Hep merak ettiğimiz dijital dönüşümün neresindeyiz sorusunun yanıtı Türkiye için önemli… Ben bir istatistik bulmada zorlanıyorum gözlemlerle ilerliyorum. Itelligence Türkiye Genel Müdürü Abdülbahri Danış’ın bu açıdan değerlendirmeleri önemli. Onun söylediklerinden sonra açıkçası ben umutlandım. Evet Türkiye dinamik bir ekonomi ve pek çok dışa açık şirketi, dünya ile entegre girişimi var. Ancak yine de odağımız hep başka konular olduğu için burada da bazı endişeler taşıyoruz. Danış, özellikle büyük şirketlerde dünya çapında örnek olacak dijital dönüşüm projeleri yaptıklarını belirtirken KOBİ’lerin de hızla dijital dönüşüme yöneldiklerine dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde yaptığım sohbeti size bu hafta aktarıyorum.
Yıllardır dijital dönüşüme dikkat çekmeye çalışıyorum çünkü geleceğin rekabetinin en önemli konusu olacak. Hatta gelecekte ayakta kalmanın tek yolu doğru dijital stratejilerden geçiyor. Direkt bu sorudan başlayalım o zaman Itelligence Türkiye Genel Müdürü Abdülbahri Danış’a dijital dönüşümdeki son durumumuzu soruyorum: “Şunu söyleyebilirim bizim aslında Türkiye olarak şöyle bir durumumuz var. Biz Türkiye olarak yeni teknolojilere adaptasyon konusunda çok hızlıyız. Sadece bireysel anlamda değil kurumsal anlamda da bu böyle… Şu anda biz örneğin Yılport’da, bu Yıldırım Grubu’nun bir şirketi ve dünyanın pek çok yerinde liman işletiyorlar. Amaçları dünyanın en büyük liman işletmecilerinden biri olmak. Onlara örneğin çok büyük bir proje yapıyoruz. Onların IOT bazlı bu projesi büyük bir dijital dönüşüm ve dünyada ilk… Tüm limanlara örnek olabilecek bir proje… Türkiye’nin böyle bir özelliği var. Yapay zeka diyoruz IOT yani nesnelerin interneti diyoruz. Tüm bu konularda dünya çapında örnek dijital dönüşüm projeleri yapıyoruz”.
KOBİ’lere de yayılıyor mu?
Tabii arkasından soruyorum: Bunlar genele yayılıyor mu? Örneğin, KOBİ’ler de geliyor mu? Danış şöyle yanıtlıyor: “Aslında KOBİ’ler de geliyor arkadan. Onlarla da önemli projeler gerçekleşiyor tabii büyük ölçekliler var burada da… Bugünün en önemli teknoloji yatırımlarının önünde birkaç engel var aslında. Bunlardan bir tanesi finansmanı, yani yatırım yapma gücü diğeri de bunu yürütebilecek kadroların olması. Bulut teknolojilerinin devreye girmesiyle KOBİ’lerin dijital dönüşüm gücü artıyor. İlk anda büyük bir yatırım yapmak yerine örneğin kiralama yoluyla kullanabilir hale geliyorlar. Burada ciddi bir büyüklük var. Bizim listelerimizde bile olmayan ama önemli ihracatlar yapan inanılmaz KOBİ’ler var. Çoğu hızlı büyümüşler, aile şirketleri çoğu… Ama artık bulundukları konumlar olarak dijital dönüşümü gerçekleştirmeye, bilgi teknolojilerine yatırım yapmaya mecburlar. Bunun gibi ciddi bir talep geliyor dönüşüm için… Üst segment dediğimiz ihracat yapan, belli bir büyüklüğe ulaşmış, iş süreçleri daha karmaşık, dünya ile entegre KOBİ’lerden önemli bir talep alıyoruz. Çok önemli projeler yapıyoruz”.
