Bir Yaz Gecesi Rüyası

Perseid meteor yağmuru ile haftayı karşıladık. 109P/Swift-Tuttle kuyruklu yıldızından kopan parçalar görünür olduğunda Perseus takımyıldızına denk geldiği için bu ismi almış.

Cüneyt DİRİCAN cuneyt.dirican@dunya.com

Perseid meteor yağmuru ile haftayı karşıladık. 109P/Swift-Tuttle kuyruklu yıldızından kopan parçalar görünür olduğunda Perseus takımyıldızına denk geldiği için bu ismi almış.

Göktaşlarının dünyaya ve diğer gökcisimlerine göre konumunu https://eyes.nasa.gov/ adresinde canlı seyretmek mümkün. https://cneos.jpl.nasa.gov/ sentry/ sitesinde ise dünyaya tehdit oluşturan gökcisimlerinin listesini görmek mümkün.

Bazıları geçtiğimiz günlerde acı yıldönümü olan Nagasaki ve Hiroshima’dan çok daha büyük hasar yaratabilecek büyüklükte. Bu yazı sitede çıkana kadar 2023 PA1–PQ –PS–PC olmak üzere 4 adet asteroit dünyanın 750 ila 5 milyon kilometre yakınından geçecek. Son roket testimizi, 550 kilometreyi hedeflediğimizi düşünürsek, uzaydan gelebilecek tehditlere karşı insanlık pek hazır değil. ABD Uzay Güçleri gibi yeni oluşumlar şimdilik dünyadaki soğuk (sıcak) savaşı hedefliyor olsa da Bruce Willis’li Armageddon filmini hatırlamalı. Uzaydan gelebilecek risklerin finansal piyasalardaki etkisi üzerine makalem Dergipark’ta yer alıyor.

Aynı makalede uzaylı istilası olasılığı da var. Bu sefer başka bir Willis’ten, Willis Towers Watson danışmanlığın Ekstrem Riskler Raporundaki başlıklardan birinden esinlenmiştim. Nükleer, pandemi, iklim, hiperenflasyon, itibari paranın bırakılması, uzun yaşam, deflasyon, kapitalizmin çökmesi, 3. Dünya Savaşı dışında uzaylı istilası da bir olasılık olarak yer alıyordu.

Elon Musk ve Stephen Hawking boşuna uzaylılara yerimizi belli etmeyin dememiştir muhtemelen. İklim krizi ile buzulların erimesi ile virüslerin artacağı ve hatta Covid-19’un bunlardan biri olabileceği hipotezi de var. Trump boşuna Greenland’i satın almak istemedi. Tosun Paşa filmi Yeşil Vadi için mücadele eden Seferoğulları ile Tellioğullarının hikâyesini anlatır. Malum Arktik Okyanusuna kıyısı olan tek ülke Rusya. Çin Busan’dan kalkan bir geminin Rotterdam’a mesafesini ve dolayısı ile navlun maliyetini yaklaşık 1/3 oranında azaltıyor.

Greenland Danimarka’ya ait ki İskandinavya ve Avrupa’nın önemli limanlarından Baltıklara, Rotterdam’a ve Kaliningrad’a en yakın bölge. Yani Soğuk Savaşın Endüstri 4.0 ile pandemi sonrası dijitalleşemeye katkılarını birlikte düşünürsek, şu anda arz enflasyonu ve tedarik zincirlerindeki kırılmalar ile öncelikler değişti ancak bizleri yakın dönemde farklı gelişmeler bekliyor.

Bildirime dönersek, hem bildirimi hem makaleyi kabul ettirene kadar uğraştım ama ABD kongresindeki UAP ve uzaylı ifşaları ile Covid-19 makalede ısrarcı olmaktaki haklılığımı gösterdi. Makale demişken doçentlik kriterleri yine değişti. Eğitimde Finlandiya seviyesini hedeflemek güzel. Ancak Finlandiya’da asgari ücret 2.240 dolar, ortalama akademisyen maaşı da 4.640 dolar civarında. Enflasyon %6,5 oranında.

Haliyle sonuç olarak ilk 500 üniversitede 8 tane üniversiteleri var. Akademisyen araştırmaya, üretime odaklanabildiğinde, ekosistem müsait olduğunda başarı doğal sonuç. Dergilere gelince TR-Dizin’deki dergi sayısı ve yıllık frekansı yeterli değil. Bazı makaleler 2 sene yayımlanmayı bekliyor. 2 senede dünya pandemi geçirdi, bitti. Yani pandeminin ekonomik çıkarımları konusundaki bulgularınız yayınlandığında aslında tarih dergilerinde yer alması daha doğru oluyor. Ya dergilerin yazım standartlarının olmaması?

İşin cabası. Her birinde kaynak gösterim, font, kapak farklı. Dijital ekonomide uzaktan eğitimin dijital ayak izlerinin ıslak imzalı DVD’ye kaydedilip saklanması? İhracatçıların pasaport hakkına karşılık akademisyenlerin 15 sene beklemesi? Gelelim yazının başlığına. William Shakespeare’in romantik komedyasında, evlilik töreni öncesinde tüm işler birbirine karışsa da günün sonunda oyun mutlu sonla biter.

Bu yazın ekonomik gelişmeleri yılsonunu nasıl bitirecek, herkesin kafasındaki soru bu. Baz etkisi, gizli enflasyon, metodoloji değişikliği, enflasyon yasası, ulusal petrol rezervlerini sonuna kadar kullanma hepsi bir yana, ABD’de enflasyon %3.2, politika faizi %5.5, reel faiz de var. ABBA, Mamma Mia. Kredi kartları 1 trilyon ile rekor kırıyor ve talep aynı hızla devam ediyor. Üstelik taksit, erteleme filan da yok. Taylor Kuralı faiz kaç olursa ABD halkı kemer sıkmaya başlar ve neden enflasyon yine yükseliyor? İşte bütün mesele bu.

Tüm yazılarını göster