Faizlerin yüzde 60’a çıkmasının ardından tasarruf sahiplerinin mevduata ilgisi arttı. Önümüzdeki aylarda getirilerin düşebileceğini düşünenler bugünden yüksek faiz oranıyla uzun vadeyi tercih ediyor. Bankalardaki toplam mevduatın içinde 1 yıl ve uzun vadelinin payı yüzde 22’yi aşarak tarihi rekor seviyesine çıktı. Türkiye’de riski sevmeyen tasarruf sahiplerinin en gözde yatırım aracı hiç şüphesiz vadeli mevduat. Ancak yüksek enflasyonist ortamda uygulanan düşük faiz politikası, mevduat yatırımcısını küstürmüştü. O dönem tasarruf sahiplerinin bir kısmı dövize, bir kısmı borsaya bir kısmı da altına yöneldi. Otomobil ve konuta artan eğilim de söz konusu pazarlarda fiyatlarda yukarı yönlü baskı yarattı.
Geçen yıl yapılan genel seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin değişmesi, ‘rasyonel’ politikalara geri dönüş ve ardından peş peşe alınan faiz artırım kararları mevduatı yeniden yatırımcıların radarına sokmaya başardı. Politika faizinin yüzde 50’ye çıkartılmasının yanında uygulanan ek sıkılaştırma adımları sonrası bankaların mevduata uyguladıkları ortalama faiz oranı 60’ı aştı. Merkez Bankası verilerine göre, 26 Nisan haftasında bankalar 1 ay vadeli mevduata ortalama yüzde 56.45, 3 ay vadelilere yüzde 68.06, 6 ay vadelilere yüzde 60.89 faiz veriyor. Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından Türk Lirası mevduata geçişlerde uygulanan yüksek faiz oranlarının ortalamaları da yukarı çektiği unutulmamalı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verileri, yurtiçi yerleşiklerin bankalarda 168 milyon hesabı olduğunu ortaya koyuyor. Bu rakam bir kişinin aynı bankada ya da farklı bankalarda birden çok hesabını da kapsıyor. Söz konusu hesaplarda mudilerin toplam 8.5 trilyon liralık mevduatı bulunuyor. 1 milyon TL üzerindeki mevduatların toplam içerisindeki payı yüzde 77. Başka bir ifadeyle toplam hesaplar içerisinde sadece yüzde 0.81 payı olanlar toplam mevduatın üçte ikisine sahip. Hesapların yüzde 92.3’ünde bulunan bakiye ise 10 bin TL’den daha az. Bakiyesi 250 bin TL ile 1 milyon arasında olan hesap sayısı 3.8 milyon.
Mevduat ile krediler arasındaki vade uyumsuzluğu yıllardır sektörün önde gelen isimleri tarafından sık sık gündeme getirilmişti. Mevduatlarda vadenin kısa olduğu kredilerde ise vadenin uzunluğuna dikkat çekilmişti. Son zamanlarda mevduat faizlerindeki yükselişle sunulan getiri çok sayıda yatırımcıyı uzun vadeye itmiş durumda. Özellikle faizlerde gelinen seviyelerin ‘zirve’ olarak görülmesi ve yılsonunda indirimlerden bahsedilebileceği söylemleri mudileri görece yüksek faizden uzun süre yararlanmak için uzun vadeye taşıdığı görülüyor.
Merkez Bankası verilerine göre mevduat bankalarında şu an 8 trilyon liraya yakın TL cinsi mevduat var. Söz konusu tutarın yüzde 22.31’i 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduatlarda tutuluyor. Bu oran belki de bankacılık tarihinde görülmüş en yüksek seviye olabilir. Zira bu oran uzun yıllar yüzde 5’i geçip üzerinde kalıcı olamadı. Geçen yılın mart ayında 1 yıl ve daha uzun vadeli mevduatın toplam içerisindeki payı yüzde 5.54 seviyesindeydi. Yani artan faizler ve diğer yatırım araçlarındaki risk-getiri kıyaslaması göz önüne alındığında yatırımcılar mevduatta vadeyi uzatmış durumda.
9 Mayıs’ta Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın yapacağı Enflasyon Raporu toplantısı piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Bu toplantıda verilecek mesajlar, enflasyonun seyri ve faizlerin geleceği ile ilgili yatırımcılara ipucu verecek. Piyasalardaki genel beklenti enflasyonun mayıs ayında zirve yapacağı ve yılın ikinci yarısında baz etkisinin de katkısıyla düşüşe geçeceği yönünde. Merkez Bankası’nın 24 Nisan’da açıklanan Beklenti Anketi sonuçlarına göre, enflasyonun yılsonunda yüzde 44.16 olması bekleniyor. 12 ay sonrası için TÜFE beklentisi yüzde 35.17. Bu rakam bir önceki ankette yüzde 36.70 seviyesindeydi. Cuma akşamı Türkiye’nin kredi notunu yükselten uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, tüketici fiyatları tahminini bu yıl için yüzde 55.8, gelecek yıl için yüzde 27.3 şeklinde açıkladı. S&P, dolar kuru için bu yıl sonunda 31.88 TL, elecek yıl sonunda 43 TL tahmininde bulundu.