İktisadi bakış

Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Adamın biri sıcak hava balonu ile yükselmiş ve bir fırtına nedeniyle kaybolmuş. Can havliyle attığı çapa bir tepenin üzerindeki ağaca takılmış. Balonun sepetinden aşağıya bakmış ve ağacın altında oturan birini görmüş…

- Nerdeyim?

- Bir balonun içindesiniz.

- Onu sormuyorum. Tam olarak nerdeyim?

- Altında oturduğum, ağaca takılı, sarı bir sıcak hava balonunun sepetinin içindesiniz. Kazazede, kızgın bir şekilde aşağıya seslenerek;

Sen iktisatçı mısın?

- Nereden anladınız?

- Söylediklerinizin hepsi doğru. Ama benim hiçbir işime yaramıyor.
İktisat Fakültesi’nde, İktisada Giriş Dersi’nde hocamızın ilk gününde anlattığı bir fıkraydı. Hakikaten de bunca yıl bu alanda yaptığım çalışmalar, okuduklarım büyük çoğunlukla Türkiye gerçekleri ile örtüşmedi.

Zira, Türkiye tam anlamıyla anomali üzerine inşa edilmiş gibi. Yine iktisadi konuların oluşum ve gelişiminde çok önemli bir yeri olan ekonomik ajanların beklentileri yani kamu/sivil tüzel kişilikler ve sıradan vatandaşların beklentileri, dünyanın hiçbir ülkesiyle nedense uyuşmuyor.

Konumuz olan otomotivden örnek vermek gerekirse, faizlerin artması, enflasyon, kurların seviyesi derken şu anda otomotiv almak için gerçekten de en kötü zaman denebilir.

Nitekim, pazardaki satışlar da yaklaşık yüzde 16 dolayında daralmış durumda. Normal şartlarda, ağustos ayında yaşadığımız bu dalgalanma ile birlikte rakamların daha da aşağıya inmesini beklemek gerekiyor. Kaldı ki aldığımız duyumlar da o yönde. Günde yüz fatura kesen şirketlerde bu rakam 40’lı adetlere kadar gerilemiş.

Tüm bu unsurları alt alta yazdığımızda, otomotiv pazarının serbest bir düşüşe geçmesini beklemek kadar doğal bir durum olamaz.

Bu söylediklerimi bir iktisatçının kaleminden çıkanlar olarak değerlendirmenizi istiyorum. Zira, tespitlerin hepsi doğru olmakla birlikte Türkiye gerçeğini yansıtmadığını da önümüzdeki dönemde göreceğiz. Bence otomotiv pazarı sonbahar ile birlikte yeniden kendini toparlayacak ve geçen yılla hemen hemen aynı seviyelere gelecektir.

Çünkü, Türkiye’deki dinamikler, evrensel doğrulara farklı açılardan bakan tüketiciler tarafından belirleniyor.

Tüm yazılarını göster