Page Group tarafından global ölçekte yaklaşık 70.000 profesyonelin katılımı ile gerçekleştirilen Yetenek Trendleri 2023 yılı araştırması dünya çapında türünün en büyük yetenek çalışması olarak adlandırılmaktadır.
Araştırma raporunu incelediğimizde, pandemi sonrası iş dünyasındaki tüm değişimlerin günümüzü de kapsayarak “Görünmez Devrim” olarak adlandırıldığı görüyoruz. Görünmez Devrim’e tüm dünyadaki iş yeri dinamikleri, çalışan beklentileri gibi çok temel konuların sebep olduğu ve işverenler için ciddi sonuçlar doğuracağı ifade ediliyor. Bu araştırmaya göre tüm çalışanların %97’si yeni fırsatlara sıcak bakıyor. Özellikle son bir yıl içinde yeni işe başlayan kişilerin de %98’nin yeni fırsatlara sıcak baktığını ifade ediyor. Peki bağlılık tarih mi oldu? Belki tarih olmadı ama artık şirket kültürü ve çalışan deneyimi, çalışanı merkeze alarak, çalışanın nabzını tutarak, çalışan-işveren ilişkisini güvenilir bir şekilde yeniden değerlendirilmesi ve böylece bu ilişkiyi, karşılıklı yarar sağlayan, hem şirkete hem de çalışanlarına değer yaratacak şekilde yeniden tasarlanması gerekecek.
Ekonomik göstergelerin her geçen gün daha da olumsuz olması, çalışanları iş değiştirmekten alıkoymuyor. Ekonomik performans düşükken yeni iş arama olasılığının daha fazla yükselen ülkelere baktığımızda Türkiye maalesef %82 ile açık ara fark ile en üstte yer alıyor. Türkiye’yi %74 ile Polonya ve %67 ile Portekiz ve İtalya takip ediyor.
Görünmez Devrim yani yüksek iş gücü devir oranı tehdidi, yetenekli çalışanların işe alınması ve elde tutulması, ücret ve esnek yan haklar, iş- özel hayat dengesi, kariyer basamakları gibi başlı başına çok önemli konuları kapsıyor. Peki görünmez devrimin üstesinden gelmek için İnsan Kaynakları profesyonelleri, işverenler olarak neler yapılması gerekiyor? Bir şirketin “İş-Özel Hayat Dengesi’’ ne olan yaklaşımı, Görünmez Devrimde sadece ayakta mı kalacağını yoksa başarılara mı koşacağını belirleyen faktör olacaktır. Her ne kadar pandemi sayesinde “esneklik”, yetenekli çalışanları şirket bünyesinde tutmak veya işe almak konusunda önemli bir faktör olarak keskin bir şekilde ortaya çıktıysa da ücret ve kariyerde ilerleme olanakları, yetenek stratejisinde halen en geleneksel iki özellik olarak kendini göstermekte. Bununla birlikte, çalışanları, kişisel değerleri hakkında yeni kazandıkları farkındalık ve en nihayetinde de sadece işte değil özel hayatlarında elde etmek istedikleri şeyler motive ediyor. Çalıştığı şirketin iş – özel hayat dengesine bakış açısı, çalışanlarına konforlu bir iş ortamı yaratması, çalışanın o işyerinde çalışıp çalışmama kararını net bir şekilde en etkili faktör olarak belirliyor. Yetenek Trendleri 2023 araştırması, denklemi şöyle özetlemiş; İş – Özel hayat dengesi = Maaş + kariyerde ilerleme olanakları + esneklik. Yapılan araştırmada 10 kişiden 6’sı iş-özel hayat dengesi ve mutlu çalışmayı başarılı bir kariyere tercih ediyor. Hepimiz pandemi ile birlikte, yaşadığımız tüm stresli günlerin ardından, daha özgür olduğumuz, özel- sosyal hayatımızın iş önceliklerimiz ile sık sık yer değiştirme inisiyatifine sahip olduğumuz, bize bu imkanı sunan, bununla birlikte değişen piyasa koşullarını ücrete uyarlayan şirketlerde çalışmak istiyoruz. Peki işverenler rekabetçi ücretler ile başa çıkabiliyor mu? Elbette ki hayır. İşte bu sebeple bir yıl içinde yeni işe girmiş kişilerin %98’si yeni iş fırsatlarına açık olduğunu söylüyor.
Yetenekleri işe almak, elde tutmak için ilk başta yapılması gerekenin eğer yoksa bir şirket kültürünün oluşturulması, var olan şirket kültürünün çalışan beklentileri ile uyumlu hale getirilmesinin oldukça kritik olduğunu düşünüyorum. Aksi halde ‘’mış’’ gibi yapılan uygulamalar artık çalışanları mutlu etmiyor, elde tutmaya da yetmiyor. Günün sonunda başarılı iş sonuçlarından gittikçe uzaklaşılıyor diye düşünüyorum. Görünmez Devrimi başarılı olmak için bir fırsat olarak mı değerlendireceksiniz yoksa bu süreçte sadece ayakta kalmayı mı amaçlıyorsunuz? Bu karar sizin kararınız ve bu kararı vermenin şimdi tam zamanı…