Önce resmi açıklamaları verelim, daha sonra da bu istatistikler üzerinde ana konumuza döneriz. Türkiye ihracatının 11 yıldır üst üste lider sektörü olan otomotivde, 2016 yılı şampiyonları belli oldu. Geçen yıl en çok ihracat gerçekleştiren firmalar sıralamasında zirvede Ford Otomotiv yer aldı. Listede ikinci sırayı bir önceki yıla göre bir basamak yükselen Tofaş alırken, Oyak Renault da üçüncü oldu.
Şimdi böyle bir tablo içinde yaklaşık 2 ay sonra iki yılda bir yapılan ve Türkiye’nin en önemli otomotiv organizasyonlarından bir tanesi olarak konumlanan Autoshow kapılarını açacak. Pazarda faaliyet gösteren firmaların yarısından fazlasının katılmayacağı fuara ilişkin geçen hafta Ford Otosan’dan bir basın bülteni gelince bu yazıyı yazmak istedim. Ford Otosan yaşanan bilgi kirliliği ve spekülasyonlar nedeniyle yaptığı açıklamada, Autoshow’a katılacağını beyan etti. Türkiye’nin ihracat şampiyonu ve satışlarda da ilk üçte yer alan bir firmasının fuara katılmasından doğal ne olabilir ki… Fakat doğal olmayan ve sadece Türkiye’ye özgü bir durum olarak tanımlanabilecek konu ise Ford Otosan’ın bu açıklamayı yapmaya ihtiyaç duyması değil mi?
Lideri bu açıklamayı yapmaya iten dinamikler hakkında kendileri ile birebir konuşmasam da koskoca firmanın böyle bir bülten göndermesinin de meslek hayatımda ilk kez karşılaştığımı bir durum.
Bu durumun ardında ise hiç şüphesiz göreve geldikleri yıldan bu yana şaşaalı törenlerle iletişim ödülleri dağıtan ODD’nin, bu kez kriz iletişiminde sınıfta kalması olarak gösterilebilir.
ODD resmi bir açıklama yapsa ve hangi firmaların katılacağını söylese de bu spekülasyonlar bitse ne güzel olurdu. Firmaların kendi kararlarıdır ve bu katılım kararının önemi nedir diye bir soru gelirse akıllara benim yanıtım basit. Autoshow katılımı, bana göre firmaların 2017 ve sonrasına bakış açılarını yansıtacağı için oldukça önemli bir parametredir. Ve bu parametre hakkında insanların daha iyi aydınlatılmaya ihtiyacı vardır.
Umarım bu aydınlatma gerçekleştirilir.