Kayıtsız kaldık

Mine ATAMAN Dünya israf atlası mine.ataman@dunya.com

Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar toplam gelirin yüzde 10’una servetin de sadece yüzde 1’ine sahipler. Tarımda kadın erkek istihdam oranı eşite yakın, çalışırken eşit olsalar da kazanırken orantısız. Tarımdaki istihdamın yüzde 40’ı kadınlardan oluşsa da yüzde 94.1’i herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıtlı değil.

Tarımın kayıtsız kadınlarının, yüzde 77’si aile işçisi, karın tokluğuna çalışıyorlar. Tarlada 15-17 yaş arasındaki çalışanların yüzde 25.4’ü kız çocukları, yaşıtları sinemada, sporda. ÇKS’ye göre 2 milyon 172 bin çiftçinin 290 bini kadın.

Kadınların ÇKSA’ye kayıt oranı giderek artsa da hala erkeklerden düşük. ÇKS’ye kayıtlı kadında ilk sırayı 94 bin 114 kişi ile Karadeniz alıyor. Karadeniz kadını tarla da oldu gibi hayatta da baskın, ÇKS’de en çok kadın Ordu’dan. Ataerkil Güneydoğu Anadolu’da arazi büyüklüğü artarken kadının kaydı kuydu, tapusu yok.

Tarlada ölüm riski yüksek

 Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme Girişimi tarım endeksine göre tarımın kadınları erkeklere göre üç kat daha mukavemetsiz. Mevsimlik işçiler arasındaki anne ölüm riski oranı diğer anne ölümlerine göre 10 kat, bebeklerde 5 kat fazla, doğduğun toprak kederle dolu.

Kadınlar göçüyor köyler soluyor

TÜİK’e göre kadınların yüzde 52’si, erkeklerin yüzde 30’u yaşadıkları yerde kendilerini güvende hissetmiyor. Araştırmalara göre kırdan kente göçün baş aktörü kadınlar.

Göçme sebepleri binlerce yıldır aynı; çocuklarına daha iyi eğitim, daha iyi bir yaşam verme isteği, köy evlerindeki ısınma problemleri, sıcak suya erişememe gibi gayet insani nedenler. Kırsal kalkınma projelerinin bazıları iyi niyetli olsa da kadınları evden çalışmaya, hobi türü işleri yapmaya yönlendiriyor.

Eğitimden, bilimden uzaklaşmalarına neden olabiliyor. Oysa Atatürk, “kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar, erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir” diyerek kadınlar için eğitimi gerek şart koşmuştu.

Tarımsal mirasın kodları kadınlarda

 12 bin yıllık tarım devriminin yaratıcısı kadınlar her türlü eşitsizliğe rağmen modern tarım devriminin de öncüsü. En yüksek terabayttan daha büyük, kapsamlı ve sırlarla dolu DNA hazineleri var. Fikri takas ile nesilden nesile tarımın ve yaşamın enerjisini aktarıyorlar. Prof. Dr. Temple Grandin, otizmli bir bilim kadını, asla konuşamaz, yürüyemez demişlerdi.

Hayvan stresini azaltan makinayı icat ettiğinde 3 Nobel ödülünü alarak zihninin kilidini paylaştı. 1844 doğumlu Harriet Russell Strong, tarımla ilgili bir eğitim almamasına rağmen ceviz, zeytin ve nar tarlaları için su tasarrufu ile ilgili yaptığı çalışmalar ve patentleriyle çığır açtı. Tarım gıda değer zincirinin en önemli halkası olan soğuk zincir ile ilgili bulduğu çözümlerle “soğuk zincirin buz kadını” lakabını alan kimyager Mary Engle Pennington, gıda güvenliğinde devrim yarattı.

Kurtuluş Savaşı’nda yoklukla mücadele eden Şerife Bacılar, dünyanın ilk kadın örgütünü kuran Bacıyanı Rum kadınları, her birinin farklı zamanlarda verdiği “büyük mücadelenin” ortak belleğinde modern tarım devriminin anahtarı saklı. Kilidi bilimle açmak, bilgi hazinelerini insanlıkla paylaşmak medeniyetin kıdemli taşıyıcısı kadınlara büyük sorumluluklar yüklüyor. Kadınlar, toprağı, kültürü mayalayan onurlu kadınlar…

Tüm yazılarını göster