Ticaret ve finans ekolleri

Köşemize ismini veren İstanbul Ekolü için uzun zamandır çok yerde dile getirdiğim bir çağrım var: “Finans merkezi İstanbul'a bir iktisadi yönetim/düşünce ekolü lazım, aynen Avusturya Ekolü, Monetarist, Keynesyen görüş, Neoklasik Okul gibi”. Hafta sonu T.C. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü doktora mezunlarının bir kısmı ile buluştuk.

Cüneyt DİRİCAN cuneyt.dirican@dunya.com

Köşemize ismini veren İstanbul Ekolü için uzun zamandır çok yerde dile getirdiğim bir çağrım var: “Finans merkezi İstanbul'a bir iktisadi yönetim/düşünce ekolü lazım, aynen Avusturya Ekolü, Monetarist, Keynesyen görüş, Neoklasik Okul gibi”.

Hafta sonu T.C. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü doktora mezunlarının bir kısmı ile buluştuk. Finans dünyasına ve finansal hizmetlere yön veren bir sürü üstat rahmetli hocamız Prof.Dr. İlhan Uludağ’ın vizyonu ile yıllardır bir aradalar.

Bir zamanlar öğretim görevlisi de olduğu London School of Economics and Political Science benzeri bir finans okulu kurma vizyonu ile İlhan hocamız, yıllar evvel rahmetli Demirel’e kalabalıklar içinde kuruluş dosyasını verir ve bir ekolün doğuşu böyle başlar.

2005 tarihli Türkiye’nin hala ilk ve tek doktora tezimi “Posta bankacılığının ve postbankların finans sektöründeki fonksiyonelliği, ekonomiye etkileri ve Türkiye'de uygulanabilirliği üzerine bir çalışma” bu sayede yazdım. Ekol Fransızca “école”, okul, school ile aynı anlamda.

Okul denince Osmanlı Bankası’nı unutmamak lazım. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında merkez bankası da olan bu kıymetli markada çalışamadım ama 2001 krizinde önce Körfezbank’ı Osmanlı Bankası’na devrettik, sonrasında Garanti Bankası’nda devir aldık. PTTBank levhalarında yer alan “Posta, Banka, Lojistik” üçlemesini de Körfezbank’ta yazmıştım.

Bankacılık okulu denince Ziraat Bankası Bankacılık Okulu’nu ve Yapı Kredi Bankası’nı hatırlatmak lazım. Aynı zamanda Yapı Kredi Bankası Sultanhamam Şubesi’nden alaylıyım. Hem de 1994 girişliyim.

Yine 1888 yılında Selanik Bankası adı ile kurulan İnterbank, sektöre birçok genel müdür, üst düzey yönetici yetiştirmiştir. İnterbank denince bilenler hatırlar, eski bir Osmanlı Bankası çalışanı, sonrasında İnterbank’ta danışman, tam bir İstanbul beyefendisi Massimo Carmelich.

Bankada uzmanken İslam Kalkınma Bankası garantili Cezayir ihracat akreditifini bir tek Mösyö (Monseigneur) Carmelich’e danışabilmiştim. Bankada Fransızca bilen sadece ikimizdik. Bilenler bilir o dönemlerde de birçok açıdan çok zor bir akreditiftir. Rezerv yemeden tüm tutarı tahsil edip kapatmıştım akreditifi. IBM İtalya’dan da akreditifle ana bankacılık sistemi ithal etmiştim. Hey gidi günler.

Danacıoğlu ve Çelebi (1997) “Massimo Carmelich. Görüşme” ile sevgili Massimo’nun ağzından, Osmanlı Bankası ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına dair güzel bir arşivi, Garanti BBVA’nın kültür ve araştırma kuruluşu Salt aracılığı ile bizlere bırakmış. Kara(y)köy’de yer alan Bankalar caddesindeki Salt, Osmanlı Bankası Müzesi’ni de barındırıyor. Osmanlı döneminde, Selanik Bankası (Interbank) kurucusu İzak Fernandez, Fernandez ailesi ile birlikte Allatini, Modiano aileleri Selanik bankerlerinden, İstanbul’da ise Kamondo ailesi bulunuyor (İpek, 2011). Bankalar caddesi ile Banker caddesi “Rue Camondo” yani Kamondo sokağını birleştiren, 1870’de yapımı başlayan meşhur Kamondo merdivenleri, Avusturya Lisesi’ne giden torunları yokuşu kolayca çıkabilsin diye.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde birçok ticaret okulu açılıyor. Rumlar tarafından 1831 yılında açılan Heybeliada Rum Ticaret Okulu ve 1909’da eğitime başlayan Milli Lisanlar ve Ticaret Lisesi ilk ticaret ve finans okulları arasındadır (Arzova, 2020 ve Taşdemir, 2021).

Lisem Saint Joseph’i es geçemeyeceğim. Gerek (eski) banka sahibi mezunları gerek Türk iş dünyasına kazandırdığı önemli şirketler, patronlar ve yöneticiler ile ayrı bir ekol. Kuruluşunda yer aldığı Fenerbahçe ve Anadolu Efes (Kadıköy Spor), Beşiktaş Jimnastik Kulüpleri ile spor alanında da ekoldür. 1902 yılında Saint Joseph Fransız Lisesi bünyesinde açılan Ticaret Enstitüsü, 1910 yılında Osmanlı Ticaret Nazırlığı’na ilham vermiş, aynı yapı ve programlarla İstanbul’da Yüksek Ticaret Okulu’nu kurmuştur (Haydaroğlu, www.altayli.net, Türkler, Cilt:14 Sayfa: 181-188).

Sultan Abdülhamid’in okula maddi katkı koyması nedeni ile “Hamidiye Ticaret Mektebi” adı ile anılan, sırası ile Yüksek Ticaret Mektebi, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, son olarak mezunu olduğum “1982 Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi”, bugünkü adı ile “İşletme Fakültesi” es geçilemez (Güvemli, 2005 ve Özkul, 2017).

Tüm yazılarını göster