eğinlioğlu, ‘’Türkiye'nin tarihini, kültürünü, dinini ve geleneklerini bu gibi kişiler mi anlatacak? Hangi konuda eğitim aldığı bilinmeyen bu tip insanlara mı terk edeceksiniz? Bu son derece tehlikeli. Türkiye'nin tanıtımı ve bekası için bir darbe olur. Turist grupları içine çoğu zaman gazeteciler, milletvekilleri, yabancı milletvekilleri, hatta ajan dahi girebilir.

Türkiye'ye genellikle ön yargılı da gelen pek çok insanın düşüncelerini değiştirmesi yeteneğine sahip meslektaşlarımız var. Bizi çıkartıp bu tip insanları koyacaklarsa bu tehlikeli. Kanun koyucular, bizlerle birlikte otursunlar ve konuşsunlar. Bizle birlikte bu işleri illa bir şeyleri düzeltmek istiyorlarsa, bu şekilde hayati konularda kararlar alınmamalı. Türkiye'yi doğru dürüst tanıtamamak daha kötü bir şey’’ diye konuştu.

“Mesleği kalitesizleştirmeye yönelik adımlar atılıyor”

İstanbul Rehberler Odası Başkanı Hüseyin Özgür Özaltun, öncelikle mesleğe kabul koşulları arasından yabancı dil bilme zorunluluğunu kaldırıldığını belirterek, bunun mesleği kalitesizleştirmeye yönelik olduğunu söyledi. Meslek kabul koşulları arasında çok önemli bir şart kaldırılmış olacağını aktaran Özaltun, ‘’Biz de meslek örgütleri olarak bundan rahatsızız. Yani mesleği kabul koşulları arasından bir yabancı dil bilmek mesleği başka bir kulvara sokuyor.

Rehberlik çoğunlukla yabancılarla yapılan bir meslek. Yeni düzenleme ile yerli gruplara rehberlik yapmak için mesleğe girdikleri söyleniyor. Ancak bizim antitezimiz şu; 14 bine yakın turist rehberi zaten Türkçe konuşuyor. Yönetmelikte şöyle de bir madde var, grubun Türkçe bilinmesi ve talep etmesi haricinde Türkçe rehberlik yapabiliyoruz.

Onun dışında kültür turlarında otobüste rehber bulundurma zorunluluğunu kaldırılmasına karşıyız biz. Kültür turlarında biz işimizin çoğunu otobüste yapıyoruz. Şimdi rehberi otobüsten indirmeye çalışıyorlar. Kültür turunda rehber zorunluluğunun kaldırılmasına biz karşıyız. Bir de beş yılda bir yabancı dil yeterlilik sınavına tabi tutmaya çalışıyorlar. Kazanılmış hakkın geri alınması gibi bir şey oluyor’’ dedi.

“Turizm turist rehberleri olmadan düşünülemez’’

Yasanın güncel turizm koşullarına ayak uydurması gerektiğini, bu nedenle güncellenmesinin doğru olduğunu belirten Prontotour Genel Müdürü Hakan Öksel, yasada turist rehberliğinin turizmin en önemli halkalarından biri olduğuna işaret etti. Öksel, “Ülke turizmi turist rehberleri olmadan düşünülemez. Bu mesleği değersizleştirmek hiçbir şekilde mümkün olamaz, olmamalıdır. Türkçe rehberlik uygulaması ise ancak kokartlı rehberliğe geçiş için belirli süreli bir ara dönem yapılabilmeli.

Bu hak sadece rehberlik bölümlerini bitirmiş, ülke gezilerini tamamlamış ve yapılan sınavda başarılı olmuş kişilere, sınırları yetkili kurumların kararıyla belirlenmiş bir süre içinde tanınabilmeli. Bu uygulama ile hem istihdam ihtiyacının karşılanabileceğini hem de Türkçe Rehberlik yapanların önüne hedef konularak mesleklerinde gelişim imkânı sağlayabileceklerini düşünüyorum” diye konuştu.

Çin'deki otomobil fuarından öne çıkanlar İhracatınızı artıracak yapay zekâ uygulamaları Türk balıkçısı Çin pazarına ağ atacak 2023 yılı için elektrik toptan satış fiyatı düştü 'Sürdürülebilirliğin yolu suyun geri kazanımından geçiyor'