Artık 6 ayda projeler bitiyor
Artık zamanlamaların ve proje biçimlerinin de değiştiğini söyleyen Itelligence Türkiye Genel Müdürü Abdülbahri Danış aslında önemli bir noktaya işaret ediyor. Teknolojiye yatırım yapan bıktırıcı süreçlerin değiştiğine dikkat çekiyor: “Ben 1997 yılından beri SAP işindeyim eskiden 2.5 yıllık, 3 yıllık projeler olur, bu işler çok uzun sürerdi. Canlıya geçtiğimizde kutlamalar yapardık. Şimdi öyle şeyler yok. 6 ayda en geç 9 ayda en büyük projeler hayata geçiyor. Hem teknoloji değişti hem ekosistemler değişti hem de müşteriler değişti. Müşteriler de bizim dilimizi konuşur hale geldi. Onlar da ne yapmak istediklerinin farkında dolayısıyla süreç çok daha hızlı ilerliyor. SAP’ın en büyük avantajı, bu anlamda bizim yaptığımız aslında bir yazılım projesi değil. Teknoloji projesi değil aslında… Proje yaparken kod yazmayı konuşmuyoruz artık. Biz iş süreçleri konuşuyoruz müşterilerimizle ve SAP’ın en büyük avantajı dünyadaki en iyi uygulamaları çözümleriyle beraber getirmesi. Biraz önceki örnek gibi siz hızlı büyümüş bir KOBİ’siniz bu işi daha iyi yapmak için bize geldiniz ilk sorunuz şu olur: Dünyada bana benzer bu işi yapanlar nasıl yapıyor? Satın almasını, üretimini, karlılığını, maliyetini nasıl takip ediyor. SAP bu tecrübeyle geliyor”.
Proje yapış şekli değişti
Danış, proje yapış şeklimizde değiştiğini belirtiyor ve pek çok şirket için rehber niteliğinde olabilecek önemli bilgiler veriyor. Aktarıyorum: “Eskiden sözleşmeyi imzalardık, projenin kapsamı belli… Başlangıç yapardık, siz işinizi nasıl yapıyorsunuz bize anlatın. Siz aylarca bize işinizi anlatırdınız. Şimdi biz projemizi böyle yapmıyoruz. Sizin sektörünüze ve iş yapış şeklinize bakarak size buna uygun çalışan bir SAP sistemi ile geliyoruz. Daha birinci günde bunu kuruyoruz. Sizin sektörünüzde üretim böyle yapılır diye anlatıyoruz. Ondan sonra onlara dönüp şimdi siz anlatın buna uymayan sizde ne var. Birçok şirketin patronuyla konuşuyoruz, eğer birebir iş yapış şeklinizi dijitale geçirecekseniz bu yatırımı yapmayın. Bu yatırımı yapmanızın nedeni aslında iş yapış şeklinizi değiştirmek. Verimli rekabetçi bir yapı kurmak. Yoksa bir yazılımcı gelsin yapsın dönemi geçti… Aslında artık şirketlerin ilk etapta kısa süre içinde uluslararası standartta çalışma düzeyine gelmesi artık çok kolay. Tabii onun üzerine koyabildikleriniz de çok önemli… Bunun çatısını yaratıcılığınıza, özelliklerinize göre ayrıca kurmak gerekiyor”.
Itelligence Türkiye, dünyaya hizmet veriyor
Itelligence Türkiye Genel Müdürü Abdülbahri Danış şirketlerini ve Türkiye çalışmalarını şöyle anlatıyor: “1989’da Almanya’da kurulan Itelligence, NTT Group şirketlerinden biri… Bu grubun NTT Data şirketi altında yer alan İtelligence sadece SAP danışmanlığı yaparak kurulmuş bir şirket değil. Itelligence’ın cirosu 1 milyar Euro civarında, NTT’nin 15 milyar milyar euro civarında bir cirosu var. Itelligence iş uygulamaları alanında dünya lideri yazılım SAP’ın ekosisteminde yer alan en büyük uluslararası iş ortaklarından biri. 25 ülkedeki 7 binden fazla çalışanıyla SAP çözümlerini tamamlayıcı yaklaşımlar üretiyor. Dijital dönüşüm ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarını sağlıyor. SAP’ın Platin İş Ortağı konumundaki Itelligence, 2000 yılından bu yana Türkiye’de de faaliyet gösteriyor. Şirketin en büyük pazarları arasında Almanya, Amerika, Danimarka, İngiltere ve İsviçre’nin yanı sıra, SAP ekosistemindeki öne çıkan performansıyla Türkiye de yer alıyor. Itelligence Türkiye ilk girdiğinde 2012 yılında bir lokal şirketi satın alıyorlar. O günlerde 120 kişilik bir şirket ve 6 milyon euroluk bir ciroya sahipken şimdi 40 milyon Euro ciroluk 630 kişilik bir şirketiz. 450’nin üzerinde müşteriye hizmet veriyoruz. Biz Türkiye’de kuruluyuz ama buradaki şirketimiz dünyanın herhangi bir yerinde de iş yapabiliyoruz. Kanada’da Dubai’de Türk danışmanlarımızla birlikte, Meksika’da, Çin’de projeler yapıyoruz. Yaklaşık işlerimizin yüzde 45’i tamamen yurtdışı projelerden geliyor. Bunların bir kısmı tamamen yurtdışı uluslararası şirketler bir kısmıTürk şirketlerinin yurtdışı operasyonlarıyla ilgili…”