ABD, Çin, AB; 2012 beklentileri

Fatma MELEK PİYASA GÖZÜYLE fatma.melek@akbank.com

Atlantik'in iki tarafında ekonomik görünüm ayrışıyor. Üç ayrı bölge öne çıkıyor: ABD, AB ve Çin. Bu ülkelerdeki görünüm gelişmekte olan ülkeleri etkileyecek.

ABD ekonomisinde son açıklanan veriler - PMI, perakende satışlar -  olumlu gelişmelere işaret ediyor. Ancak 2012'de beklenen büyüme oranı %2.0-%2.7 arasında değişiyor. İşsizlik %8.6 ile yüksek ve öngörülen büyüme oranı isşizliği %6'nın altına indirebilmek için yeterli değil. Ayrıca konut sektöründe problemler sürüyor: Konut fiyatları 2006 zirve seviyesinin %32 altında ve gerilemeye devam ediyor.

Fed'in amacı fiyat istikrarı ile birlikte azami istihdamı yaratabilmek. Ayrıca Fed, açıkça risklerin Avrupa tarafından geleceğine işaret ediyor.  Dolayısıyla ekonominin büyümeye devam etmesi için Fed'in yeni bir parasal genişleme seçeneği dahil olmak üzere daha fazla aksiyon alması bekleniyor. ABD'de seçimlerden önce hane halkı ve iş dünyasının yatırım/harcama kararlarını ertelemesi gerçekleşebilecek bir belirsizlik faktörü olarak yer alıyor.

Çin ekonomisi yavaşlama belirtileri gösteriyor. Sorunun temelinde 2008 krizinin ardından uygulanan agresif kredi politikasının konut/ altyapı sektörlerini aşırı büyütmesi ve enflasyonu artırması yatıyor. Bunun neticesinde 2009'dan beri uygulanan sıkı para politikası (Zorunlu karşılık artışı 600 baz puan; %21) kısmen likidite sıkışıklığı yarattı

Ancak  son aylarda gerileyen enflasyon para politikasında gevşemeyi getirerek büyümeye destek olacak. Konut sektöründen ve yerel yönetimlerin borçlarından kaynaklanan sorunlar mevcut. Ancak bu problemler Çin'i istikrarsızlaştıracak kadar büyük görülmüyor.

Ayrıca, 2008-2009 teşviklerinde görüldüğü gibi Çin, ekonomisinin büyümeye devam etmesini sağlamak için büyük bir politik iradeye ve kaynaklara sahip.

2008 benzeri ciddi bir şok olmadığı takdirde muhtemel sonuç %8 civarında bir yumuşak iniş (2010:%10.4)olacak. Son gelişmelerin Çin için daha önemli bir anlamı var. Önce ABD, şimdi AB olmak  üzere başlıca ihracat pazarları sıkıntıda ve artık güvenilir dış talep kaynakları değil. Bu durum,12. kalkınma planındaki belirtilen tüketim öncelikli insiyatiflerin daha hızlı bir şekilde uygulanmasını getirecek.

Önümüzdeki yıl global büyüme yine Çin, diğer Asya ülkeleri ve emtia ihraç eden ülkeler kaynaklı olacak.

AB bölgesinde ise ılımlı resesyon bekleniyor. Uzayan borç krizi ekonomideki "güven ortamını"  dolayısıyla tüketim ve yatırımı olumsuz etkiliyor. AB Komisyonu milli gelirde ilk iyileşme belirtilerinin 2012'nin 2. yarısında görülmesini bekliyor.

Euro bölgesi ülkeleri 2012 yılında kamu sektörlerinde tasarruf tedbirlerine gidecekler. Bütçe açığı kurallarını ihlal eden ülkelere otomatik yaptırımlar uygulanacak.

Bankalar ise sermaye tabanları ve fonlama kaynakları konusunda baskı altında ve  finansal piyasalardan uzun vadeli kaynak bulamıyor. Bu sebeple ECB'nin açtığı 3 yıllık uzun vadeli  kredi imkanı ile euro bölgesinde kredi arzının desteklenmesi amaçlanıyor. Ayrıca teminat koşullarının kapsamı da genişletildi.

Amaç kamu sektörü tasarruf ederken, bankaların fonlama sıkıntılarının hafifletilerek euro bölgesini resesyona götürebilecek bir "kredi sıkışmasını" önlemek. Ayrıca bono piyasasına destek olunacak.

500 bölge bankası bu yolla 498 milyar euro kredi sağladı. Euro bölgesi milli gelirinin yaklaşık %5'i. Bu kredi imkanı özellikle ilk yarıda önemli bono itfaları gerçekleşecği için önemli; ilk çeyrekte 230 milyar euro  banka ve 300 milyar euro tutarında ülke bono itfaları var.  Bankaların 2012 yılında toplam 600 milyar euro bono itfası var. ECB'nin yapacağı 2. kredi arzı ise Şubat sonunda.

Bu kredi imkanının reel ekonomiyi desteklemesi önemli ancak burada da belirsizlikler oluşabilir: Avrupa Merkez Bankası'nda tutulan ek rezervler (zorunlu rezervlerin üzerinde tutulan miktar) Kasım'dan beri hızla yükseldi. Yunanistan'daki krizinin yarattığı endişeler ile  Mayıs 2010 ek rezervler 425 milyar euro'ya yükselmişken, bu rakam 19 Aralık itibariyle 542 milyar euro.

Sonuç olarak 2012'de ABD'de büyümenin ılımlı seyrini koruması beklenirken seçim beklenti/ sonuçları ve olası bir parasal genişmenin etkili olması beklenebilir. AB'de bankaların likidite problemleri kısmen çözülse de sermaye ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı önem arz ediyor. Çin'in büyüme kompozisyonunda iç talebin payının artması bekleniyor.

Tüm yazılarını göster