Veri merkezlerine 32 milyar dolar

Kemalettin BULAMACI Ters Köşe kemalettin.bulamaci@dunya.com

ABD merkezli teknoloji devlerinin yılın ilk çeyreğine ilişkin bilançoları açıklanmaya başlandı. Şimdiye kadar bilançosu gelen şirketlerden Microsoft, Alphabet, Meta gibi devlerin bilançolarında dikkat çeken ortak bir özellik var: artan yatırım harcamaları.

Bu yatırım harcamalarının büyük çoğunluğunu ise dünyanın dört bir tarafında gerçekleştirilen veri merkezi yatırımları oluşturuyor.

Microsoft, Alphabet ve Meta’nın yılık ilk yarısında duyurduğu ve gerçekleştirdiği veri merkezi yatırım harcamalarının toplamı 32 milyar dolara ulaştı. Bulut gelirlerinde dünya lideri olan Amazon’un bilançosu henüz gelmedi. Ancak, Amazon’un yılın ilk çeyreğinde açıklamış olduğu yatırım planları ile bu rakamın daha da yukarılara tırmanması bekleniyor. Amazon, Meksika’da uzun dönemli bir yatırım planı açıklamıştı. Ayrıca ABD’de 10 milyar dolarlık bir veri merkezi yatırım planını kamuoyu ile paylaşılmıştı.

Bu şirketlerin hemen hemen hepsi ABD merkezli olsa da çok uluslu şirketler. Avrupa’dan Çin’e kadar çok farklı bölgelerde ardı arkasına veri merkezi yatırımları planlıyorlar.

Geçtiğimiz yıl, yapay zekâya olan ilgi sohbet robotları seviyesindeydi. Şimdi ise geniş dil modellerinin daha farklı kullanımı için farklı ihtiyaçlar söz konusu. Bu ihtiyaçların karşılanması için de devasa sunucu çiftlikleri, veri merkezleri gerekiyor.

Hem kişisel verilerin korunmasına yönelik regülasyonlar, hem de telekom altyapısındaki açmazlar şirketlerin veri merkezi lokasyonlarını çeşitlendirmeye mecbur bırakıyor. Sanırım, yıl boyunca şirketlerin bu yatırımları artarak devam edecek. Bu yatırımların bir kısmının Türkiye’ye de gelmesi söz konusu. Türkiye’nin en büyük veri merkezlerine sahip olan kuruluşlardan Turkcell’in Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç ve Türk Telekom’un CEO’su Ümit Önal “Hyperscaler” olarak adlandırılan bu şirketlerin Türkiye’ye olan ilgisini mali sonuç toplantılarında dile getirdiler. Ortak veya işbirliği şeklinde, bu şirketlerle mevcut veri merkezi kapasitelerini artırmak veya yenilerini kurmak için görüşmelerin devam ettiği de ortada. Kendi şirketleri için ise veri merkezi yatırımlarının 2024 yılı içerisinde daha da artacaklarını vurguladılar.

Hepimizin yapay zekâ konuşmaya başladığı 2023 yılı biraz işin magazin kısmı ile geçti. 2024 yılında ise konuşulan yatırım rakamları işin biraz ciddileştiğini ve bir “iş” olmaya başladığını gösteriyor. Şirketler, yapay zekânın önümüzdeki dönem gereksinim duyacağı hesaplama altyapısını kurmak için büyük risklere giriyorlar. Microsoft, bu riskin karşılığını almaya başlayan ilk şirket olarak ortaya çıkıyor. Yapay zekânın, bulut gelirlerine etkisini yüzde 20 seviyesinde açıkladı. Diğer şirketlerin de bazı kazanımları olmuştur ancak böyle bir etkiyi bilançolarında söylemiyorlar. Ancak, Meta yatırımcıları, bu büyük yatırımlardan endişeli olacak ki hisse senetleri bir günde yüzde 16 değer kaybetti. Bu kadar büyük yatırımlar önümüzde iki büyük tehlike barındırıyor.

Birinci tehlike, herkesin diline doladığı ve “Dot-com boom” ile kıyasladığı bir yapay zekâ balonu ve bunun patlama tehlikesi olduğu. 2000’lerin başında internet şirketlerine yatırım furyası başlamışken bundan faydalanan çok az şirket olmuştu. Özellikle altyapı ürünlerini satan, kazma kürek satıcıları. Diğer şirketler çok büyük yara aldı. İkinci büyük tehlike ise yaşanacak enerji darboğazı. Elektrikli araçlar ile zaten artan bir enerji talebi gelecek için endişe yaratıyor. Buna bir de yapay zekâ sunucularının, veri merkezlerinin tüketeceği enerjnin karşılanması gerekecek. Veri merkezi yatırımcıları, bunun için gerekli olan enerji anlaşmalarını birer birer devreye alıyor ancak önümüzde böyle bir tehlikenin olduğu da açık.

Tüm yazılarını göster