Ankara-Ulus faizde tek hane için acaba ne düşünüyor?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası ilki 25 Temmuz’da, ikincisi 12 Eylül’de ve sonuncusu 24 Ekim’de olmak üzere iki aya sığan üç toplantıda politika faizini tam on puan düşürerek yüzde 24’ten yüzde 14’e çekti.

Politika faizinin uzun bir süre yüzde 24 olarak uygulanması ne kadar doğru ve gerekli idiyse, şimdi yüzde 14’e inilmesi de doğrudur.

Artık koşullar ve beklentiler yüzde 14’lük bir orana elverecek durumdadır.

Ama şimdi “Faiz iki ayda on puan düştü, aynı hızla değilse bile faiz indirimine devam edilmesi gerekir” denilmesi mümkün müdür?

Bu soruya verilecek yanıt, faiz indirimini kimin istediğine bağlı olarak değişir.

Ekonomik koşullar indirimin devamına elverişli midir, yani ekonomi indirimden yana olabilir mi?

Ya peki siyasetçiler, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan ne istemektedir?

Dolayısıyla söz konusu sorunun tek bir yanıtı yok.

Burada merak ettiğimiz Merkez Bankası’nın ne düşündüğü.

Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal bugün yılın son enflasyon raporunu açıklayacak. Çok muhtemeldir ki Merkez Bankası’nın bu yıla ilişkin TÜFE artışı beklentisi ile 2020 tahmini hükümetin bir süre önce açıkladığı oranlarla aynı düzeye indirilecek. Hatırlatalım oranları, bu yılın tahmini yüzde 12, gelecek yılın tahmini ise yüzde 8.5.

Bu oranların ortaya konulması sürecinde de zaten Merkez Bankası’nın görüşü de alınmış olduğu için bugün farklı bir oran açıklanması beklenmez.

Yani bugün enflasyon tahminleri konusunda aynı oranları duymamız söz konusu. Merkez Bankası bir önceki enflasyon raporunda yüzde 13.9 beklediğini açıkladığı 2019 TÜFE artışı tahminini muhtemelen yüzde 12’ye çekecektir.

Başkan Murat Uysal enflasyon raporunu açıklayacak ama dikkatler pek enflasyon tahminlerinde olmayacak. Daha önemli bir konu var çünkü, faiz konusu...

Merkez Bankası Başkanı bugün enflasyon raporunu açıklarken faizle ilgili sorulara muhatap olursa acaba nasıl bir yanıt verir ki...

Öyle ya faizin indirilmesi gerekliliğinden hep söz eden ve bunu ısrarla dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan artık bu görüşünü bir basamak daha ileri taşıdı ve son zamanlarda tek haneli faize inileceğini söylemeye başladı. Gerçi Erdoğan bu konuda zaman vermiyor ama tek hanenin altını ısrarla çiziyor.

Merkez Bankası’nın halen yüzde 14 olan politika faizi en azından 12 Aralık’a kadar bu düzeyde uygulanacak. 12 Aralık’taki Para Politikası Kurulu toplantısında bir değişiklik yapılır mı bilemeyiz, ama şimdilik oran yüzde 14.

Eylül ayındaki yıllık TÜFE artışı yüzde 9.26, ekim ayındaki yıllık oran ise muhtemelen yüzde 8.50 dolayında olacak. Sonrasında ise artış başlayacak ve yeni ekonomi programında da ilan edildiği gibi yıl muhtemelen yüzde 12 dolayında kapatılacak. Önümüzdeki tablo bu.

Faizi tek haneye indirelim istersek oran yüzde 14’ten yüzde 9.75’e çekilecek demektir.

Bu oranların anlamı, bizi 12 Aralık’ta 4.25 puanlık faiz indiriminin beklediğidir. Mümkün mü, tabii ki değil.

Son üç toplantıda sırasıyla 4.25 puan, 3.25 puan ve 2.50 puan indirilen faizin enflasyonun yeniden yükselmeye başlayacağı bir dönemde bir kez daha 4.25 puan indirilmesi mümkün mü?

Ama merak bu ya... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizdeki tek hane görüşü konusunda Merkez Bankası Başkanı acaba ne düşünüyor.

“Evet faiz tek haneli olmalı, ama şimdi sırası değil” mi diyor.

Eğer öyle diyorsa tek haneye sıra ne zaman gelecek?

Tek haneli faiz enflasyon daha da düşünce mümkün hale gelecekse, bu durumda Uysal, Erdoğan’ın “Faiz düşünce enflasyon da düşer” tezine katılmamış mı oluyor?

Ve belki de en önemlisi “Yüksek faizin hesabını vatandaşa ben veriyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Faizi tek haneye indirin” talimatı verirse Merkez Bankası’nın 12 Aralık toplantısındaki tutumu ne olacak?

Bir not olarak aktaralım; Merkez Bankası ortalama fonlama maliyetinde tek haneli oranı son olarak 26 Ocak 2017’de uyguladı. O tarihteki fonlama maliyeti yüzde 9.93 olmuştu.

Ulus, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş merkezidir

Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri Ankara-Ulus’ta atılmıştır. En başta birinci Meclis binamız buradadır. Anıtkabir tamamlanana kadar Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşı Ulus’taki Etnografya Müzesi’nde muhafaza edilmiştir. Ekonominin temel taşları konumundaki bankalarımızın; Merkez Bankamızın ve bazı kamu ve özel ticari bankalarımızın başlangıçtaki merkezi de yine aynı şekilde Ankara-Ulus’tadır. Bankalar Ulus’u terk etmiş olsa da Merkez Bankası hala buradadır. Merkez Bankası’nın bir süre sonra İstanbul’a taşınması düşünülmekte ve o yönde çalışmalar yapılmaktadır. Hatta bu taşınma İstanbul'da yapımı sürmekte olan yeni bina tamamlanamadığı için tek hamlede gerçekleştirilememiş, bu yüzden de bazı birimlerin taşınması gündeme gelmiştir. Ancak kiralık uygun bina bulunamadığı için bu taşınma da şimdilik askıya alınmıştır. Sonuçta şöyle ya da böyle İstanbul’a taşınsa bile Merkez Bankası demek, Ankara-Ulus demektir. En azından şimdilik böyledir.

Tüm yazılarını göster