Bu tablo, 2016’da yoksulluk arttı diyor

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Bir önceki yazımızda kişi başına tüketime göre 12 temel tüketim kalemi bazında bölgeler arası eşitsizliğin ne durumda olduğunu ele almıştık. TÜİK’in 26 bölgeli Düzey-2 bölge sınıflamasına göre ortaya çıkan görünüm pek iş açıcı değildi.

Bugün 26 bölgede kişi başına tüketimin 12 temel tüketim kaleminde 2016’da reel olarak nasıl bir değişim olduğuna bakacağız.

Kişi başına tüketim miktarlarını hesaplarken GSYİH hesaplarındaki hanehalkı tüketimi cari değeri ile tüketim harcamalarının bölgelere dağılımı ile bölgelerde 12 temel tüketim kalemine dağılımını ve yıl ortası nüfus projeksiyonlarını kullandık. Kişi başına tüketim miktarlarındaki reel artış veya azalış oranını, 26 bölgenin her bir tüketim kalemindeki tüketici fiyatları endeksinin 12 aylık ortalamalara göre yıllık değişimine göre hesapladık.

Ortaya çıkan sonuç yine pek iç açıcı olmadı:

* TÜİK’in yeni milli gelir hesaplarına göre 2016’da ekonomi yüzde 3.18 büyürken özel tüketim harcamaları reel olarak yüzde 3.66 arttı. Buna karşın kişi başına tüketimdeki reel artış yüzde 1.5 ile her ikisinin de yarısından az oldu.

* 26 Düzey-2 bölgesinin 7’sinde tüketim, 2016’da reel olarak azaldı. Türkiye nüfusunun yüzde 26.54’ü, kişi başına tüketimin reel olarak azaldığı bölgelerde yaşıyor.

* TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgesindeki yoksullaşma çarpıcı boyutlarda. Bu bölgede kişi başına tüketim, 2016 yılında reel olarak yüzde 6.79 daraldı. TRC1 bölgesinde 12 temel tüketim kaleminin ulaştırma ve gıda dışındaki 10 kaleminde şiddetli bir reel düşüş var. Söz konusu 10 kalemin 7’sinde Gaziantep, Adıyaman, Kilis bölgesi, 26 bölge içinde en yüksek reel düşüşün yaşandığı bölge durumunda. En sert reel düşüşün yüzde 54.31 ile eğitimde olması da dikkat çekici.

* Kişi başına tüketime göre reel olarak yoksullaşan bölgelerde Gaziantep’in yanısıra Adana, Mersin, Antalya, Muğla, Aydın, Manisa, Uşak, Konya gibi sanayi, tarım ve turizm açısından potansiyeli yüksek illerin de bulunması ortaya çıkan çarpıcı sonuçlardan birisi.

* 12 temel tüketim kaleminin 6’sında 26 bölgenin en az yarısında kişi başına tüketim reel olarak düştü. 26 bölge içinde kişi başına tüketimin reel olarak daraldığı bölge sayısı, ulaştırma ile haberleşmede 6, giyim ve ayakkabıda 7, konut ile konaklama ve lokantada 9, eğitim ile eğlence ve kültürde 13, mobilya ve ev aletlerinde 15, çeşitli mal ve hizmetlerde 17, sağlıkta 18, sigara ve alkolde 19 oldu.

* 12 tüketim kaleminin 4’ünde kişi başına tüketimin reel olarak azaldığı bölgelerde yaşayan nüfusun oranı yüzde 50’nin de üzerine çıkıyor. Tüketim kalemlerine göre kişi başına tüketimin reel olarak daraldığı bölgelerde yaşayanların toplam nüfus içindeki payı şöyle sıralanıyor: Haberleşme yüzde 19.71, ulaştırma yüzde 20.54, konut, kira, elektrik, su ve yakacak yüzde 34.38, giyim ve ayakkabı yüzde 37.80, eğitim yüzde 40.41, kültür ve eğlence yüzde 43.48, lokanta ve konaklama yüzde 45.03, sağlık yüzde 58.74, mobilya ve ev aletleri yüzde 67.17, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 76.82, sigara ve alkol yüzde 80.87.

Bu tablo bize 2016’da yaygın bir yoksullaşma yaşandığını gösteriyor. Yoksullaşmanın, ekonomik potansiyeli yüksek illeri de kapsaması sorunun ciddiyetini ortaya koyuyor. Kişi başına reel tüketim düşüşünün eğitim, sağlık, çeşitli mal ve hizmetler ile mobilya ve ev eşyasında yüksek düzeye ulaşması, yoksullaşmanın derinliğini yansıtıyor. En yüksek tahribatın, siyasi gelişmeler yüzünden Suriye ve Irak’a ihracatı darbe yerken Suriyeli sığınmacı yükünün ciddi bölümünü üstlenen Gaziantep ve çevresinde yaşanması da sorunun siyasi boyutunu resmediyor.

Tüm yazılarını göster