2025’e doğru Ukrayna Savaşı

Ukrayna’da savaş kritik bir aşamaya geçiyor. Önceki hafta Amerikan Kongresi, Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık askeri yardım paketini onayladı. Yaklaşık altı ay süren bir gecikmenin ardından gelen yardım, savaşın seyrine etki edecek.

Prof. Dr. Tolga Demiryol Küresel perspektif tolga.demiryol@dunya.com

Ukrayna’da savaş kritik bir aşamaya geçiyor. Önceki hafta Amerikan Kongresi, Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık askeri yardım paketini onayladı. Yaklaşık altı ay süren bir gecikmenin ardından gelen yardım, savaşın seyrine etki edecek.

Bu yazıda 2025 yılının Ukrayna savaşı için neden bir dönüm noktası olacağını tartışacağım. 2023 yazında başlayan karşı saldırının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Ukrayna için sonbahar ve kış ayları zorlu geçti. Ukrayna hızla tükenen mühimmat stoklarını idareli kullanmak zorunda kalırken Rusya hızlandırdığı askeri üretimi sayesinde cephede üstünlük kurmayı başardı.

Son dönemde ateşlenen topçu mermileri sayısında Rusya’nın Ukrayna’ya 5’e 1 avantaj yakaladığı raporlanıyordu. Ukrayna’nın hava savunma sistemlerinin azalan etkinliği de Rusya’nın başta enerji tesisleri olmak üzere kritik altyapıları daha rahat hedef almasına imkân veriyordu. Amerikan askeri yardımının içeriği henüz kesin olmasa da Ukrayna’nın savunma kabiliyetini onarması için gereken pek çok unsurun pakette yer alacağı öngörülüyor. Bunların arasında Javelin anti-tank füzesi, Bradley zırhlı araçları ve farklı türlerde mühimmat yer alıyor.

Ek olarak Ukrayna yönetiminin epeydir talep ettiği uzun menzilli ATACMS füze sisteminin de adı geçiyor. 310 km menzile sahip ATACMS sistemi Ukrayna güçlerinin Rusya içindeki askeri hedefleri vurmasına imkân tanıyabilir. Kademeli olarak cepheye ulaştırılacak yardımın Ukrayna savunmasını yıl sonuna kadar ayakta tutacağı değerlendiriliyor. Bununla birlikte çatışmanın artık iyiden iyiye yıpratma savaşı niteliğine bürünmesiyle Ukrayna silah altındaki asker sayısında da kritik bir açık veriyor.

Geçtiğimiz ay Ukrayna’da askere alma yaşının 27’den 25’e indirilmiş olmasının nedeni bu. Ancak uzun vadede Ukrayna’nın Rusya’nın mobilizasyon kapasitesiyle baş etmesi mümkün değil. Şu an için Batı’da hâkim görüş, Ukrayna’nın 2014’ten bu yana kaybettiği toprakları geri kazanmasının mümkün olmayacağı yönünde. En azından 2024’ün geri kalanı için ulaşılabilir hedef, Ukrayna’nın elindekileri koruması ve en iyi ihtimalle son birkaç ayda Rusya’nın cephe boyunca elde ettiği marjinal kazanımları geri alması olacaktır.

Öte yandan Rusya için de kesin bir askeri zafer ufukta görünmüyor. Zaten savaşın ilk birkaç ayının ardından Vladimir Putin’in benimsemiş olduğu temel strateji Batı’nın Ukrayna’ya desteğinin azalmasını beklemek üzerine kuruluydu. ABD’nin son yardım paketi ve AB liderlerinin de destek vaatleri, Rusya’nın pozisyonunu zayıflattıysa da inisiyatif, Putin’in elinde. Kremlin’de gözler Kasım 2024’te yapılacak Amerikan başkanlık seçimlerinde.

Donald Trump, seçildiği taktirde, Ukrayna’da savaşı hızla sonlandıracağını pek çok kez tekrarladı. Cumhuriyetçi Parti’nin önde gelenleri de 61 milyar dolarlık yardımın son olduğunu ve devamının gelmeyeceğini vurguladılar. Volodimir Zelenski hükümetinin Trump ve Cumhuriyetçilerle uzlaşma çabaları sonuç vermiş görünmüyor. Ancak genel beklentinin aksine, Trump’ın seçilmesi Rusya için Ukrayna’da zaferin habercisi olmayabilir.

Öncelikle Trump’ın dış politika tercihlerinin öngörülemezliğini unutmamak gerek. Seçim vaatleri ne olursa olsun, Ocak 2025’te Oval Ofis’e yeniden yerleştiğinde Trump öncelikle kendi çıkarlarına en çok hizmet edecek seçeneklerin peşinde olacaktır. Biden’ın Ukrayna politikasını her fırsatta eleştiren Trump’ın, uzun pazarlıkların ardından, Ukrayna’ya yardımı desteklediğini de hatırlayalım. Trump seçilir ve gerçekten Ukrayna’ya destek musluğunu kapatırsa, bu her şeyden önce Putin için bir propaganda zaferi olur.

Ancak bu durumda bile Putin’in sahada elde edilen sonucu kendi kamuoyunda karşılık bulacak bir zafer olarak yeniden tanımlaması ve buna uygun bir çıkış stratejisi oluşturması gerekir. Son olarak, bütün bu senaryolarda Avrupa’nın Ukrayna stratejisinin de rolü olacağını vurgulamak gerek. Savaşın en önemli sonuçlarından biri, Avrupa savunma sanayisinin canlanması oldu.

Artan savunma bütçeleri ve AB ülkeleri arasında genişleyen savunma koordinasyonu gibi politika değişikliklerinin sonuçlarının görülmeye başlamasıyla önümüzdeki dönemde Ukrayna’da Avrupa’nın ağırlığı artacaktır. Trump’ın başkan seçilmesi halinde Avrupa-ABD ilişkilerinde yaşanacak bir kopuş, kendi başının çaresine bakmak zorunda kalacak Avrupa’nın doğrudan Rusya ile karşı karşıya kalması olasılığını da beraberinde getirir. 2025 yılı Ukrayna Savaşı için kritik ve hatta belirleyici olacak. Savaşın kaderi, cephedeki güç dengesine olduğu kadar Washington ve Brüksel’de yaşanacak gelişmelere de bağlı.

Tüm yazılarını göster