"İstanbullu müteahhit İzmir'e geliyor, patlamayı hissettik"

İstanbullu müteahhidin Ankara ve İzmir'de iş yapmaya başladığını belirten Müfit Ülke, "Geçen yıl Ankara'da patlamayı hissettik, ikinci patlamayı hissettiğimiz yer Ege Bölgesi, Ankara boyutunda değil ama 2018'i Ege Bölgesi'nin yılı olarak görüyoruz" dedi.

Abone ol

KEZBAN KARABOĞA

İZMİR - İstanbullu pek çok müteahhidin son iki senedir Ankara ve İzmir'de iş yapmaya başladığını belirten Duravit Türkiye Genel Müdürü Müfit Ülke, "İstanbul'da pazarın doyduğunu gören birçok İstanbullu yüklenici son iki senedir Ankara ve İzmir'de iş yapmaya başladı. Geçen yıl Ankara'da patlamayı hissettik, ikinci patlamayı hissettiğimiz yer Ege Bölgesi, Ankara boyutunda değil ama 2018'i Ege Bölgesi'nin yılı olarak görüyoruz" dedi.

İstanbul-İzmir otoyolunun bitmesinin netleşmeye başlaması, İstanbul'da trafik sorunu arttıkça İzmir'e net göç artışının olduğunu anlatan Müfit Ülke, "İstanbullu inşaat firmaları 'Ankara'dan sonra en hareketli alan 'İzmir' diyorlar. Düne kadar bir numara Marmara Bölgesi'ydi ama son iki yıldır yatırımlar yavaşladı, öteleniyor" diye konuştu.

Alman vitrifiye devi Duravit, 2000 yılında fabrika yatırımı yaparak Türkiye pazarına girmişti, şirket şimdi 1 milyon euroluk yeni fırın yatırımı kararı aldı. Müfit Ülke, "Vitrifiye'nin kalbi pişirimdir, ilk fırınımız 15 yaşını doldurdu. Duravit AG'yi yeni fırın yatırımının Türkiye'ye güvenlerinin kanıtlaması bakımından ertelememe konusuna ikna ettik. Yine Türkiye'den alacağız. Dev bir yatırım değil ama önemli, bize göre çok daha büyük firmaların yatırımlarını ertelediği, Türkiye'den 'Gider miyim, gitmez miyim?' diye düşünmeye başladığı, Almanya-Türkiye ilişkilerinin gergin olduğu bir dönemde biz nikâh tazeledik" ifadesini kullandı. Ülke, "Mevcut fırın 90, yeni fırın 105 metreküp. Yeni fırınımız ile üretim kapasitemiz yüzde 15 artacak. Bu yatırım çarpan etkisiyle birkaç yılda üç milyon euroyu geçecektir" diye konuştu.

Alman Duravit'in sekiz ülkede 10 fabrikası var, 65 ülkede ise kendi satış ofisi bulunuyor. Fiilen ofisi olmayıp ürün sattığı ülke sayısı 125. Türkiye'de ise şu anda Tuzla'daki fabrikasında 160 kişiyi istihdam ediyor, şirket bu rakamı 2018 'de 180, 2019'da 200 kişiye çıkarmayı planlıyor. İç pazarda 50 milyon lira ciroya ulaştıklarını belirten Müfit Ülke, 25 ülkeye ihracat yaptıklarını anlattı. Ülke, Türkiye'deki bayi sayısının ise 48 olduğunun belirtti. Duravit'in, pek çok pazarda hedefinin pazar payından daha çok 'marka algısı' olduğunu belirten Ülke, "Duravit'in en yüksek pazar payına sahip olduğu ülkeler var. Dünyanın en büyük seramik üreticisi değil ama önemli yani tasarım yaratıcılarından. Duravit iki nokta üzerinden gidiyor: İyi tasarım ile iyi ürün üretmek, Almanya ve Fransa'nın dışında üretim noktaları kurmak. Bunun birincisi Mısır, ikincisi Türkiye'dir" dedi.

'Piyasaya artık gözü kapalı mal satmıyoruz'

2018 yılının kolay bir yıl olmayacağını belirten Müfit Ülke, "Piyasalarda moral eksikliği var. Konut kredilerinde geri ödeme süreleri çok çok uzamaya başladı. Piyasaların en çok hissettiği sorun, finansman sıkıntısı. İnşaatçı, malzeme üreten bunu yaşıyor. Bir de 'alıcı' olsa da, bu alıcı paramı öder mi, ürün bende mi kalsın yoksa satıp riske mi gireyim endişesi var. Bizim ihracat ayağımız güçlü olduğu için ihracat tarafına ağırlık vermeye çalışıyoruz, exim kredileri bizi rahatlatıyor ama yine de gözü kapalı mal satamıyoruz. Dolayısıyla 2018 yılının kolay bir yıl olmayacağını söyleyebilirim" dedi.

Fırsat, hazır olana gelir!..

Duravit Türkiye'nin krizin ortasında doğmuş şirket olduğunu anlatan Müfit Ülke, "Fırsat, onu kabul etmeye hazır olduğunuzda çıkıyor. Biz, Prima Seramik olarak küçük bir şirkettik ama açılıma hazırdık. Duravit de sektörün içinden, işi kendi işi gibi yönetecek bir ortak arıyordu. Türkiye'nin, 2001 yıllarında net sermaye girişine ihtiyacı olduğu dönemde bu yatırım yapıldı. Bu arada 2000 yılında finansal banka krizi vardı. Ben, 'Türkiye o ara karışık bekleyelim!' diyecekler diye düşündüm ama genel kuruldan geçti" diye konuştu.

Banyoda 'depolama' alanı önem kazandı!

Banyoda trendlerin değiştiğini ve son beş yılın trendinin saklama alanları olduğunu anlatan Müfit Ülke, "Banyolarda daha çok 'alan' istiyoruz, depolama alanları önem kazandı. Artık altında dolap olmayan lavabo yok. Küvet kalkıyor, duşlar düzayak girilen duşlar oluyor "dedi.

Kudüs’te İsrail polisi bir Türk vatandaşını öldürdü "Polemiklerle gündemi meşgul etmenin anlamı yok" AB'den Meta'ya soruşturma HSBC'de üst düzey ayrılık: Emekli oluyor Borsa İstanbul'dan bir rekor daha!