Sektöründe sözde değil özde sürdürülebilirliği önemseyen şirket: Sena Ofset

Bu hafta çok da yabancısı olmadığım bir sektör olan ambalaj ve matbaa sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın ikinci kuşak temsilcisi ile yaptığım sohbeti size aktarmak isterim.

Burcu Kösem ÜSTÜME VAZİFE burcu.kosem@dunya.com

Bu hafta çok da yabancısı olmadığım bir sektör olan ambalaj ve matbaa sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın ikinci kuşak temsilcisi ile yaptığım sohbeti size aktarmak isterim.

1985 yılında Türkiye’de matbaacılığın merkezi olarak kabul edilen Cağaloğlu’nda, Süreyya Balkaç tarafından, fiyat odaklı kalite algısını kırmak, uzmanlaşarak üretim yapmak ve de yaptığı kaliteli üretim ile referans marka olmak vizyonu ile kurulmuş olan şirket, 1993 yılında kurumsallaşma adımlarını tamamlayarak “Sena Ofset Ambalaj Matbaacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” ismini almış.

Şirketin dümeni ise uzun zamandır 2. kuşak temsilci Sena Balkaç’a teslim edilmiş durumda. Sena Balkaç, grafik departmanı, üretim departmanı ve de finans departmanında 2’şer yıl çalıştıktan sonra yönetime getirilmiş. Başarısının asla bir tesadüf olmadığını, işini sahiplenmesinden, sektör bilgisinden ve işine olan aşkından hemen anlayabiliyorsunuz.

Sena Ofset bir aile şirketi olsa da gerçek anlamda kurumsallaşmayı başarmış. Müşteri ilişkileri, Ar-Ge, finans ve İhracat departmanlarının yönetiminde Sena Balkaç bulunuyor. Kurucusu Süreyya Balkaç ise üretim planlama ve satın alma süreçlerini yönetiyor. Yatırım ve personel yönetimi ile ilgili kararları ise ortak bir şekilde almaya özen gösteriyorlar.

Daima en iyi olmayı hedefledikleri firmalarında, büyüttükleri alt yapıları, makine parkurları, tecrübeli idari ve teknik personelleri ile hem ülke içinde hizmet vermeye hem de Almanya, İtalya, Amerika, Fransa, İngiltere ve Azerbaycan ülkelerine gerçekleştirdikleri ihracat ile katma değerli üretim yapmaya devam ediyorlar.

Sena Ofset tarafında benim en çok ilgimi çeken, sözde değil özde sürdürülebilir ve döngüsel ekonomiye katkı sağlayan işlevsel üretim yapmaya gösterdikleri özen. Şirketin 2. kuşak temsilcisi Sena Balkaç, ülkesine, hizmet ettiği sektöre ve yaptığı işe çok inandığını söylerken, sektör gelişimi için olmazsa olmazların da altını çizdi.

Sena Hanım’ın sohbetimiz sırasında sektör gelişimi için aktardıklarını, kendi ağzından çıktığı hali ile aynen aktarmak isterim: “Üretim gücümüzün artabilmesi için finansal kısıtlamaların kaldırılması çok önemli. Kaliteli ve dünya standartlarında üretim yapan şirketlerin korunabilmesi, sanayicinin nakit akışını bina veya arsadan ziyade üretim ve teknolojiye yönlendirebilmesi için planlı organize sanayiler kurulmasına ihtiyaç var.

İstanbul dışında uygulanan vergisel ve arazi bazlı teşvikler İstanbul’a da uygulanmalı. İlave olarak, üretim için olmazsa olmaz ana hammadde ithalatındaki vergisel oranların, özellikle kitap üretimindeki KDV oranının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanısındayım. Dünyada kültür ve edebiyata ulaşmak maliyetsiz.

Yayıncıların üzerindeki KDV yükü kesinlikle azaltılmalı. Ve sektörümüz özelinde, olmazsa olmazımız, bilinçli bir sürdürülebilir üretim için, döngüsel teknik şartnameler oluşturulması ve bu şartnamelere uygun hareket edilebilmesi adına ücretsiz danışmanlıklar verilmesidir.” Şirketin 2. kuşak temsilcisi Sena Balkaç, sohbetimiz sırasında en çok şunu tekrar etti.

“Bizler üzerimize düşen vazifeyi yerine getiriyor ve sektörün dönüşümüne yönelik yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Diğer taraftan, matbaa ve ambalaj sektörü hem tek başına hem de diğer sektörlerin tamamlayıcısı olarak sanayii içinde çok önemli bir noktada olmasına rağmen, bu sektöre yeterli ehemmiyet gösterilmiyor.” Umarım bu yazı sektörün sesi olur ve olumlu gelişmelerin yaşanmasına vesile olur diyelim.

Tüm yazılarını göster