Faizler neden yüksek

Serdar PAZI PİYASANIN İÇİNDEN

Kafalar karıştığında temel gerçeklere dönmek en iyisidir. Tahvil faizi yani bir ülkenin borçlanırken ödemek durumunda olduğu faiz iki parçadan oluşur. Öncelikle enflasyon, bunun üstüne ülkenin sosyal, politik, finansal vb. risklerini içeren reel faiz. Enflasyonunuz çift haneye yerleşmiş ise ve 2018 yılı ilk çeyreğinde baz etkisi nedeniyle en fazla %8.5’lara geri geleceği öngörülüyorsa ve TCMB anketlerinde uzun vadeli enflasyon beklentileri kötüleşiyorsa buradan fazla bir iyimserlik gelmez. Diğer taraftan reel faiz kaçtır kaç olmalıdır sorusunun cevabı daha karışıktır. Ancak ileriye yönelik çok olumlu beklentilerin olduğu dönemlerde reel faiz negatif olabilir. Son 20 yıldır gördüğüm kadarıyla bunlar 2000 yılında Kemal Derviş dönemindeki yapısal dönüşüm teması, 2004 AB adaylığı haberi, 2013 yatırım yapılabilir kredi notunun alınması gibi bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdadır ve süreleri pek uzun değildir. Bunun dışında reel faiz hep artıdır, farklı dönemlere göre bakarsak farklı ortalama rakamlara ulaşırız. Yine de net olarak mevcut fiyatlamalara bakarak piyasanın enflasyonun kalıcı olarak tek haneye ineceğine inanmadığını söylemek mümkün.

Tabii işler bu kadar basit değil, konunun bir de arz-talep dengesi var. Son yıllarda başta KGF olmak üzere, verilen teşvikler, vergi afları vb. önlemler devletin borçlanma ihtiyacını artırmıştır. Bunu artan bütçe açığı rakamlarından da görmekteyiz. Devletin harcamaları ya vergi ya da borç kaynağıyla finanse edilebileceğine göre Hazine’nin borçlanması artırması, itfasının üzerinde borçlanması da faizler üzerinde ek baskı oluşturur. Vergi artışı yoluyla finansman imkanı bu durumun ileride hanehalkı harcamaları üzerinde olumsuz etkisi ve ayrıca enflasyonun daha da artmasına neden olacağından hassas bir dengededir. Ayrıca dışarıda Fed faiz artırmakta ve bilanço küçültmektedir. Yani cari açık problemimiz nedeniyle dışarıdan gelmesine ihtiyacımız olan fonların maliyeti de artmaktadır. 2018 yılında hem büyümenin aynen devam etmesi hem de enflasyonun )ve dolayısıyla faizlerin) düşmesi için burada anahtar dışarıda Türkiye algısının yukarıda bahsettiğim dönemlerde olduğu gibi kuvvetli olması ve fonların sermaye akışını aynı hızda korumasıdır.

Tüm yazılarını göster