Depremin diğer yüzü ekonomiye etkisi

Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Yaşadığımız deprem felaketinin insani boyutları her gün haber mecralarında gösteriliyor. Gördüklerimiz afetin boyutlarının ne kadar büyük olduğunu ve yarattığı etkilerin ne kadar geniş bir yayılıma sahip olduğunu bize tekrar tekrar fark ettiriyor. Bugün sizlerle bu etkilerin daha tam netleşmemekle birlikte ekonomiye etkilerine değinmeye çalışacağım.

Öncelikle depremin ekonomik etkilerini;

-Ekonomik büyüme olarak l İhracata etkisi olarak

- Kamu finansmanına etkisi olarak

- Bankacılık sistemine etkisi olarak değerlendireceğim.

Yukarıdaki başlıklar üzerine ayrı ayrı değerlendirme yapmak mümkün. Ancak bu yazımda kısaca değineceğim;

a) Ekonomiye etkisi yönünden değerlendirecek olursak Türkiye nüfusunun %17,6’sının yaşadığı (10 il) GSYİH’nın %11,35’ini gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla ekonomide büyüme perspektifi yönüyle baktığımızda 2023 ve 2024 yıllarında yaklaşık %5 ile %6’lık bir negatif etki yaratacaktır. Bu etkinin Türkiye’nin diğer bölgelerinde yaratacağı çarpan etkisi ayrıca değerlendirilmelidir.

b) İhracat etkisini değerlendirdiğimizde ise 2022 yılı ihracatımızın %10,6’sı bu bölgeden yapılmıştır. Ayrıca yapılan ihracatımızın tedarik olarak özellikle tekstil ve konfeksiyon, gıda, halı vb. ürünlerde ihracatımızın etkilenmesi söz konusu olacaktır.

c) Kamu finansmanı yönüyle baktığımızda ise 2022 yılında toplanan vergi gelirlerinin %7,4’ü bu 10 ilimizden toplanmıştır. Bu tutar yaklaşık 176.397,5 milyar TL’dir. Dolayısıyla 2023 yılında bu gelir kaybı dikkate alınmalıdır.

d) Deprem bölgesindeki 10 ilimizin bankacılık sisteminde mevduattaki payı %6,9, kredilerden aldıkları pay ise %10,3 olarak gerçekleşmiştir. Bankacılık sisteminin finanse etmekte zorlanmayacağı ama etki yaratacağı bir büyüklük olarak değerlendirilmektedir. İnşaat sektörü ekonomik faaliyetler içinde sürükleyici sektörler grubunda yer alır. Buna göre yaklaşık inşaat sektörünün 42 sektörden girdi alması, genel ekonominin büyümesinde önemli bir paya sahip olması demektir. 2022 yılı 3’üncü çeyrek büyüme rakamları değerlendirildiğinde inşaat sektörünün %14,1 küçüldüğü görülmektedir. (Tablo 1) Bu küçülme değerleri yaklaşık 8 çeyrektir devam etmektedir. Tüm bu değerler dikkate alındığında yaşadığımız deprem felaketinin sektörde önümüzdeki dönem bir hareketlilik yaratacağı beklenmelidir.

İnşaat sektörünün ekonomideki bu gelişimi fiyat hareketleri içinden de etkilenmektedir. Aralık 2022 sonu itibarıyla inşaat maliyet endeksine baktığımızda (Tablo 2) %78,4 seviyesinde arttığı görülmektedir. Bu artışta özellikle %87,4 ile işçilik maliyetinin olması dikkat çekicidir.

Yaşadığımız deprem birçok konuda dersler çıkarmamıza neden olmalıdır. Bu konuda geçmiş hatalarımızın, eksik ve yanlışlarımızın tekrar etmemesi kamu otoritesinin politikalarında yapacağı değişiklik ile bireylerin bu konuda sorumlu vatandaş olma gereği olarak yapacağı sorgulama olacaktır. Son söz: Sonuçlardan şikayetçi isek, sebepleri değiştirmemiz gerekir.

Tüm yazılarını göster